Yeni eğitim ve öğretim yılı başladı.

Bizden birkaç öneri?

        Okullar açıldı. Çocuklarımız ve gençlerimiz formalarını giyinip bir kısmı sabahın köründe okul yoluna düştüler.

        Bu eğitim öğretim döneminin tüm çocuklarımız ve gençlerimiz için hayırlı olsun.

        Onca eleştiriye rağmen 66 aylık çocuklarımız ise bu haftanın başında okul hayatına adım attılar.

        ınşallah bu proje elimizde patlamaz. Vücut gelişimleri hala sürmekte olan bu minicik yavrularımızdan bu yıl kaydı yapılanlar, gelecek yıl ilk kaydı yapılacaklara göre tecrübe sahibi ağabey ve ablalar olacaklar.

        Bu ilk grupta sıkıntı yaşanırsa ve geri adım atılırsa umarız hükümet tarafından bu çocukların ailelerine verilecek makul bir cevap vardır. Bizde ki eğitim sisteminin maalesef içler acısı hali geçmişten beri süregelmektedir.

        Zaten eğitim sisteminde oturmuşluk olmadığı için yapboz tahtasına dönen uygulamalar içerisinde okumakta olan gençlerimiz ve çocuklarımız büyük badireler atlatıyorlar.

Üniversiteyi kazanmaktan öte, bitirdikten sonrası için hazır meslek sahibi değilsiniz. Birde KPSS?yi kazanmak durumundasınız. Kazanamadığınız takdirde kaderinizle baş başa kalacaksınız.

        ıster gider özel bir şirkette işe başlarsınız, isterseniz tezgâhı kurar pazarda domates, limon, kavun-karpuz satarsınız. Yani üniversite kazandığınız için fazla sevinmeyin. KPSS?den yüksek puan aldığınızda birazcık sevinin.

Çünkü sizden yüksek puan alanlar olunca geriye düşme ihtimaliniz söz konusudur. Görev aldığınızda artık tam manasıyla sevinebilirsiniz.

        Neyse? Yürekleri serinletecek icraatlar de olmuyor değil. Örneğin üniversite harçlarının kaldırılması, ekonomik darboğazda boğuşan veliler için süper bir jest oldu.

Gelelim asıl konumuza.

        şu liselerde ki gençlerimizin kontrolden çıkan davranış ve ahlaki ikilemde kalan çıkmazları için ne gibi önlemler alınıyor? Özellikle ağızlardan çıkan ifadeler, öğretmenleriyle olan diyaloglar, arkadaşlar arası iletişimde ki nahoş ve saçma tarzlar için bir çalışma var mı?

        Öğrenciler arasında ahengi bozan ahlak yoksunları için yaptırımlar uygulanacak mı? Onları ıslah edici projeler çalışılıyor mu?

        Okullara her şeyden önce cep telefonu sokmanın yanlışlığını defalarca anlattığımız halde bu yasağa riayet noktasında hala beklenen yerde değiliz.

        Çünkü idareci ve öğretmenleri ciddiye almayan bir nesil yetişiyor.

Uçuk fikir ve planlar peşinde koşan türde gençler çoğalmaya başladı. Çevre ve medya etkisiyle erkek çocuklar ve gençler Polat Alemdar, Alex De Souza olmaya, kızlar ise Madonna olmaya, manken olmaya özeniyor.

        Ellerinden düşürmedikleri cep telefonlarıyla okul sıralarından mesajlaştıklarını bile duyuyoruz. Sınıfta cep telefonu bulunduran çocuk ve gençler derhal disiplin kuruluna sevk edilmeli, tekerrür ettiği takdirde okuldan uzaklaştırmaya varan cezalar verilmelidir.

        Okul giriş ve çıkışlarında anne ve babalarını bilgilendirmek amacıyla uygun bir amaca hizmet eden cep telefonları için tüm sınıflarda özel bir dolap bulundurulmalı ve tüm telefonlar kapatıldıktan sonrası sınıf mümessili tarafından toplanarak dolaba kilitlenmelidir. Son ders zili çalıncaya kadar da o dolap açılmamalıdır.

        Bugün elinde cep telefonu olmayan kaç liseli öğrencimiz vardır? Olmayan hemen hemen yok gibidir.

O halde bu konunun üzerine de düşmek lazımdır. Belki bazı okullarda bu sistem düzene sokulmuş olabilir. Ama genel olarak cep telefonlarıyla sınıfa girmenin devam ettiği ve ders esnasında da sesi kısılarak kullanılmaya devam edildiği bir vakadır.

        Aileler olarak çocuklarımızın okul sonrası eve dönüşlerinde hastalık haline getirdikleri internet düşkünlüklerini minimize edecek önlemler almak zorundayız.

        Kendini internet âlemine kaptıran gençlerimizde sanal bir yaşam tarzı hâkim olmaya başlamaktadır.

        Çoğunlukla sosyal paylaşım sitelerinde vakit geçiren çocuk ve gençlerimizin diyalog kurduğu kendinden yaşça çok büyük insanlarla olan iletişimlerinde ciddi sorunlar yaşanabilir.

        Mahrem bilinen ev içlerine bile giriliyor artık. Tanımadığınız insanlar sizin hakkınızda her şeye kolayca ulaşabiliyor. Sizi sizden daha iyi bilen yabancılar yaratıyorsunuz.

        Bu konuda ki uyarılarımızı tüm velilerimiz ciddiye almalıdır. Burada bir söze dikkatinizi çekmek isterim. ? Güven iyidir fakat kontrol daha iyidir.?  Çocuklarınıza fazla baskı uygulamayın. Ama kontrolü de elden bırakmayın.

        Fazla söze hacet var. Ama satırlar ilerliyor, limit doluyor. Lütfen çocuklarımıza ve gençlerimize sahip çıkalım. Onların cebine pahalı telefon ve paralar doldurarak sokakların insafına terk etmeyelim.

        Sokaklar göründüğü kadar masum değil.

        Gençler, lütfen yaratılış gayenizi unutmayın. Kendinizi ilme ve irfana verin.