Hüseyin DEMİR

Bakınız ülkemizin tam ekseninde bulunduğu coğrafyanın doğal zenginliklerinde kimin gözü yok ki say say bitmez.

Ortadoğu´da ki savaş ve kaosun sebebi bu değil mi?.

Türkiye tüm siyasi kartlarını kullanarak Akdeniz de bulunan  petrol türevlerinin bulunduğu rezervlerden hakkı olanı almalı, bu ülkemizin geleceği açısından hayati öneme sahip bir durumdur.

Başta Amerika, İsrail, Fransa, Yunanistan, İngiltere AB ülkeleri ve daha birçok yamyam ülkenin hepsinin gözü Akdeniz´de ki petrol rezervlerinden pay almak, bunun için öylesine  derin pazarlıklar var ki Türkiye´nin saf dışı edilmesi adına her türlü hamle yapılmaktadır.

Türkiye tüm hamleleri yeni hava savunma sistemi S-400´leri güney sınırımızda uygun bir yere konuşlandırdığında Doğu Akdeniz´de dengeyi değiştirir. Türkiye önemli avantaj sağlar ki ABD´nin en büyük korkusu da bu, hava savunma sistemi olmayan bir Türkiye´nin kendi haklarını savunması tabi olarak caydırıcı nitelikte olmayacaktır, bundan ötürü hava savunma sistemi ülkemizi daha güçlü kılacaktır.

Sömürünün olduğu yerde ilk ortaya çıkan her zaman kim olmuştur ebetteki İsrail olmuştur. Fransa, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi tarafından tırmandırılan gerginliğe tırmandıran İsrail  hakkında Filistinli Uluslararası İlişkiler Uzmanı Celal Selmi.

?Akdeniz´de Türkiye aleyhinde yürütülen provokasyonun en önemli aktörü İsrail. Bahreyn zirvesinde çizilen Akdeniz haritası, Kıbrıs açıklarında süren provokasyonun bir parçası ve bölgede Türkiye´nin önünü kesme girişimlerinin devamıdır. İsrail, kara ile birlikte deniz sınırlarının da yeniden çizilmesini istiyor. Bu işgal hamlesi ile bir yandan Türkiye´nin hareket alanını daraltmak, diğer yandan ise Kıbrıs provokasyon sahasına yaklaşmak istiyor´ ´diyor ve İsrail araştırma ekipleri Akdeniz´de 5 büyük gaz havzası tespit etti ve buralarda sondaj faaliyetlerine başlama hazırlığı yapıyor. .

Karşılığında Ürdün üzerinden Filistinlilere yurtdışı seyahat konusunda kolaylık tanınması ve Sina yarımadasında Gazze için liman ve havalimanı inşaa ederek Filistinlilere kiralama taahhüdünde bulunuldu. Bu olayda en çarpıcı nokta ise tüm bunlar için belirlenen 6 milyar dolarlık bütçenin Suud ve BAE´ye ödettirilmesidir.

Saygıdeğer kardeşlerim bu topraklarda yaşayan insanların bu rezervlerdeki hakkı binlerce km. öteden gelen ABD den daha fazladır, diğer ülkelerden de daha fazladır.

Türkiye´de bulunan tüm siyasilerin bu konuda ortak tavır ve duruş sergilemesi mecburidir. Siyasi düşünceler ne kadar farklı olursa olsun ülkenin ve milletin çıkarları tüm makam ve mevkilerden ,tüm iç çekişmelerden önce gelir bu konuda tüm siyasilerden gerekli hassasiyet ve duruşu bir vatandaş olarak beklemekteyiz.

Bu topraklar çok savaşlar gördü ,siyaset savaşlar olmadan çözüm üretme becerisidir. Türkiye tüm siyasi kartlarını kullanarak hakkı olanı almalı bunun için iyi ilişkiler kurmalıdır. Biz kimsenin hakkının gasp edilmediği ve Türkiye´nin hakkının yenmediği bir duruştan yanayız. Bunu en yüksek ses ile de dinlendirmeye devam edeceğiz.

Hayırlı günler dilerim.