Merkeze bağlı Yenibaşlar köyünde yaşayan vatandaşlar, hayvanlarını otlatmak ve yaz mevsimini serin bir ortamda geçirmek amacıyla her yıl Karer Dağı eteklerindeki Yenibaşlar Yaylası'na çıkıyor.
Yılın 5 ayını yaylada geçiren besiciler ve aileleri, dedelerinden kalma taş evlerde kalıyor. Taşlı ve kayalıkların bulunduğu yolları aşarak yaylalara çıkan besiciler, teknolojiden uzak yaşamlarını sürdürüyor.
Yaylada bulunan çeşmeden içme suyu ihtiyacını karşılayan aileler, yaklaşık 5 bin hayvanı suya ulaştırmak için 7 kilometre yol katediyor.
Güneş doğmadan işe koyulan besiciler, hayvanlarını sağdıktan sonra su kaynağına salıyor.
Kadınlar süt sağıp, peynir, yoğurt, çökelek, tereyağı hazırlarken, erkekler de hayvanların bakımlarıyla ilgileniyor. Besiciler, bölge arazisinin zor şartlarında ulaşımlarını atlarla veya yaya olarak sağlıyor.
- "KEÇİLERİ SATTIK"
40 yıldır besicilik yapan Hayriye Kızılboğa, evin ve hayvanların bütün ihtiyacıyla ilgilendiğini söyledi.
Kızılboğa, "Yıllardır bu yaylalara gelip hayvanlarımıza bakıyoruz. Yaylada işimiz çok zor. Ekmek, çökelek, tereyağı, yemek yapıyorum, her türlü işle ilgileniyorum. Daha önce keçilerimiz vardı, onları sattık, şimdi büyükbaş hayvanlara bakıyoruz." dedi.
Besicilerden Zeki Kişi (66) de çocukluğunun bu yaylalarda hayvanların arasında geçtiğini belirterek, yaylada yaklaşık 5 bin büyük ve küçükbaş hayvan bulunduğunu aktardı.
Zorlu koşullarda yaylada kaldıklarını ifade eden Kişi, şöyle konuştu:
"Yaylada elektriğimiz, suyumuz yok. Sadece bir çeşmemiz var. O da ağustos ayında kuruyor. Yayla yolunun yapılmasını istiyoruz. Yolda hep taş ve kayalar var. 100 yıllık taş evlerde yaşıyoruz. Çok zor şartlarda yaşıyoruz. Sabahtan akşama kadar hayvanların peşindeyiz."
70 yaşındaki Ali Kızılboğa da çocukluğundan bu yana ailesiyle hayvancılık yaptıklarını anlatarak, "Gece saat 03.00'te mesaimiz başlıyor. Bildim bileli bu taş evlerde yaşıyoruz." ifadelerini kullandı.(aa)