ÖZGÜRLÜK DE BÖYLE AKMALI İŞTE
Hülya Köksal Kara
Ülkesizdir yıldızlar
Nehirler gibi sınır tanımaz
Akar istediği yöne istediği topraklarda
Özgürlük de akmalı böyle işte
Viranede baykuşlar öter
Ölümle barış yapılır mı
Gözlerinde sonbahar hüznü bahar ortasında
Bitimsiz geceler boyunca uykuları delik deşik
Yaşam her an namlunun ağzında
Kirpiklerinden düşer acının zehri
Sesi ağrılı
Omuzlarında şiddetin ağırlığı
Yüzü vurulmuş bir ülke
Ağzında çiğnenmiş bir gökyüzü
Anılarına gömüyor yaşananları
Ülkesizdir yıldızlar
Nehirler gibi sınır tanımaz
Akar istediği yöne istediği topraklarda
Özgürlük de akmalı böyle işte
Hülya Köksal Kara
TURNALARA TÜRKÜ YAKAN KADIN
Hülya Köksal Kara
Bulutların karakterine bürünen
Turnalara türküler yakan
Her mevsim bahar kokan kadın
Yaşadıklarının ve yaşayamadıklarının bileşkesini
Zamanın süzgecinden geçirerek
Kırılgan bedeninde dünyanın yükü
Yıkılmaz umudunun burçlarına düşlerini dikti
Uzun inciten yalnızlıklar boyunca
Karanlığına yıldızlar biçti
Dolgun bir gülümsemeyle günü karşıladı her sabah
Ömrünün içinde ve dışında uzun yolculuklara çıktı
Kolay basit sözcüklerle kekeme konuşan ve
Her şeyi bilen her şeyi kolayca unutan kalabalıklara inat
Yeni sözcüklerle yeni tümceler kurdu zamanı aşan
Sesinin rengi gökyüzü tonu deniz
İmgelerinin engininde buğulu bir sabahta
Aşkı ayrılıkla yıkayarak Kızıl bir ata binerek güneşin ülkesine gitti
Hülya Köksal Kara