Doğubayazıt’ta çocuk parkı sorunu herkesin üzerinde birleştiği sorunlardan biri. Daha önce mayıs ayında da yine bu gazetede park sorunu gündeme getirildi. Özellikle annelerin bu konuda yoğun bir şikayetleri ve talepleri var.

Zaman değiştikçe insanlar da  değişiyor. Yeni nesil çocuklar da anneler de önceki dönemden farklı. Bugünkü çocuklar kendi anne babalarından daha farklı. 

Çünkü daha farklı bir dünyaya doğdular. Kiminin anne babası, televizyon olmayan evlerde, kimisinin de kocaman tüplü siyah-beyaz televizyonlar ile büyürken, bugünkü çocuklar avuç kadar telefondan televizyon izliyor. Karpuzu serinlesin diye kuyuya bırakan anne babaların çocukları bugün kocaman buzdolaplarının, klimalarının olduğu evlerde büyüyor.

Yeni nesil annelerde kendi annelerinden veya ninelerinden farklı bir annelik anlayışı ile hareket ediyor. Onlar da farklı bir dünyaya çocuk getirdiler. Sekiz dokuz çocuk doğuran eski anneler ev işleri, tarla işleri hayvancılık işleri derken tüm çocuklara eşit ve yeterli ilgi göstermesi ve zaman ayırması mümkün değildi. Ama artık yeni nesil annelerin, eğer çalışmıyorsa,zorlu ev veya ev dışı işleri yok. Zaten az sayıda çocuk da yaptıkları için hem zihinsel hem de bedensel olarak tamamen tüm odakları çocukları oluyor.

Eskiden bir çocuğu köy büyütüyordu. Ama artık anneler eskisi kadar sokağa güvenmiyor, çocukları güvenlikli ortamlarda büyütmek ve eğlendirmek istiyor. Çocukları küfür öğreniyor, ağzı bozuluyor diye okul değiştiren, semt değiştiren anne babalar var. Hal böyle olunca şehirlerde parkların önemi ve buna duyulan ihtiyaç gittikçe artıyor

1. ANNE-BABALAR NE YAPABİLİR?

Ailelerin yerel yöneticilere, belediye başkanlarına bu taleplerini sürekli ve ısrarlı bir şekilde iletmeleri gerekiyor. Bir belediye başkanı bir yere uğradığında elini sıktığı on kişinin onu da park sorunundan bahsediyorsa buna dönük proje geliştirmek için elbette bir baskı hissedecektir. Yerel seçimlere doğru gidilen bu süreçte bu husus daha önemli hale geliyor. Seçmenin elinde bulunan oy kozunu etkili ve verimli kullanması gerekir.

Sosyal medya imkanlarının çoğalmasıyla birlikte artık yetkililere ulaşmak da eskiye göre çok daha kolay ve maliyeti yok. Bu kanallardan da vatandaşların taleplerini düzenli ve ısrarlı bir şekilde iletmesi hiçbir şey yapmamaktan iyidir.

Siyaset bir girdi-çıktı şeklinde ilerler. Siz taleplerinizi iletirsiniz, bunlar sisteme girdi olarak girer, liyakatli ve ehliyetli idareciler de bu talepleri değerlendirip sorunu çözen bir “çıktı” üretir. Eğer iletilen talepler, sonuçsuz kalırsa seçmenler bir sonraki seçimde muhataplarını oy vermeyerek cezalandırır.

1. İDARECİLER NE YAPMALI?

Yukarıda yeni nesil anneler ve çocuklarından bahsettik. Artık insanların vizyonu farklı, misyonu farklı, dertleri ve kaygıları var. Bu değişimi doğru okumayan siyasetçilerin uzun süre başarılı olması zor. Bu nedenle Doğubeyazıt’taki idarecilerinde bu talepleri görmesi, etkili çözümler üretmesi en başta kendileri için faydalı bir şey olacaktır.

1. İŞ İNSANLARI VE GİRİŞİMCİLER NE YAPABİLİR?

Burada yazdığım bir yatırım tavsiye mahiyetinde değildir, sadece bir fikir olarak dile getireceğim. Doğubayazıt’ta bulunan iş adamları veya girişimcilerin de park meselesindeki bu boşluğu ve sorunu görüp kendileri için iş imkanları ortaya koyması mümkündür. Küçük veya orta ölçekli, çocukların vakit geçirebileceği alanları özel sektör de hayata geçirebilir. Bunun için gerekli araştırmaları yapılıp, uzman kişilerden fikir sorulabilir.

Şehirler canlı varlıklar gibidir. Bir yere büyük ölçekli bir park inşa edildiğinde, bu sadece bir park olmaz, çok sayıda kişinin istihdam edileceği bir iş imkânı da doğar. Çünkü en basitinden parkın içinde kafeler, restoranlar olacaktır. Çevresindeki alanlar da kıymetlenir. Kısacası kendiliğinden gelişen bir atmosfer oluşur.

Sonuç olarak Doğubayazıt’ta her mahallede oranın nüfusu ve büyüklüğüne göre küçük ve orta ölçekli parkların yapılması, Doğubayazıt’ta tüm mahallelerin kullanabileceği ve rahatlıkla ulaşabileceği merkezi yerlerde ise nispeten daha büyük ölçekli park alanların yapılması bu şehrin kalitesini ve yaşanabilirliğini artıracaktır. Bunun için de bu şehirde yaşayan herkese ve her kesime görev düşmektedir.  Park sorunu çözülmeyen, ulaşım sorunu çözülmeyen, yol sorunu çözülmeyen, işsizlik sorunu çözülmeyen, çevre sorunu çözülmeyen bir şehir, kocaman bir köy olmaya mahkumdur.