Bu alanlar, yayaların rahatça cadde ve sokaklarda güvenle yürüyebilmeleri için düzenlenmiştir. Ne yazık ki, Doğubayazıt’ta kaldırımlarda rahatça yürümek nasip olmuyor.
Özellikle bazı esnafların, kaldırımları ticari teşhir yeri olarak kullanması yayaların geçişini zorlaştırmakta ve halk için ayrılan bu alanların amacına hizmet etmesini engellemektedir.
Kaldırımların ticari amaçlarla işgal edilmesi, insanların güvenli bir şekilde yürüyebilmesini sınırlamak, hem yayalar hem de şehir düzeni için ciddi bir sorun teşkil etmektedir.
PARK SORUNU
Öte yandan bu durum, sadece kaldırımlarla da sınırlı değil, cadde ve sokaklarda bir önemli sorun daha vardır.
Sağlı sollu yapılan araç parkları, cadde ve sokakları otopark haline getirmiştir. Burada yine yayalar sıkıntı yaşıyor, ayrıca araçların rahatça ilerlemesini imkansız hale getiriyor. Hatta bu yoğun park sorunu, nedeniyle insanlar 5-10 adımlık yolun karşısına geçmek için bayağı zorlanıyorlar. Çünkü sürücü hemşerilerimiz yaya üstünlüğünü henüz tam anlamıyla kavramış değiller gibi.
Bir şehre ilk girişte, belediye hizmetlerinin kalitesi ve kamu düzeni, büyük ölçüde kaldırımların açık ve trafik akışının düzenli bir şekilde akışı ile anlaşılır. Düzenli, tertipli ve herkesin kullanımına açık şekilde dizayn edilen kaldırımlar, o şehirde yeterli ve etkili bir kamu hizmeti sunulduğunu gösterir.
Ancak, yayaların kullanımını engelleyen işgaller ve trafik kaosunu artıran park sorunu ile karşılaşıldığında, hizmetlerin yeterince verilmediği, özellikle yerel idarenin görevini tam anlamıyla yerine getirmediği varsayılıyor.
Tabi durum böyle olunca da caddeler layıkıyla temizlenememekte, belediye işçileri yollara serpilen sigara izmaritlerini toplamakta güçlük çekmekte dolayısıyla temizlik hizmetleri de aksamaktadır.
Binaenaleyh bu konuda, başta belediye olmak üzere tüm ilgili devlet kurumları ve STK’lara görev düşüyor. Yayaların kullanımına tahsis edilen kaldırımların, amacına uygun bir şekilde kullanılması için işgallerin önüne geçilmesi, ayrıca park düzeni mutlak suretle sağlanmalıdır.
Unutulmamalıdır ki, şehirlerin düzeni ve yaşanabilirliği, kamu alanlarının verimli ve doğru kullanılmasına bağlıdır.
