YANKI

YANKI

HÜLYA KÖKSAL

Gözlerin hüzünlü bir ay gecenin derinliğinde
Dudaklarında çağlayan olmuş sevdan
Çizgilerinden akıp gidiyor zaman
Anılarının örtüsünden belli belirsiz sızıyor gençliğin şafak kızıllığındaki yüzüne
Bir özlemin bungun havasında ayrılığın ıraksı yakınlığı
Ayrıkotu gibi sararken yalnızlık umutlarını
Alabora olmuş duyguların

Ama yine de
Kırılgan gülüşünle yıkıyorsun kirini pasını  yeryüzünün
Dingin bir mavide yüreğinin kuşları
Baharı müjdeliyor sesin yankılandıkça sevdiğinin sesi yüreğinin yamaçlarında

HÜLYA KÖKSAL

 

 

ÖMÜR DEDİĞİN ŞİMDİ
Martıları anımsa
Uçmayı unuttuğun zamanlarda
Yüreğinin aynasında denizler
Tenhalığına gözlerinin düşünce ayrılıklar
Umudunun kalkanına sığın
Yürü görkemli gülümsemenle kendinin özgün yollarında

Ne geçmişin gölgelerinden kork
Ne geleceğin bilinmezliklerinden 
Ömür dediğin şimdi
Yaz şimdiye özgün yaşamını

HÜLYA KÖKSAL

 

ŞİMDİ
Zaman hep yaprak döküyor
Mevsim hüzün
Dinmeyen bir yağmur içimde
Sensizliğin cehenneminde üşüyor yüreğim
Camda puslu görüntün
Anıları emziren gece
Özlemi büyütüyor
Varlığının farkına varamadan
Yokluğunun uçurumunda kaldım

Yağmur yağıyor durmadan
Sensizliğin uçurumunda yalnızlığımı gezdiriyorum caddelerde
Islak bir ıslık dudaklarında
Yalın ayak kimsesiz bir çocuk şimdi yüreğim

Şiirlere tutunuyorum sana tutunur gibi
Sözcüklerimin yolları kesildiğinden ve tümcelerim yetersiz kaldığından beri
HÜLYA KÖKSAL

 

SESİ DE ÖZLERMİŞ İNSAN
Sesi de özlermiş insan
Can cana hasret kaldıkça
Yalnızlığın duvarları üstüne üstüne gelirmiş
Can candan uzaklaştıkça

Bir ses kucaklarmış bütün dünyayı
Yürek yürekte atınca
Sesini de kaybedermiş insan
Yürek yüreği kaybedince

Sular sustu kuşlar sustu
Zaman durdu 
Soluk yoruldu
Ses yankısız
Gölgeler bile alıp başını gitti
Hüzün özleme ağdı
HÜLYA KÖKSAL



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor