“Keşiş Bahçesi ve Doğubayazıt”
Geçmişle bugünü, doğayla insanı, sade yaşamla içsel huzuru buluşturan bir anlam yolculuğu.
Bazı şehirler vardır, tarihiyle, doğasıyla, sessizliğiyle insana çok şey anlatır. Doğubayazıt bunlardan biridir. Yüksek dağların gölgesinde, Ağrı Dağı’nın eteklerinde, taşın ve toprağın hafızasında yatan binlerce yıllık bir derinlik. Ve işte bu derinliğin tam ortasında bir bahçe vardır: Keşiş Bahçesi.
Bugün şehir kalabalık, hayat hızlı, gürültü eksik değil. Ama Keşiş Bahçesi hâlâ suskun. Taş duvarların ardında, kadim bir ağacın gölgesinde zamana karşı direnen bir sadelikle var olmaya devam ediyor. Burası bir tür manevi sığınak. Bir zamanlar bir keşişin inzivaya çekildiği, dualar ettiği, kendi ruhunun iç yankısını dinlediği yer olarak anılıyor. Ve şimdi, yüzyıllar sonra bile hâlâ “dinlenmek” isteyenlerin uğrak noktası olmalı. Biz de buradaki ağaçların gölgesinde Ahmed-i Hânî’ye dönüp dua edebiliriz.
İnsan, gölgesini unuttu. Modern insan belki de en çok kendi ağacını unuttu. Kök saldığı toprakları, gölgesinde soluklandığı manevi değerleri, iç dünyasını. Günümüz dünyasında herkes bir yerlere yetişmeye çalışıyor, ama kimse kendine yetişemiyor. İşte bu yüzden Keşiş Bahçesi sadece bir mekân değil; bir metafor, bir çağrı: “Kendi ağacının gölgesine dön.”
Doğubayazıt’ın sessiz bilgeliği. Doğubayazıt, yalnızca İshak Paşa Sarayı ile değil, Keşiş Bahçesi’yle, eski tarihiyle, kervan yollarıyla, halkının bilgece suskunluğuyla da konuşur. Bu şehirdeki taşlar bile bir şey anlatmak ister. Ama duymak için yavaşlamak gerekir. Çünkü burada hayat, sesle değil sükûtla akar. Gönül gözüyle bakmak gerekir bu topraklara.
Bahçeler yalnızca bitki değildir. Bir bahçe kimi zaman yalnızca yeşillik değil, içe açılan bir kapıdır. Keşiş Bahçesi işte bu kapıdır. Oraya giden herkes, kendi iç bahçesini de ziyaret eder. O eski ağaçlar yerine ekilen yeni ağaçlar belki de bu yüzden hâlâ dimdik ayakta durur. Çünkü gölgesine sığınanların suskunluğunu saklar, dualarını taşır, hayata dair sırları rüzgârla fısıldar.
Bazen şehirden kaçmak gerekmez, sadece şehrin içindeki sessiz bahçeyi fark etmek yeterlidir. Her insanın bir Keşiş Bahçesi olmalı. Çünkü herkesin kendi ağacının gölgesinde dinlenmeye hakkı vardır; tıpkı Keşiş Bahçesi’nde olduğu gibi.
Ve belki de Doğubayazıt, bu çağrıyı en güzel yapan şehirlerden biridir.
Evet, Keşiş Bahçesi kendi değerleriyle görünmeli, varlığını göstermeli artık.
Selam ve sevgiyle,
Dr. Cengiz ÇELİK
#DoğubayazıtGazetesi #HaniBabaTürbesi #KeşişBahçesi #Doğubayazıt #AğrıDağı #İshakPaşaSarayı
#DoğuAnadolu #AnadoluRuhu #Tarihleİçİçe #İçselYolculuk #KendiGölgendeDinlen #SakinlikBahçesi