ARTIK ÖĞRENCİLER YENİ KIYAFETLE OKULA GİDEBİLECEK.
Ali Öztürk Yazıyor
Yeni kıyafet yönetmeliği yürürlüğe girdi. Bundan böyle öğrenciler artık istedikleri kıyafetle okula gelebilecekler.
Muhalefettekiler, öğrenciler arasındaki sosyal farklılıkların bu yönetmelikle daha da belirgin biçimde sırıtacağını iddia etmekteler.
Hükümet yetkililerine göre ise okulların, belli giyim mağazalarıyla anlaşarak çocuklarına buralardan kıyafet almaları için ailelere dayatma yapmaları güya bu uygulamayla sona erecekmiş.
Bana sorarsanız, serbest kıyafetlerle öğrenciler arasındaki sosyal farklılığın ortaya çıkması gibi bir durumun söz konusu olmayacağıdır.
Neden derseniz;
Günümüzde, zengin bebeleriyle fakir aile çocukları artık aynı okulda okumuyorlar da ondan.
Zengin aileler çocuklarını, kadrosunda seçkin öğretmelerin olduğu ve modern eğitimin tüm imkanlarının sunulduğu, eğitim kalitesine güvendikleri özel okullarda okutmaktalar şimdilerde?
Onun içindir ki fakirin çocuğu, zengin çocuğunun pahalı ve marka giysilerini gördükçe aşağılık kompleksine kapılacak diye hiç kimse tasa etmesin, derim?
O, eskidendi? Yakasında okulun beyaz ipliklerle örülmüş arması olan siyah önlüklerin giyilerek üzerine beyaz bezden ya da naylondan yakalıkların takıldığı günlerdeki gibi zengin ve fakir çocukları artık bir arada okumamaktalar günümüzde?
Asıl, aynı sıraları paylaştıkları o eski günlerde eziklik duymaktaydılar fakir aile çocukları?
Öğretmenlerden de bazıları, tanıdık ve eşraftan olan ailelerin çocuklarına, diğerlerinden daha fazla ihtimam, ilgi ve şefkat gösterirlerdi o zamanlar.
Kültür düzeyleri de yeterli olmayan fakir ailelerin, oluka giden çocukları, evlerinde horladıkları yetmiyormuş gibi bir de pedagojiyi önemsemeyen, eğitim psikolojisi nedir bilmeyen bazı öğretmeleri tarafından okullarında da aşağılanırlardı o zamanlar?
Bunları söylerken, hiç bir ayrım yapmaksızın tüm öğrencilerine her türlü destek ve yardımda bulunan eli öpülesi saygın öğretmenlerimizi tenzih ettiğimi de ayrıca belirtmek isterim.
Bütün bunları, afaki olarak değil, bizzat tanık olduğum olayları gözümün önüne getirerek söylemekteyim.
Varoşlarda oturan çok çocuklu esnaf ve işçi ailelerinin çocuklarının, evlerinde derslerine yardım edecek pek kimseleri olmazdı o zamanlar. Bir kere çoğunun anneleri ev kadınıydı ve okur yazar bile değillerdi?
Babaları desen, en fazla ilkokul mezunu kişilerdi?
Bazen okula gelip de çocuklarının durumunu sorduklarında, öğretmenlerinden aldıkları yanıt genelde olumsuzdu?
Bunu öğrendiklerinde, ezildiklerinden öğretmene, ?eti sizin kemiği benim? deyip de ona güvendiklerini belirtmekten başka da bir diyecekleri olmazdı?
Diyeceğim, şimdi okullar, sosyal sınıflara göre ayrılmış durumdalar zaten... Öyle gelir ve kültür düzeyi yüksek ailelerin bakımlı çocuklarıyla varoşların gariban çocukları, eskisi gibi bir arada okumuyorlar artık.
Gariban çocukların, okul arkadaşları da yine kendileri gibi fakir aile çocukları ? Onun içindir ki bu çocukların, eskiden olduğu gibi, okul arkadaşları olan bakımlı zengin kızlarına olan platonik aşkları falan da yok, herkes yerini bilmekte artık?
Bu yüzden bir kez daha vurguluyorum; kıyafetler serbest olduğunda, zengin bebelerinin marka giysileri, gariban çocuklarda kompleks yaratacak diye kimse boşuna kaygılanmasın?
Ancak, bu kıyafet serbestliğinde gizliden bir amaç var mıdır, onu bilemem!...