Arzuhalcilik mesleği, toplumda okuma yazma oranının düşük olduğu dönemlerde, insanların resmi evraklarının yazımına yardımcı olmak için ortaya çıktığı ileri sürülüyor. Zamanla teknolojideki gelişmeler ve toplum içindeki okur-yazar oranının artmasıyla meslek kaybolmaya yüz tutmuş olsa da Arzuhalcilik mesleğini hala devam ettirenler bulunuyor.
Son yıllarda işlerinin artık durma noktasına geldiğini söyleyen arzuhalciler, eski işlerinin kalmadığını söylediler.
Arzuhalcilik mesleği, toplumda okuma yazma oranının düşük olduğu dönemlerde, insanların resmi evraklarının yazımına yardımcı olmak için ortaya çıktığı ileri sürülüyor. Zamanla teknolojideki gelişmeler ve toplum içindeki okur-yazar oranının artmasıyla meslek kaybolmaya yüz tutmuş olsa da Arzuhalcilik mesleğini hala devam ettirenler bulunuyor.
GELİŞEN TEKNOLOJİYE YENİK DÜŞTÜK
Arzuhalcilik yapan vatandaşlar; “Yaklaşık 20 yıldır bu işi yapıyoruz. Gelişen teknoloji ’ye karşı bu işi yapmak büyük bir sabır istiyor. Bizim sermayemiz bir sehpa, daktilo ile bir kaç kâğıttan oluşuyor. Bu meslek maalesef gelişen teknolojiye yenik düştü. Bizler daktiloya alıştığımız için bilgisayarı kullanamıyoruz” ifadelerini kullandı.
AMACIMIZ VATANDAŞLARA YARDIMCI OLMAK
Kaybolmaya yüz tutmuş meslekler arasında yer alan Arzuhalcilik mesleğini yapan vatandaşlar, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Biz arzuhalcilerin işi, açılmış adli davalarda insanlara yardımcı olmak, onlara dilekçe yazmaktır. Bize genelde yaşlı vatandaşlar uğruyor. Günlük 5 ila 10 arasında dilekçe yazıyoruz. Sabit bir ücreti olmadığı için dilekçe fiyatları da 15 ila 20 TL arasında değişiyor.
BİRDE AŞAĞIDAKİ MESLEKLER YOK OLDU
Kilercibaşı
Saraylarda kilercibaşı’lık önemli görevlerden birisiydi. Padişah’ın yemeği götürülürken daima en başta kilercibaşı bulunurdu.
Sofraya örtü serip her şeyi kurallara uygun olarak düzenlemek onun görevleri arasındaydı. Yemeklerin sofraya konulması ve padişaha servis yapılması da onun sorumluluğundaydı. Ayrıca sarayda yapılan tatlı, şerbet ve şekerlemeleri hazırlaması gerekiyordu. Padişahı yemeklerde zehir olmadığı konusunda inandırmak için herkesin önünde önce kendisi tadar sonra servis yapılırdı. Kusuru olan veya beğenilmeyen kilercibaşılar derhal kovulup yerine bir başkası atanırdı. Görevini iyi yapanlar ise sarayda daha yüksek mevkilere yükseltilirdi.
Kağıt aharcılığı
Eski kağıtların yüzleri bu günkü gibi parlak olarak imal edilmezdi. Kağıdı kullanacak olanlar eğer isterlerse kağıdın yüzünü cilalarlardı.Bu cilalama işlemi sırasında önce aharlama yapılır sonra mühre kullanılırdı.Ahar çeşitli maddelerden yapılırdı Nişasta,yumurta akı,nişadır, arap zamkı başlıca tercih edilen malzemeydi. Bunlar tek tek veya birlikte kullanılırdı. Ahar maddesi kağıda sürülür sonra mühre denilen aletin yardımıyla parlak hale getirilirdi. İlk işleme aharlamak ikincisine ise mühre uygulamak denirdi.Bazı kağıtların üstlerine yazılan yazıları ıslak bir süngerle çıkartmak mümkün oluyordu. Bu durumda aharlanmadan sadece mühre uygulanarak tekrar parlak hale getirilirdi. Aharlama’da kullanılacak maddeler sıcak suyun içerisinde eritilir.Kıvama geldikten sonra aharlama yapılacak kağıt bu karışımın içerisinde uygun bir süre bekletilirdi. Diğer bir metot ise ahar maddesini bir sünger veya pamuk yardımıyla kağıdın üzerine sürüp kurumasını beklemekti. Bir kat ahar sürülmüş kağıda tek aharlı, iki veya daha çok kat sürülmüş kağıda ise çift aharlı denirdi.Hattatlar ve meraklıları kağıt aharlamayı kendileri yapardı. Bu işi bir meslek edinip profesyonel olarak yapılmasına kağıt aharcılığı, ustalarına ise aharcı denilirdi. Ustaların hazırladığı aharlı kağıtlar büyük dükkanlarda satılırdı.
Ebruculuk
Eskiden bulut gibi dalgalı olarak düzenlenmiş veya çeşitli parlak şekillerle süslenmiş kağıtlara ebrulu kağıt ,bu işlemede ebruculuk denilirdi. Daha çok ciltli eserlerin veya levhaların köşelerini süslemekte kullanılan eski sanatlarımızdan birisidir.Uygulaması şu şekilde olurdu.Yoğun kıvamda hazırlanmış olan tuzlu suyun içerisine zamk damlatılarak bir karışım elde edilirdi.Daha sonra istenen renkte boya ve boyalar buna ilave edilince koyu kıvamda bir karışım oluşur. Bunun içerisine önceden şekil verilmiş ince bir tel konularak boyaların bunun üzerine adapte olması sağlanırdı. Boyalı tel uygulanmanın yapılacağı kağıdın üzerinde gezdirilip istenen şekiller veya dalgalanmalar oluşturulurdu. İşlem uygulandıktan sonra bunu sabitlemek aynı zamanda daha parlak olmasını sağlamak için üzerine sığır safrası damlatılırdı.Kağıtların boyayı emen cinsten olmasına dikkat etmek önemliydi. Türklerde başlayan bu sanatın zaman içerisinde Avrupa da çok ilgi gördüğünden bahsedilir.
Kağıt makasçılığı
Eskiden kağıtlar bu günkü gibi kesilmiş olarak değil büyük tabakalar halinde satılırdı.Büyük tabakalardan ihtiyaç kadar kağıt , makas yardımıyla kesilip kullanırdı.Sık sık gereksinim olduğundan herkesin yanında mutlaka bir kağıt makası bulunurdu. Kağıt makaslarını imal edenlere ise kağıt makasçısı denilirdi. Bunları imal etmek özel bir beceriklilik gerektirdiğinden bu sanat mahalli el sanatlarımız içerisinde yer almıştır. Makasın kağıdı düz olarak kesebilmesi için boyu uzundu.Makasın keskin tarafının oluklu olarak yapılması ve ucunun sivri olması gerekliydi.Üzerleri altın veya kakma ile süslenir. Bazılarının üzerine kıymetli taşlardan süsler yapılırdı.
Kalemtıraşcılık
Eski zamanlarda kalemtıraş, kalemdan denilen yazı takımlarının değişmeyen bir elemanıydı.Şimdikilere benzemeyen eski kalemtıraşların genellikle kamıştan yapılmış olan kalemlerin ucunu açmaktan başka yazıları kazıyarak çıkartma ve kağıtları kesme gibi farklı işlevleri de bulunuyordu..Bunların imalatıyla uğraşan sanatkarlara kalemtıraşcı denilirdi.Hepsi el yapımı ve birer sanat eseri olan kalemtıraşların sapları fildişi, sedef, abanoz, akik, kehribar gibi malzemeden ve özel şekiller verilerek imal edilirdi. Kalemtıraşların üzerinde altın ve gümüşten yapılmış olan süsler ve hattatların imzaları bulunurdu. En yaşlı ustanın önünde senenin belirli günlerinde diploma töreni yapılır,başarılı olanlara diplomaları düzenlenen bir törenle verilirdi. Bu diplomayı almadan kalemtıraşcı kendi imzasını kalemtıraşların üzerinde kullanamazdı.
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55
Ağrı
22.11.2024