Ağrı'da, önceden geleneksel yöntemlerle kısıtlı imkanlarda arpa ve buğday tarlalarını sulayan çiftçiler, modern sulama sistemleri sayesinde şeker pancarı, ayçiçeği ve mısır gibi farklı ürünler de yetiştiriyor
Ozanlar köyü sakini çiftçi Emrah Taştan:
"Ürün çeşitliliği arttı, çiftçinin alternatifi çoğaldı. 10 günde bir tarla suluyoruz"

Ağrı'da bulunan Yazıcı Barajı'nın faaliyete geçmesinin ardından modern sulama sistemine kavuşan çiftçilerin binlerce dönümlük tarım arazilerinde, çeşitliliğin yanı sıra verim de giderek artıyor.

Devlet Su İşleri tarafından kentin kuzey doğusunda Altınçayır Deresi üzerinde 1995-2001 yıllarında sulama amacıyla inşa edilen ve sonraki yıllarda hizmete alınan Yazıcı Barajı'nın suyu, kentin içme suyunun yanı sıra tarım arazilerinde de kullanılıyor.

Verimli arazilerin bulunduğu ovada bulunan 16 köydeki çiftçiler, Yazıcı Sulama Birliği ekiplerinin koordinasyonunda tarım alanlarının sulamasını fıskiye yöntemiyle yağmurlama, damlama ve salma suyla yapıyor.

Binlerce dönümlük tarım arazilerinin bulunduğu Ağrı Ovası'nda geçmişte arpa ve buğday üretimi yapan çiftçiler, sulama imkanlarının gelişmesiyle zamanla ürün çeşitliliğini artırdı.

Modern sulama sistemleri sayesinde mısır, ayçiçeği ve şeker pancarı gibi çok sayıda ürün yetiştiren çiftçiler, verimlerini katlayarak üretime devam ediyor.

- "Eskiden 3 verim alırken şu an 10 alıyoruz"

Ozanlar köyünde yaşayan çiftçi Emrah Taştan, geçmişte geleneksel yöntemlerle arazilerini suladıklarını, bunun çok zor olduğunu söyledi.

Yazıcı Barajı sayesinde arazilerinin suya kavuştuğunu belirten Taştan, "Devlet Su İşleri başta olmak üzere devletimiz ve sulama birliği sayesinde arazilerimizde verim arttı. Fıskiye, salma ve damlama yöntemiyle arazilerimizi suluyoruz. Eskiden 3 verim alırken şu an 10 alıyoruz. Mükemmel bir sistem kuruldu. Hemen hemen Ağrı Ovası'nın tamamı sulanıyor. Bu sulamayla çiftçilerin yüzü gülmeye başladı." diye konuştu.

Taştan, geçmişte su sıkıntısı olduğu için en fazla 20 dönüme pancar ektiğini, sulama imkanlarının gelişmesiyle üretim alanını 200 dönüme çıkardığını anlattı.

Arazilerini en modern sulama sistemleriyle suladıkları için mutlu olduklarını dile getiren Taştan, şöyle konuştu:

"Eskiden bir dekara en fazla 4 ton pancar alınırdı şimdi 10 ton alınıyor. Eskiden sadece arpa ve buğday ekilirdi, insan gücüne göre de şeker pancarı üretimi yapılırdı. En büyük çiftçi 20-30 dekarda pancar üretimi yapardı. Şu an şeker pancarı, mısır, ayçiçeği gibi çok sayıda ürün yetiştiriliyor. Ürün çeşitliliği de çok arttı. Çiftçinin alternatifi çoğaldı. 10 günde bir tarla suluyoruz."

- "Hem biz hem de komşu çiftçilerimiz aynı anda arazilerimizi suluyoruz"

Çiftçilerden Tahir Doğan da eskiden çiftçiliğin çok zor şartlarda yapıldığını ifade etti.

Barajdan önce kilometrelerce yol yürüyüp, başka köylere giderek geleneksel kanalları açarak arazilerini suladıklarını aktaran Doğan, şunları kaydetti:

"Tarlalarda fıskiye var, bunun yanında tarla başlarında hidrantlar var. Bu hidrantların 4 çıkışı var, hem biz hem de komşu çiftçilerimiz aynı anda arazilerimizi suluyoruz. Çiftçi fıskiyeyi açıp evine gidiyor sabah gelince arazisi sulanmış oluyor. Bazen fıskiyeleri açıp çarşıya gidiyoruz arazilerimiz de sulanmış oluyor. Çok büyük bir nimet. Köyden Ağrı'ya giderken bir tarla var, seferberlikten sonra su yüzü görmemişti. Sadece buğday ekiliyordu, şimdi pancar ekmişler ve fıskiyelerle çok güzel sulama yapılıyor. Baraj büyük bir nimet."(aa)