Engellileri Ağrı Dağı?na Çıkaracak
Zorlu bir dağ yolculuğu
Cihan Yıldırım bir gezgin, dağcı... Pek çok spor dalıyla uğraşıyor ama dağcılık onun için başka... Türkiye?de zirvesini görmediği dağ kalmayan Yıldırım, bu ay zorlu bir yolculuğa hazırlanıyor. Çünkü iki engelliyle Ağrı Dağı?na çıkacak.
20 yıl önceydi. Henüz toy bir delikanlıyken Alanya?da Kale etrafındaki kayalıklarda balık avlamaya çalışıyordu. Çalışıyordu çünkü oltası sürekli kayalıklara takılıp kalıyordu. O da pes etti. Bıraktı elinden oltayı ve manzaranın keyfini çıkarmaya başladı. Daha iyi bir manzara için küçük tepeleri çıkmaya çalışırken yükselmenin hazzına vardı. ışte o günden sonra iflah olmadı. Nice dağı aştı, zirveler gördü. Dağlar ona çok şey öğretti. Cihan Yıldırım?ın hikayesi işte böyle başladı.
Cihan Yıldırım turizmci. 1992?den bu yana dağ tırmanışları ve kampçılık yapıyor. Dağcılığın yanı sıra kaya tırmanışı, bisiklet, kanyoning, scuba diving gibi sporlarla ilgileniyor. Adım Adım Derneği ve Omirilik Felçlileri Derneği adına etkinlikler gerçekleştiriyor. 1999?daki Marmara depreminde AKUT ekibiyle birlikte birçok insanı kurtardı. 5 bin 165 metrelik Büyük Ağrı, Akdağ, Bozburun, Olimpos-Tahtalı, Hasan, Dedegöl, Aladağlar, Demirkazık, Erciyes, Süphan başta olmak üzere Türkiye?de çıkmadığı dağ kalmadı.
Ermenistan?daki Aragast, ıran?daki Demavend derken geçen yıl Güney Amerika?daki 6 bin 962 metrelik Acocagua Dağı?nın zirvesini gördü.
Sırada Cho Oyu Dağı var
Bir insan neden dağcı olur, neden yükseklere tırmanmak, zirveyi görmek ister ve bunun sonucunda neler öğrenir? Yanıtını Yıldırım veriyor: ?Dağcılığın bana verdiği mutluluğu, keyfi, keşif duygusunu, kendinle olan mücadele hazzını, doğanın ihtişamını hiçbir spor vermedi bana.
Sadece bir noktaya tırmanma olayı değil bu. Yolculuk insana çok şey öğretir. Olaylara bakışınız değişir, özel hayatınızda daha çok çözüm üreten taraf olursunuz. Yeni yerler, insanlar, kültürler tanırsınız. Doğa ana önünde insanın ne kadar zayıf olduğunuzu öğrenirsiniz, bu durum aynı zamanda mücadeleci bir ruh sahibi olmanızı sağlar. Dağlara tırmanmanın dağı yenmek değil, yaşamak olduğunu öğrenirsiniz.?
Cihan Yıldırım, şimdi önemli bir projenin hazırlığı içinde. Ekim ayının sonunda iki engelliyle Ağrı Dağı?nın zirvesine çıkmak istiyor.
Dağcı dostları Adnan Sarı ve Mehmet Yaldız ile birlikte gerçekleştirecekleri bu projenin amacının engellilerin, her şeyi olmasa da birçok şeyi yapabildiklerini göstermek: ?Bu iki arkadaşımın, sağlığın olup yapmaktan korkulan bir faaliyeti yapacaklarına inanıyorum. Bunu herkese göstermek istiyoruz. Engelli arkadaşım çok istekli ve azimle çalışmalarına başladı. Ben de sponsor görüşmeleri yapmaya devam ediyorum. Eğer bize destek olacak insanları bulabilirsek iki engelli Ağrı Dağı?nın zirvesine tırmanacak. Eğer zirveyi görürsek aynı ekiple birlikte dünyanın en yüksek altıncı dağı olan Himalayalar?daki 8 bin 201 metrelik Cho Oyu Dağı?na tırmanmak istiyoruz.?
Buz kütlesiyle dağdan yere birlikte düştük
Dağcılığın kuralıdır; tırmanmadan önce ve tırmanış sırasında gerekli önlemleri almanız gerekir. Buna rağmen birtakım tehlikelerle de karşı karşıya kalabilirsiniz. Cihan Yıldırım bugüne kadar küçüklü büyüklü birkaç kaza yaşadığını anlatıyor: ?Bunların içinden en tehlikelisi ve gerçekten ölümcül olabilecek olanını geçen yıl Niğde Aladağlar bölgesinde bulunan Kaldı Dağı?nın kuzey buzulunu tırmanmayı denerken yaşadım.
ıki kişiydik. Buzul kulvarının girişine geldiğimizde ben önde arkadaşım arkadaydı. Daha tırmanışın başında ayağımın altındaki buz çatırdamaya başladı, bana hamle fırsatı bile vermeden kırıldı. Ben üzerindeyken birlikte aşağıya düştük. O sırada yapabildiğim tek şey buz kazmalarını vücudumdan uzaklaştırmak oldu.?
Yıldırım daha sonra yaşadıklarını şöyle anlatıyor: ?Düşüşümüz sona erdiğinde yere çarpmanın etkisiyle kütle beni dağın ana kütlesine fırlattı ve oradan tekrar çarpıp yere düştüm.
Tüm bu iki-üç saniyelik anda aklıma gelen ilk şey ?Acaba kopan parça üzerime kapanır mı?? oldu. Başımı kaldırıp parçaya baktım. Gerçekten de çarpma etkisiyle parça üzerime doğru geliyordu. O an hızlıca sürünerek ve kenara doğru kaçtım. Ayaklarımı çeker çekmez buz kütlesi benim az önce düştüğüm yere kapandı. O an sadece buz kütlesini seyrettiğimi hatırlıyorum. Sanırım üç metre genişliğinde, iki buçuk metre yüksekliğinde, 2 veya 3 ton ağırlığındaydı?
ÖZKAN GÜVEN