Popüler

Hayallerinde olan ve hayatta yaşamak zorunda bırakılanlar... Aslında öyle kadınlar var ki erkekten daha erkektir yüreği ama.. O kadar çok beklentisi var ki toplumun kadından...

Yuvayı dişi kuş yapardan başlıyoruz, hayata dair her şeyi yapmak kadından bekleniyor... Aslında dünyada zordur kadın olmak...

Ama asıl zor olan; Doğuda kadın olmaktır.. Özgüveninin gelişmesine imkân verilmeyen kadın, erkek egemen toplum tarafından kişiliksizleştirilir. O da kendini korunmaya ve sahiplenilmeye muhtaç görür...

Daha küçük yaşta başlar beklentiler ev işlerine yardımı hep kızlardan bekler anneler... Genç kız olsan yükün ikiye katlanır kimi sevebileceğini ailen belirler.

Evlenmesen evde kaldı derler. Evlensen daha ilk aylarda bebek var mı diye karınlarını göstererek sorguya çekerler.Bir yılı bebek yapmadan geçirsen arkandan kısır galiba derler..

Doğudaki kadın hayatın her izini yüzündeki çizgilerde yaşatır.

Her çizginin ayrı bir hikayesi vardır,güneş göremez gözyaşlarını. Yani doğu kadını gizli ağlar, hüznünü gizli yaşar, güçlü olmak direnmek zorundadır...

Daha soy nasıl devam ettirilir bilmezler! Ama sen kadınsın soyu erkekler devam ettirir derler. Erkek egemen zihniyet almış başını gidiyor.Böyle bir zihniyet olmaz olsun!. Buna dur demek te yine bizim elimizde...

Sadece doğuda değil, tüm dünyada kadın olmak zor!!! Yüzünüzü dünyanın hangi tarafına çevirseniz dışlanmış ezilmiş, duyguları sömürülmüş, hakları elinden alınmış pek çok kadın görürsünüz...

Çünkü içinde bulunduğumuz dünyanın adaletsizlikler,kötülükler ve saçmalıklarla dolu olduğu apaçık bir gerçek....

Aslında Kadın her yerde kadındır. Bunun dogu´lusu batı´lısı olur mu? Diyebilirsiniz...Olur maalesef...

Biz doğu kadınları kendimizi savunamıyoruz,kendimizi savunma hakkına sahip değiliz. Çünkü öyle bastırılmış duygularla yetiştirildik...

İçinde bir kaç elalem ne der sözünü umursamadan hakkını aramaya kalkan yürekli kadın olursa da onlarda dünyanın en kötü insanı olarak lanse edilir....

Zordur doğuda kadın olmak.Yüreğinizin yanıklığı hep yüzünüzdedir. Dört mevsim nasırlı elleriniz ve yaşlı gözlerinizle hayata tutunursunuz. Çığlığınızı kimseye duyuramazsınız. Bu sizin kaderiniz değil,size biçilen bir giysidir.Onu giymek zorunda bırakılmışlığınız sizin suçunuz değildir...

O yüzden kendimize güvenmeli her zaman bizim olan ve olması gereken özgüvenimizi korumalıyız...

Kim ne derse desin yüreğinizin istediği yolda yürüyün siz kendinize değer verin.Size değer vermeyenleri de umursamayın...

Çünkü....

Yüreğin kadını erkeği yoktur.Bir mert olanı vardır, bir de namert olanı...!

Biz savaşçı ruhlu kadınlar her şeyi başarabilir,her adımı atabiliriz.

Yeter ki kendimize güvenmeyi ve haksızlık karşında dik durmayı bilelim...

Gelin o kocaman yüreğinize suskunluk kilidi vurmayın...

ezenlerin ezilenleri kuşattığı esaret zincirini kırın atın...Bırakın adalet yerini bulsun,isterse kıyamet kopsun.........!!!

Dünyada eşit haklara sahip. Ama hayata doğduğu gün bir sıfır yenik başlayan "ANNELER"...

Dünya kadınlar günümüz kutlu olsun...