Doğubayazıt, Doğubayazıt hep seni anlattık, anlatmaya çalıştık, bilene, bilmeyene, halden bilmez haylaza, gökten uçak özgür kuşa, kanatları kırılmış baykuşa.
Bağrında barındırdığın Pirimiz Ehnede Xanı, Görkemli bakışı ve dik duruşuyla heybetli Ağrı dağı, Meteor çukuru, buz mağaraları, sazlıkta beslenen ve cıvıl, cıvıl öten envayı çeşitli kuşlar, Bahçe Dede Sebo vazgeçilmezliğimiz, özgür ve hür kokan topraklar, dağlar, asmalar, baygın çocukluğumuzun çınladığı kırlar, mert ve yürekli insanlarınla ne güzel örnek olmuşsun, kendisini bilene-bilmeyene.
Aziz Doğubayazıt gururla, sevgi ile senden ve senin insanlarından söz ettiğimizde içimize dadanan bir kaç haddini bilmez ithal kişilerin çok zoruna gidiyor, senin namını ve bağrında bulunan dürüst insanları karalamak için türlü kötü emellerini kullanmaktan geri kalmıyorlar, varsın onlar kendilerine “ne halt yakışıyorsa” yapsınlar, ama en kısa zamanda geldikleri yere geri defolup gidecekler. “Tefeciler, Tozcular, Namussuzlar”
DOSSO DOSSİ VE ERASLAN AİLESİ
Son haykırışla başladı DOSSO DOSSİ’nin yüksek sesi Organizatör Hikmet Eraslan DJ olarak sahane aldı,33-40 bin kişi Ağrı dağı Müzik Festival Alanını hınca hıç doldurmuştular.
Doğubayazıt’lılar, Ağrı’lılar, Diyarbakır’lılar, Iğdır’lılar, Van’lılar, Kars’lılar, Muş’lular, Patnos’lular, Diyadin, Taşlıçay, Eleşkirt, Hamur, Tutak doyasıya eğleniyorlardı, yerli ve yabancı medya böyle bir organizasyona belki de ilk defa tanık oluyorlardı.
O an tüm gözler Doğubayazıt’taydı. Tüm tv. kanalları canlı yayındaydı, “BURASI AVRUPA DEĞİL, DOĞUBAYAZIT” diye manşet atıp, heyecanlarını tüm dünyaya duyuruyorlardı, katılımcılar çılgınca eğleniyorlardı, telefonlarının ışıkları ile alana ayrı bir güzellik katmıştılar. Eğlenmeye gelenler arasında her kesimden insanlar vardı, Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Ermenisi, yani insanım diyen her kesim oradaydı ve çılgınca eğlendiler.
Sahneye bir çok tanınmış sanatçı yer aldı, Tam da rahmetli Cesim Bager’in rap müziğini icra edecek zamanıydı, ama ne yazık ki, ömrü buna yetmedi.
Alanı dolduranları coşturan ve eğlendiren sanatçılar fazlaydı, eksiği yoktu. Çakal, Reckol, Tara Memedova,Yunus Agırı, Xero Abbas, Burak Bulut, Kurtuluş Kuş ve adını sayamayacağım bir sürü sanatçı yer aldı.
DOĞUBAYAZIT’LI OLMAK AYRICALIKTIR.!
“Doğubayazıt’lı olmak ayrıcalıktır” kelimesini sürekli kullanırım, ama gel gelelim Doğubayazıt’lı olmayıpta, çevre il ve ilçelerde yaşıyanlar bu kelimeyi hiçte sevmezler, sevmesine sevmezler ama, yeri geldiğinde öpüpte başlarına da koymaktan da geri kalamıyorlar.
Örneği, İstanbul’da yaşadığım bazı yerlerde, yada karşılaştığım bazı kesimler, hep bana, “Doğubayazıt’a gelsekte o ayrıcalıktan bizde faydalansak” tabi ki, Doğubayazıt’lı olarak herkese kapımız açıktır, Doğubayazıt’lı nandardır, misafirperverdir, ancak ne var ki, Doğubayazıt’a gelip misafir olabilirsiniz, ama asla Doğubayazıt’lı olamasınız.
İstanbul’da yaşayan, çok iyi bir mevkiye sahip olan, rahmetli kardeşim Asım Çelik’in de çok iyi dostu, Hakan Çelik kendisi aslen Ağrı’lıdır. Ağrı’ya yatırımlar yamak için çok plan ve orojeler hazırladı ama ne var ki, her seferinde yoluna çeşitli engeller çıkmaya başladı. Hakan Çelik’te pek sevmezdi “Doğubayazıt’lı olmak ayrıcalıktır” kelimesini, ama Ağrı dağı Müzik Festivalinden sonra, o da kabullendi ve ekledi;
“Gerçekten Doğubayazıt’lıları takdir ediyorum, Ağrı’lı olarak bizim neyimiz var? Hiç bir şey, Ağrı dağı Doğubayazıt’ın, İshakpaşa sarayı Doğubayazıt’ın, Meteor Çukuru, Buz mağaraları, biz Doğubayazıt’a ait olan bu güzelim yerleri sembolik olarak kullanıyoruz, Doğubayazıt il olursa biz artık neyi sembol olarak kullanacağız merak ediyorum, gerçekten Fırat abi Doğubayazıt’lı olmak ayrıcalıktır, bu ayrıcalığı yaşadığınız için sizi kutluyorum”
VE ERASLAN AİLESİ
Gerek yaptıkları defilelerle ve gerekse diğer çalışmalarının tanıtımını Doğubayazıt’ta yaparak, Doğubayazıt’ın tanıtımı hususunda büyük özveri gösteren, Ahmet Eraslan ve Hikmet Eraslan yalnız Doğubayazıt’lılar tarafından değil, Türkiye’nin her tarafından takdir toplamaktadırlar.
Ancak bazıları bunu başka tarafa çekmeye çalışıyorlar ama hiçte öyle değil ve art niyetli düşünceleri ile toplum tarafından tepki toplamaktan başka hiç bir şey kazandıkları da yok. Hani bir laf var ya! “laf olsun torba dolsun” misali. Ama ne yazık ki, bunların lafları değil torba doldurmaya, yırtık bir cebi bile doldurmaya yetmiyor.
İŞİN İÇİNDE SİYASET YOK
Eraslan ailesinin bu başarılı çıkışlarından dolayı, “Eraslan’lar siyasetemi soyunuyor?” diye dedikodular almış başını gidiyor. Ben de meraklandım, Eraslan ailesini yakinen bilen ve onlarla içli-dışlı olan güvenilir kaynağım bir dostumu aradım, bilgi edindim. Dostumun verdiği bilgiyi biraz siz okurlarım ile paylaşmak istiyorum;
“Yok öyle siyaset-miyaset işin içinde, vakitleri zaten buna yetmediği gibi, siyasetlen uğraşacak zamanları hiç mi, hiç yoktur. Ne zaman Eraslan’lar faydalı bir işe el atsalar bu gibi dedikodular alır başını gider.”
Haaa, keşke siyasete atılsalar Eraslan’lar, memlekete fazlasıyla faydaları dokunurdu, çünkü onların siyasetleri çıkar amaçlı değil, inanç amaçlı olurdu, diye düşünüyorum.
HİKMET ERASLAN’A GELEN TEKLİFLER
Doğubayazıt’ta yapılan başarılı Ağrıdağı Müzik Festivali’nin ardından ve Hikmet Eraslan’ın gösterdiği başarılı çıkış tüm kamuoyu tarafından takdir edildi, Hikmet Eraslan’ın bu gibi festivalleri kendi yörelerinde de düzenlemesi için çeşitli yerlerden ve kuruluşlardan teklifler gelmiş, ama gösterdikleri yerler dar gelmiş, alanlar ise yeterli gelmediğinden kibarca reddetmiş. Ama tüm masrafları kendisinin karşıladığı için eğer istediği yer ve mekan da olursa “neden olmasın” deyip, kabulleneceğini de zannediyorum.
Bana sorup duranlar vardır, Hikmet Eraslan bu kadar masrafı neden yapıyor?, ben de “zevk için hobi için yapıyor, hem bazıları bir yerde yer edinmek için milyonlar harcıyorlar, bunlara ne demeli? Hikmet Eraslan’ın yaptıkları hiç olmazsa topluma faydalı ve yararlı işler” Bilmem yanlış mıyım, yanlışsın diyenler, beri gelsin”!
Bu vesile ile Doğubayazıt’ın tanıtımı için, hele bu sırala tekrar Doğubayazıt’ın il olması için verilen mücadeleye büyük katkı sağlayan, Eraslan ailesine ve bu başarılı çalışmalarda emeği geçen her kese sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.