Tarih: 17.08.2022 15:17

XANÎ TÜRBESİNİN YAPILIŞININ FİKİR BABASI…

Facebook Twitter Linked-in

GEÇENLERDE İLÇEMİZ BAZİD’DE BİR TELEVİZYON PROGRAMI SONUCUNDA DOĞUBAYAZIT GAZETESİ SAHİBİ NEZİR ÇELİK DİKKAT ÇEKİCİ BİR YAZI YAZMIŞTI 

BU YAZI ÜZERİNE EHMEDÊ XANÎ’NİN TÜRBESİ VE ANLAM-ÖNEMİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELERİMİ AÇIKLAMAK İSTİYORUM.

1856 yılı ve sonrasında Xanî’nin Türbesi yazarların ilgi alanına girmiş ve yayınladıkları kaynaklarda geçmektedir.

1856-57 yıllarında Bayazid bölgesindeki aşiretler hakkında araştırma yapan Dr. OttoBlau Eleşkird’inMizurî köyünde karşılaştığı MelaMehmed’in kendisine Xanî, eserleri ve türbesi hakkında verdiği bilgilere araştırmasında yer vermektedir; “ Çok bilgili bir insan olan Muzuri köyünün imamı Mele Mehmed bana, Bayazid’de yaşamış bir alim olduğunu söylediği Ahmed Efendi Xanî’nin Kürt dilinde çok sayıda kitap, Kuran’ın yorumu ve Kürt gençlerinin eğitimine yönelik ders kitapları yazmış olduğunu, bunlardan biri olan Nûbar’ın Arapça, Türkçe ve Kürtçe metinlerden oluştuğunu anlattı. MelaMehmed;” Xanî, benim babamın yaşadığı dönemde Bayazid’te vefat etti, ama ölüm tarihi mezar taşında yazılıdır ki oradaki bilgi benim bildiğimden daha doğrudur” dedi.”

MelaMehmudBazîdî’nin Alexander Jaba’ya 8 Kürt şairi hakkında verdiği özet bilgiler 1858 yılında Rusya ve Batı Avrupa da birçok dergide yayınlandı. Bu çerçevede Bazîdî, Xanî hakkında bilgiler verirken, “onun Bayazid’te kendi adına bir cami yaptırdığını ve vefatından sonra oraya gömüldüğü” söylemektedir.

O tarihteki bilgiler ve sonrası zamandaki bilgiler bize Xanî Türbe ve Medresesi hakkında bilgiler vermektedir. Şuan Cami olarak yapılan yer Xanî Medresesinin olduğu yer olduğu araştırmacı yazar abimiz Mehmet Gültekin;” Medresenin eski binası, bir giriş bölümünden ve her biri aynı büyüklükte olan üç odadan oluşuyordu. Odaların duvarlarında inşasında duvar içine yapılmış kitaplık gözeleri bulunuyordu. Binanın ve iki odanın girişlerindeki her biri tek parça taştan oluşan her üç kirişin üzerinde bir beyit yazılıydı. Beyitlerin ikisi KürtçeKürtçe, biri de Arapça’dır. Bunları Türbenin görevlisi melaya okuttum ve 1983 yılında yayınladım[4]”. Xanî’ninBayazid’da bir medrese kurduğu, o dönemlerde dil, edebiyat, din, felsefe, matematik, kimya, tıp, astronomi, coğrafya gibi dallarda eğitim vermesiyle bilimin gelişmesine önemli katkıda bulunmuştur. Xanî medresesi de bilim yuvası ve Kürd düşün dünyasında bir ekoldür, etkileri kısa sürede tüm bölgeye yayılır. Hatta Mem û Zîn gibi eserleri bundan yüzyıllar öncesinde Kürtçenin Mukrî ve Goranî lehçelerine de çevrilmişti. MelaMehmûdBazîdî, Jaba’ya Kürt şairlerinden İsmailêBazîdî’ninXanî’nin öğrencisi olduğu bilgisini vermiştir. Yörede bu şair hakkında sözlü anlatımlarda, onun da Xanî medresesinde öğretmenlik yaptığı söylenmektedir. Bu bilgiyi Celadet Bedirxan da 1941 yılında Hawar dergisindeki yazısında doğrulamaktadır. Ardından aynı medresede şair MuradxanBazîdî ve Batılı bilim insanlarının kendisinden hayranlıkla söz ettikleri ünlü bilgin MeleMehmûdBazîdî de bu geleneği sürdürmüşlerdir.

EhmedêXanî, Doğudaki Firdevsi, Nizami gibi, Batıdaki Shakespeare ve Goethe gibi dünyanın en büyük şiir ustalarındandır. Xanî’nin en tanınmış eseri Mem û Zîn ulusal bir destandır. Bu tespiti ilk kez 1858 yılında Prof. Dr.PeterLerch, Xanî ve Mem û Zîn hakkında yazılan ilk geniş araştırmasında yapmıştır. Bu gün dünyanın en önemli ansiklopedilerden Wikipedia Ortadoğu için sadece 3 ulusal destan seçmektedir, bunlar Firdevsi’ninŞahname’si, bir Arap halk destanı olan Taghribat Beni Hilal ve EhmedêXanî’ninMem û Zîni’dir. Mem û Zîn’î diğer iki destandan ayıran bir özellik, eserde Kürt toplumunun gelişiminin önündeki iç ve dış engellerle bakış açısı daha geniş ve gerçekçi olup, bu noktadaki analiz, tespit ve fikirler eserin yazıldığı çağdan çok daha ileridir.

Xanî Türbe ve Medresesinin yapılması 1991 yılında yapılan yerel seçimlerde başkanlık için mücadele eden adaylardan Mahmut Kotanın halka verdiği söz ile başlar. Doğubayazıt Belediye Başkanı seçilen Mahmut Kotan ve Belediye encümenleri öncülüğünde bir fikir olarak dillendirilen Türbe ve Medresenin yapılması daha sonra bürokratik işlemler geçildikten sonra yapım aşamasına gelinir.

Dönemin Belediye Başkan yardımcısı ve meclis üyesi Mustafa Özbay ile Türbenin yapımı ile ilgili yaptığım bir söyleşiyi yaklaşık 15 yıl önce Esmer Dergisinde yayınlamıştım. O yazıda da önemli bilgiler vardı.Doğubayazıtlı Mimar Mühendis Mehmet Tanlı’nın koordinasyonu ile 4 yılda tamamlanır. Belediye ve bölge halkının da maddi katkılarıyla yeniden inşa edilerek ve bugünkü düzeye getirilir. Üzerlerinde beyitler bulunan taştan kirişler de yeni yapının duvarlarına entegre edilmek suretiyle korunur. Türbe eskiden de olduğu gibi bugün halkın ziyaretgâhıdır.EhmedêXanî Kültür ve Dayanışma Derneğinin başkanlığını yaptığım yıllarda uzak diyarlardan gelen birçok misafirin buraya hacımızı yapmaya geldiklerini defalarca duyduk.EhmedêXanî Yıllıklarınıkitap olarak yayınladığımız yıllarda da buna benzer birçok konuşmaya şahit olmuşluğum vardır. Burada önemli olan nokta bu Türbenin ve Caminin yapılmasına öncülük eden, fikir babalığını yapan Mahmut Kotan’ın o zorlu yıllarda buna cesaret etmesi, büyük bir heyecanla tamamlamasıdır.

Firdevsi, Hayyam, Nizami, Rustavelli, Fuzuli, Shakespeare, Puşkin, Goethe gibi dünyaca ünlü şairlerin türbeleri ve müzeleri birer ziyaretgahtır. Dünyanın en önemli şairlerinden biri olan Frankfurt’ta bulunan Goethe Evini ziyaret etme imkanım olmuştu. Burayı merak edip ziyaret edenlerin sayısı çok fazladır.Bizim coğrafyada ise böylesi şair ve filozofların toplumdaki asıl işlevleri maalesef batıdaki yaklaşımla aynı değildir. Dönemsel ideolojik kaygılardan dolayı yeterince değer verilmemektedir. Bu anlamda Mahmut Kotan çok önemli bir çalışmaya imza atmıştır.EhmedêXanîgibi tarihsel bir şahsiyetin türbesinin yapılması ve ziyaretgahhaline gelmesi çalışmasını her zaman çok büyük saygı ile anmak gerekiyor diye düşünüyorum. Türbe,Xanînin şair, düşünür ve örnek insan olarak görülmesinden dolayı verilen değerin bir ifadesi olarak okumak gerekiyor. Bir kez daha düşüncenin en büyük güç olduğunu, fikirsel zenginliğin toplumları her açıdan büyüttüğünü söyleyebiliriz.

Konuya bu açıdan baktığımızda Dönemin Belediye Başkanı Mahmut Kotan’ın ismi tarihe altın harflerle yazılacaktır. Aradan 30 yıl geçmesine rağmen konunun önemi yakıcılığını hissettirmektedir. Mahmut Kotan sadece fikir babalığını yapmamış, Vakıflar Bölge Müdürlüğünden izini çıkarmak için de büyük mücadele vermiştir. Onun belki de büyük şansı o dönem orada görev yapan bölge müdürünün de kendisini Xanî’nin torunu olarak görmesi ve ilçemizden birinin oluşudur. Mahmut Kotanın Bitlisin Ahlat ilçesinden taş getirirken, Tatvan Belediyesinin araçlarının da yardımcı olduklarını kendi dönemin Tatvan belediye başkanı Mehmet Özalpa yazdığı mektupta yazılıdır. Mahmut Beyin kendisine yazdığı mektubu Mehmet Özalp kendi kitabında yayınlamıştır. Mahmut Kotanın yaptığı bu çalışma kitaplara konu olmaktadır. Bu konu çok ayrıntılı olduğu için ancak gazete için bu kadarını yazıyorum. Çok daha geniş tarafımdan yazılacaktır. Mahmut Kotan ismi önümüzdeki yıllarda da yazılacak, onurla, saygıylayad edilecektir. Elbette Mimar Mühendis abimiz Mehmet Tanlı da. Elindeki o dönemdeki bilgi ve belgeleri bizimle paylaşarak ardında yazılacak çok önemli bir konuya kaynaklık ettiği için de hep minnet ve saygı ile anılacaktır. Bugün ne acıdır ki, Xanî Türbe ve Camisinin olduğu yerde bu değerli Bazidli büyüklerimizin ismi anılmamaktadır. Herhangi bir sokağa, caddeye ve mahalleye isimleri verilmemiştir. Belediye Başkanımız Yıldız Acar umarım bu gerçeği görür.18-19 yaşındaki gençler olarak büyük bir gurur ve onurla gezdiğimiz Kotan şehrin en büyük caddesine İsmail Beşikçi ismini vermişti. Umarım İsmail Beşikçi ismi ile birlikte Ceylan, Küllük sokak gibi isimler yerine saygı ile andığımız büyüklerimizin isimlerini cadde, sokak ve mahallelerimize verir.

Bazid’deEhmedêXanî Üniversitesinin ismi konusunda yapılan tartışmalarda EhmedêXanî’nin bir şiirini cebinden çıkarıp okuyup daha sonra da “Xanînin ismi varken başka isme gerek yok” diyen Bahri Gozal’ı da saygıdeğer ve düşündürücü yönüyle anmak gerek. Büyük masraflar yapmasına rağmen Üniversiteye kendisinin ismi önerildiğinde bunu kabul etmez. Üniversitenin açılış akşamında verilen yemekte kendisine EhmedêXanî Yıllık kitap çalışmalarımızı Bazid halkının bir evladı olarak hediye ettiğimde, “Ben yazarlar, aydınların önünde önümü iliklerim ve her zaman hizmetlerindeyim” dediğini unutmadım ve unutmayacağım. Onun o sözünü dinlediğimde MellaMehmudêBeyazidininmeelan; “Eğer bir toplumda kültür, sanat, edebiyat çalışmaları ve aydınları yoksa bu kıyametin alametleridir” sözünü düşünmüştüm. Bu saydığım isimlerde çok büyük ulus bilinci bulunduğunu vurgulamak gerekir. Bu isimler tarihin altın sayfalarında hep karşımıza çıkacaktır, saygıyla anılacaklardır. Yine bir yerel yönetici olarak halkının kültür, edebiyat, sanat, yazar ve aydınlarının bilincinde olmayanları zaman ve tarih unutacaktır. Büyük şairimizEhmedêXanî’nin eserlerini okuduğumuz sürece, onun felsefesini yüreğimizde hissettiğimiz sürecehep saygın yerlerde olacağız.

[1] Mehmet, Bahar- Nihat Gültekin, SalnamaEhmedêXanî 2011

[1]Mehmet, Bahar- Nihat Gültekin, SalnamaEhmedêXanî 2011

[1]Mehmet, Bahar- Nihat Gültekin, SalnamaEhmedêXanî 2011

[1]http://www.dogubayazitgazetesi.com/haber/muhendis-mimari_mehmet_tanli_ince_memet-29875.html

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —