?Dünya Basın Özgürlüğü Günü?nü bu yıl da buruk bir biçimde karşılıyoruz. Ülkede düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki engellerin halen kalkmadığını yazılı ve görsel basında çalışan gazetecilere baskı ve tehditlerin sürdüğünü üzülerek gözlemlemekteyiz. Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemeleri Kanunu ve Terörle Mücadele Kanununda beklenen iyileştirmeler 2013 yılında da gerçekleşmemiş yürürlüğe giren 4.Yasa Paketi de geniş anlamda basın özgürlüğüne katkı sağlamamıştır. Salt yazdıkları ve düşündüklerini ifade ettikleri için şu anda cezaevinde 62 gazetecinin bulunması da bu gerçeğin bir göstergesidir. Amerikan İnsan Hakları ve Özgürlükleri İzleme Örgütü Freedom House?un ?2013 Dünya Basın Özgürlüğü? raporunda Türkiye?nin dünyada cezaevlerinde en çok gazeteci bulunduran ülkelerden biri olarak göstermiştir. Raporda Türkiye?nin? kısmen özgür ülkeler? sınıfına dahil edilmesi ülkemiz açısından üzerinde ciddiyetle düşünülmesi gereken bir durum olarak ortaya çıkıyor. Sansürün ve otosansürün olmadığı düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki tüm engellerin ortadan kalktığı, cezaevlerinde gazetecinin bulunmadığı bir Türkiye ancak bu ayıptan kurtulabilir diye düşünüyor ve iktidarı muhalefetiyle tüm parlamentoyu ivedi olarak bu konuda çaba göstermeye çağırıyoruz. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak 2013 yılı sona ermeden editöryal bağımsızlığın sağlandığı çalışan gazetecilerin sendikal haklarının ve çalışma koşullarının güvence altına alındığı, medya içindeki çekişmelerin yerini salt gazeteciliğe ve meslek içi dayanışmaya bıraktığı, meslek etiğinin öne çıktığı bir medya dünyası yaratmak hayal değil. Biz gazeteciler düşünüyoruz ki; inanır, birbirimize güvenir ve birlikteliğimizi sürdürürsek önümüzdeki tüm engelleri aşabilir ve bu hayali gerçeğe dönüştürebiliriz. Tüm meslektaşlarımızın Dünya Basın Özgürlüğü Günü?nü kutluyor, gelecek yıl tüm yakınmalardan uzak bir medya ortamında buluşmayı umuyoruz.?