Siyasetçi, daima ahlaki çerçevede politika yapmalıdır. İşinin gereği, savunduğu fikirleri ile zıt düşen her ideolojiye muhalif olacaktır elbette. Buraya kadar sorun yok, taraf tutar ya da karşıt olursunuz, kişisel tercihizdir.

Amma velakin ne iş yaparsanız yapın neyi savunursanız savunun, karşıt görüşlü olmanın da bir adabı, adamlığı ve ahlaki çerçevesi vardır.

Karşınızdaki kişinin, insan olduğunu, özel hayatı olduğunu, sizin gibi bir ailesi, çoluk çocuğunun olduğunu unutmamanız başlıca ilkeniz olmalıdır. Bir an için durup, empati yapın lütfen, kendi eşinize, çocuklarınıza böyle bir densizliğin yapılmasının sizi nasıl yaralayacağını düşünün.

Yakın zamanlarda, ne insani ne fikren nede millet olarak örf ve ananelerimiz ile uzaktan yakından,  bağdaşmayan gayri ahlâkî söylemleriyle, sözde ideoloji şövalyeliği yapan şahıslar bizlere, bundan gayrısı yok alçalmakta dedirttiler.

Örnek verecek olursak,

Malumunuz üzere, Bazı siyasilerin eşine sosyal medya aracılığıyla yapılan ÇİRKEF saldırı ile bir kez daha görüldü ki, adı insan olan lakin insanlıktan zerre miskal nasiplenmemiş şahsiyetsizler, adam gibi çıkıp muhataplarıyla medeni şekilde tartışmak yerine eşine çoluk çocuğuna gücü yetiyor terbiyesizlikte sınır tanımıyor.

Bu ve bunun benzerleri örneklendirmeler olsa da yazık ki ağzı olan susmuyor ülkemizde.

Akıllara elbette şu soru geliyor, nasıl böyle yozlaştı insani yönümüz, toplum nereye gidiyor. Nereden alıyor bu cesareti.Ve nereye varılmak isteniyor?.

Muhakkak ki BU ÇİRKEFLİĞİ alışkanlık haline getirmiş, zararlı tipler insan vasfı taşımıyorlar. Bu yüzden onların yazdıklarının pekte ehemmiyeti yok.

Fakat, sinek küçüktür mide bulandırır misali, elbette toplum rahatsızlık duyuyor, bu tür çirkefliklerden.N.Çelik...