Bilindiği gibi Ağrı iller arasında sondan maratonu koşmaya devam ediyor.

     Göç olgusunun temel nedeni alım gücünün düşüklüğü ve  bu alanda ki, olumsuzluklar olarak nitelendirmeye devam ediyor.

      Vatandaş artık geçinmez duruma gelmiş.

      En temel ihtiyaç olan gıda ürünlerine zamlar peş, peşe gelmeye devam ediyor.

       Türkiye genelinde son aylarda yapılan zamların ardından fiyat artışları, vatandaşı oldukça mağdur etti. Üstelik bir çok ürünün girdi maliyetlerinde  önemli bir yeri olan elektrik, doğalgaz ve su zamlarıda cabası.

          Yaşam kalitesi ve refah seviyesi düşük olan Ağrı´da yaşama maliyeti de yükseldi.

      Zorunlu giderlerde ki, fiyat artışı, yoksulluğun artmasına da sebep oluyor.

       Yoksulluk sınırı altında yaşayan insanların sayısının yoğun olduğu, işsizlik oranının hız kazandığı Ağrı´da yapılan zamlardan sonra, geçim iyice zorlaştı, göç olgusu ise güç kazandı ve kazanmaya devam ediyor.

        Kişi başına milli geliri bin altmış dolar olan bir şehirde temel gıda maddelerine yapılan  zamların gerekçelerini anlamakta güçlük çekiyoruz.

        Yoksullaşan vatandaş, susmayı tercih ederek, bir anlamda durumdan duyduğu memnuniyeti de ortaya koyuyor!

       Sükut ikrardan gelir, mantığı bu çerçevede önem kazanıyor.

       Yaz mevsimi ile birlikte zam sağanağına uğrayan vatandaşın alım gücüne de önemli daralmalar yaşanıyor.

       Vatandaş önemli sorunlar yaşıyor. Siyasiler artık tozpembe tablolardan vazgeçmeli. Sorunlar konusunda önlemler almalıdırlar.

       Bu fiyat artışları sadece spekülasyon tanımlamak, rasyonel bakış açısı olmaz.

       Ekonomiyi finanse etmenin en kolay yolu ekonomiyi zamlar yapmadan finanse etmektir.

      İşte bu nedenle zamlarla yola çıkıldığında fiyat artışlarını, beraberindeki durgunlukları, kronik durgunluklarda işsizliği beraberinde getirecektir.

       Durgunluk ve işsizlik ise krizlerin en  önemli nedenleri arasında yer alıyor.

        Ülkemizde Ekonomik sıkıntılar gerçekten de önemli sinyaller veriyor

         Birileri görmek istemese de piyasalarda önemli mesajlar var.

       Arz ve talep kavramları farklı yönlerde hareket ederken, bu konuda dengenin sağlanması için çaba sarf edilmiyor.

       Bizler ise ekonomi düzeldi, masalları ile oyalanmaya devam ediyoruz, yani hayal kuruyoruz.

         Yaz mevsiminde yaşanan sağanak yağmurlar gibi zamlar da başımızda yağmaya devam ediyor. Böyle bir ortamda  ekonomi  olumsuz sinyaller vermeye devam ediyor.

NOT: Bir dahaki yazım başarılı ve bizlere, size çok önemli süprizim var diyerek Milletvekili Ekrem Çelebi ve arapça tabelalar yazarak ilk icraatını başlatan Belediye başkanı Savcı Sayan için olacak?