Artık son dönemide geçtik. Milletvekili listeleri açıklandı. Kafalar karışık, insanları içi buruşuk. Böyle olmasıda gayet normal, diyeceğim, ama öyle değil. Ne Cumhur adaylarını, ne de Millet adaylarını tartışmayacağım. Ağrı’da listelere girenler kendimce biraz söz edeceğim. Kendimce derken, bir de yaşadığımız toplumun da tepkisini, ya da hoş görüsündende söz edeceğim.

Nezir Çelik bir yazı kaleme almıştı. “İTHAL ADAYLAR” diye, buna olumlu, yada olumsuz tepkiler vardı ki, bazıları Nezir Çelik’in yazısını okumadan, kulaktan duyma laflarlan yorumlar da da bulunanlar vardı. Her neyse biz konumuza dönelim;

 Ağrı’yı sizlere anlatmama gerek yok, tüm iller arasında geri kalmış il olarak, maratondaki birinci sırasını hiç bir ile yaptırmadığını da biliyorsunuz, siz eğer Ağrı’lı olarak bunu bilmiyorsanız seçtikleriniz size, yani Ağrı’ya hiç bir şey yapmıyorsa siz Ağrı’lı olarak her şeyi hak ediyorsunuz, demek.”KIZMAYIN” devamı var.!

Fazla değil, daha bir kaç seçim önce beşi bir yerde,(”5’İ BİR YERDE”)

alladık-pulladık,nazar değmesin, diye yeşil boncuklarlan süsledik, ikdidar partisine hediye ettik ki, bunların başını, Doğubayazıt kökenli, her kesin çok sevdiği Rahmetli Doç.Dr. Yaşar Eryılmaz çekiyordu, yani Yaşar Eryılmaz’ın sayesinde dört kişi daha, aynı partiden kazanıp meclise göndermiştik.

 Çok sözler verdiler, o kadar vaatlerde bulundular ki, yazmama, sıralamama imkan yok. Umutlandık,Sevgimizi inanılmaz Dağlara,asmalara ve hatta çocukluğumuzun çınladığı kırlara haykırdık, sevinçliydik. Sonra baktık ki, seviçlerimizi kursağımızda bıraktılar, dedikleri ile kaldılar.Biz Doğubayazıt Gazetesi yazar-çizer kadrosu olarak çok yazdık, gündeme getirdik, ama “TIK” çıkmadı. Belki yazdıklarımızı okuduklarında gözleri ağırmıştı, bir şeyler anlamamışlardır, diye aramaya başladık. Tamam,olur,hazırladık, pek yakında ve en önemlisi hep gözlerimizden öptüler, o kadar çok gözlerimizden öpüyorlardı ki, nerde ise gözlerimiz yerinden çıkacaktı. Gözlerimizi öpmeyin, icraat yapın, dedik, eeee, yine anlatamadık.

 Doğubayazıt İl olacaktı, Sınır Ticareti faaliyete geçecekti, Ağrıdağı Üniversitesi kurulacakt, Turizm cenneti olan Doğubayazıt şaha kalkacaktı. Ama ne yazık ki, hep yerimizde saydık ve saymaya da çalışıyoruz.

Haaaaa, bir dakkka, bir dakka, bir ara, Nidai Seven, diye birinide sçmiş, göndermiştik meclise, muhalefet partisinin bir neferiydi, hiç bir şey elinde gelmese de, arada bir kürsüye çıkar gürlerdi,  “AĞRIDAĞI ÜNİVERSİTESİ KURULMASA BEN KENDİMİ BU KÜRSÜDE YAKARIM”der, tepkisini dile getirirdi, Nidai Seven hep bunu yapıyordu ama, milletvekilliği bitinceye kadar, ne üniversite kuruldu, nede Nidai Seven kendisini yaktı. Hakkını yememek lazım, yağmıyordu ama, en azından gürlüyordu....

HEP İÇİMİZDEN BİRİ OLDULAR, AMA BİZDEN BİRİ HİÇ OLAMADILAR.

 Sonradan bilmediğimiz, tanımadığımız birilerini getirdiler, aday gösterilen şahısın ya babası zamanında Ağrı ve yöresinde memurken doğum yeri, Ağrı yazılmak zorunda kalıdığı için, içinizden bir, deyip gösterdiler, ya da, zamanında ailesi göç etmiş, Ağrı dışına gitmiş, birisini getirip yine, içinizden biri, dediler. Dediler de, dediler... Aday gösterilen kişiler, haydi bakalım dolaş hemşerilerinle tanış, onların çayını içte, içli-dışlı ol, dediler.Eeeee, bu siyaset onlarda o kadar kendilerini kaptırıyorlardı ki, sanki kırk-elli senedir Ağrı ve yöresinde yaşamışlar gibi insanlara davranıyorlardı, kazanıp gittiklerinde de, ne Ağrı’ı ve ne de Ağrı’lıyı hatırladılar ve hatırlarına bile getirmediler. Haklarını da yemiyelim canım,maaşlarına zam yapılacağı zaman tam kadro bulundular “kaldır-elini-indir-indir elini”..

Hele biri var ki, değmeyin. Bazen kendini çok fazla kaptırıyor. Diyor ki, 20 yıla aşkındır Ağrı’ya çoook yatırımlar yaptık. Hay gözümüz kör olsun, nasılda göremedik bu yatırımları. Merak ettim, Erzurum’dan Ağrı’ya gittim, Eleşkirt’ten başladım bakmaya. Eleşkirt,Ağrı,Patnos,Hamur_tutak,Taşlıçay,Diyadin ve Doğubayazıt’a vardım. Sağıma baktım, sanayı sıfır, soluma baktım Tarım dibe vurmuş, Arkama baktım hayvancılık ölmüş, Gürbulak gümrüğü yıllardır Ağrı ve yöresinin ekmek teknesi, sınır ticareti kapatılmış, günbirlikçilerin araçları taksitlerini ödemedikleri için araçları hacizlenmiş, yeddiemin otoparklarında çürümeye terk edilmiş. Yani Gümrüğün kapatılmasıyla işlev görmemesi nedeniyle insanların aşları-ekmekleri ellerinden alınmış, peki sayın vekile sormak lazım, madem 20 yılda çok yatırımlar yapıldıysa, neden Ağrı çıkardığı beş milletvekilliğinden göç nedeni ile dörde düştü?, bizim ile dalgamı geçiyorsun, yoksa çokmu kendini hayallere kaptırıyorsun..? Ve hatta bu vekilimiz, vekillik yaptığı sürece kendisini üç kez aradım, birisinde hayırlı olsun, demek için, ikincisinde,soru sormak için, üçüncüsünde ise bazı  konularda bilgi almak için, ama bir türlü görüşemedik, İnsnmıyacaksınız ama, telefona her çıkışında “TAZİYEDEYİM” dedi ve geçiştirdi. Bir gazetecinin telefonuna çıkmayan vekil, vatandaşın nasıl telefonuna çıkar ve vatandaşın derdine nasıl derman olur?, gerisini siz düşünün. (Bu vekilin kim olduğunu biliyorsunuz, ismimi yazmaya gerek varmıdır?, bence yok)

Şimdi milletvekili listelerine bakıyorum da, liste de bulunan 3 adayı Patnos’lu, bu güzel bir olgu, ancak bir partinin birinci sırada gösterdiği bir bayan var, merak ettik seceresini araştırdım, Bu bayanda Patnos doğumluymuş, çok sevdiğim değerli bir dostum var,Aslen ve asaleten Patnos’ludur. İstanbul’da sevilen,sayılan bir iş insanı, Cevdet Hallaç, bu bayan ile ilgili sevgili Cevdet Hallaç’tan edindiğim bilgiye göre, kökenleri aslen Bitlis’li, Yıllar evvel Bitlis’ten Patnos’a gelmişler, bu na bir diyeceğimiz yok, hoş gelmişler başımız-gözümüz üzerinde yerleri var, bayan hep İstanbul’da bulunmuş, iş hayatına İstanbul’da devam etmiş, e, bu da iyi. Şimdi birden İçimizden biri oluvermiş ve Ağrı’da Milletvekilliğine aday olmuş. Yani Sevgili Cevdet çok güzel bir analiz yaptı. “Her partiden yani üç büyük partiden de aday olan Patnos’lu var,”

Paki Ağrı ve Doğubayazıt’a yıllarca bu bayanın bulunduğu partiye hizmet etmiş, aile bireylerininde bu partiye büyük emek vermiş Doğubayazıt’ın yetiştirdiği başarılı Avukat’lardan, toplum tarafından da çok sevilen Mustafa Konyar’da milletvekili olmak içi yaptığı baş vurusu kabul görülmemiş ve listeye alınmamıııııış. Mışta,mış..

 Ertuğrul Eryilmaz’a ne demeli, o da Doğubayazıt kökenli, halende Doğubayazıt’ta bulunan yatırımları sayesinde bir çok insanın ekmek yediği, bir iş insanımız. O da Toplum tarafından oldukça sevilen-sayılan bir kişi, onunda adayılığını dalga geçer gibi partisi arka sıralara atmış, o da kabullenmemiş ve istifasını sunmuş iyi de yapmış.

Şunu belirtmeden geçmiyeyim;

       “Siz Avukat Mustafa Konyar ile İş İnsanı Ertuğrul Eryılmaz’a kıymadınız, ama kendi kendiniz kıydınız, Seçim günü Doğubayazıt’lılar gerekli cevabı size sandıkta verecek, buna inanın.”

Yani sevgili okurlarım, yillardır Ağrı’yı ve Doğubayazıt’ı, ve Patnos’u,Diyadin,Eleşkirt,Taşlıçay,Hamur,Tutak’ı yazıyoruz, insanlarının nasıl çile çektiklerini dile getiriyoruz, biz diyoruz, bizi bilen, içimizden çıkan, dertlerimize derman olanlara ihtiyacımız var, Mesela Mustafa Konyar, Ertuğrul Eryilmaz, bir-iki örnek. siz gidip teeeee, nerelerden bulup getiriyorsunuz, içinizden biri, diyorsunuz.

 Nezir Çelik’in deyimi ile;

  “İthala gerek yok, yerliye ihtiyacımız var” bilmem anlatabildim mi, efendiler?????...!