TURAN`LARIN DÜĞÜNÜNDE

TURAN`LARIN DÜĞÜNÜNDE

DOĞUBAYAZIT KOKUSU HERYERE SAVRULDU

YUNUS VE SERHAT SÖYLEDİ İSTANBUL DİNLEDİ
FIRAT BEYAZIT YAZIYOR
Mutluluk bir erdemliktir, kimi paylaşmasını bilir, kimi ceketinin cebine koyar yol alır, dostlarla beraber olmak bir ayrıcalıktır, kimi avazı çıktığı kadar herkesi çağırır, bir araya toplar, kimi sinsi, sinsi kenara çekilir bekler. Asil olmak şandır, şöhrettir, bir Ağrıdağı kadar heybetlidir, kimi bunu taşır, kimi paçasından yerlerden sürükler götürür. Para, sermaye bir araçtır, kimi bunu iyi kullanır, kimi kefenin cebine koyar, gidişatını bekler.
Bir Doğubayazıt ovasından kopmuş, metropol olan İstanbul’a gelmiş, iki ailenin çocuklarının düğünü vardı. İstanbul seçkin bir mekanda güzel insanların katılımı ile bir Doğubayazıt düğününe misafirlik yaptı, havanın kararmasıyla, yağmurun çiselmesiyle davetliler düğünün olacağı mekana doğru yol aldılar. Kendilerine yakışan ne ise onu yapıp, kederlerini bir kenara bırakarak, mutluluklarını yanlarına alarak, Kara ve Turan ailelerinin çocukları Canan Kara ile Ferhat Turan’ın mutlu günlerinde onlarla beraber olmak için düğünün yapılacak mekanı doldurdular.
Havva-İsmail Kara ve Saliha-Hüseyin Turan oldukça mutluydular, mutlu oldukları kadarda heycanlıydılar. Kolay değil, evlat büyütmek, okutmak, sorumluluğunu taşımak ve en zor olan evlilik mertebesine adım atmaları için ne gerekiyorsa yapmak. Bu Turan ailesi için zor olmasa gerek, her yıl illa bir mutlu günleri olur, dostlarını ihmal etmez bu mutluluklarını onlarla paylaşmak için davetiyeler yollarlar, davetiyenin ulaşmayacağı yere, her türlü engeli aşarak, kendilerine ulaşırlar.
Başkasını bilmem ama, ben bir ilke rastlandım. Düğün davetiyesi hem Kürtçe, hem Türkçe yazılmıştı, bana göre güzel ve anlamlı bir davetiyeye imza atmıştılar.
Gelen misafirleri Musa Turan, Ağrı Dernekler Federasyonu Başkan Yardımcısı Mimar Hasan Turan, Metin Turan ileTuran’ların kadim dostu Fahrettin Kaya karşılıyordu, gelen misafirlerle teker, teker ilgilenip, hoş bir vakit geçirmeleri için ilgi ve alakalarını eksik etmediler.
Dengbej Yunus Agıri’nin bir uzun havası ile salonu dolduran konuklar mest oldular, Yunus’un kendine özgü has yorumunu beğeniyorum, cana yakınlığı, şımarık olmayan edasıyla, benim açımdan ayrı bir yeri vardır. Yunus’tan sonra Serhat Çarnewa sahane aldı, oda güzel yorumları ile konukları eğlendirdi. İkinci yarıdan sonra her iki başarılı Dengbej beraber sahne aldılar, ve gelen konukları doyasıya eğlendirdiler.
Mekanın Müdürü sevgili yeğenim Hikmet İlboğa’nın da katkısı büyük oldu, ne de olsa canları, ciğerlerinin düğünleriydi, bir oyana, bir bu yana koşuşturup durdu. Organizeyi başarılı bir şekilde idare etti.
Dengbej Serhat Çarnewa ile Yunus Agıri birlikte söylediler, Bir Doğubayazıt kokusunu, geleneğini İstanbul semalarına saldılar.. Onlar söyledi konuklar eğlendi, onlar söyledi, Doğubayazıtlılar halaya durdu. Eller ve yürekler bir, birileri ile kenetlendi. Mekanın büyüklüğü yetmedi, govende az geldi, pist amacını aştı, seyire dalan İstanbul bir Doğubayazıt düğününe ve geleneğine daha şaştı.
Bu sefer gelen konukların bir kaçının ismini yazamıyacağım, çünkü gelen konuklar hepsi, bir, birlerinden değerli varlıklardı. Hangisini yazssam, diğerine ayıpetmiş olurum, tümünü yazsam sayfa yetmez.
Hüseyin Turan’dan bir kaç mısra;
Herkese çok, çok teşekkür ederim, bizleri yalınız bırakmadılar, dostlarımız, akrabalarımız, hemşerilerimiz, arkadaşlarımız kısacası Doğubayazıt’ımız hepsi burda ve yanımızdalar, ne diyeyim çok mutluyum, çok şanslıyım ve heyecanlıyım, çok teşekkürler.
Bize düşende Doğubayazıt Gazetesi kadrosu olarak genç çiftleri tebrik eder, ömür boyu mutluluklar dileriz.



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor