UNUTULAN ÇOCUKLAR

UNUTULAN ÇOCUKLAR

o ince, tedirgin çocuklar unutulur? UNUTULUR?

Kırılıyor kalem gönül dayanmayınca;
susmuş, susmuşuz hepimiz zamaneye uyunca.
Yağmurlar boşanınca kör ve sağır bir gece çöküyor.
Köşebaşında bir çocuk gözleri oyuk, sesi boğuk...
Önünde çöp torbaları, elinde kutuları
ve gözünde kanlarıyla, gergin
ve tedirgin bakışlarıyla yüzünü geceye dönüp
kara torbalarda aydınlık arıyor.
Aydınlık dediğin kitaplara sıkışmış değil,
güneş alazı değil...
Aydınlık bir ekmek kokusu
ve giderilmiş bir dayak korkusu...
Bu kadar ucuza satıyor hayatını ve yağmur
ıslatıyor çocuğun saçlarını.
Yaşı belki dokuz, belki de yüz...
doğduğu yer belki dağdır, belki de düz...
Dışında bahar başlıyor, içinde güz.
Ve bizler karınlarımız tok
ve yerineyken gücümüz hepimiz en az
geceler kadar körüz.
İnceden bir yağmur, ince bellide ıhlamur,
o ince, tedirgin çocuk unutulur… UNUTULUR…



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor