Ağrı ve Doğubayazıt bazında, son zamanlarda, kavga ve yaralama hatta ölümle sonuçlanan olayların vuku bulması neticesinde, insani sorumluluk bilinci ile, fikir beyan ederek, bu durumdan en az bizler kadar rahatsız olan vatandaşlarımızın sesini yazıya dökmek hasıl olmuştur.
Yıkım ve pişmanlığın, kaçınılmaz olduğu bu vahim durumlar, malumunuz üzere hiç istisnasız şiddetin, çözüm olmadığını, defaatle göstermiştir her daim.
Çözüme giden yolları çıkmaza çıkarmaktan gayrı hiç bir getirisi olmayan bu vahim durumlar, sebebi ne olursa olsun, sonuçta haklı veyahut haksızı belirleyici bir durum değildir elbette ki.
Anlaşmazlıkları sükûnete götürecek yegâne çözüm kanun ve yasalardır.
Son sözü söylemesi gereken bu sistemi hiçe sayarak, pasifize etmek ise hiç tartışmasız, telaffisi mümkün olmayan hatalara sebebiyet verir.
Zira hiç bir şiddet eyleminde, huzuru bozulan halk, haklıyı veya haksızı sorgulamaz, herkes sonucun zarar ziyanı ile yüzleşir. Dolayısıyla şiddetin kazananı diye bir şey söz konusu olamaz.
Ölen hayatını, kalan ise özgürlüğünü yitirir.
Toplumun huzurunun kaçması da cabasıdır ne yazık ki.
Bizlere yakışanı yapmamız, huzur ve sağlıkla güzel yarınları inşa etmemiz, her daim baki kalsın. N.Çelik...