Çünkü devrede olması için mutlaka bir siyah kabloya bağlı olması gereken o ev ve iş yerleri telefon makinelerinden söz etmediğimi biliyorsunuz.
Çünkü onların artık insan ruh sağlığını ve aklını olumsuz etkileyen, insan ilişkilerini zedeleyen cep telefonları gibi olumsuz bir etkisi yok toplum üzerinde.
Evin bir köşesinde, çok uzaklarda özlediklerimizin sesini bize ulaştıran kıymetli bir iletişim aracıydılar.
Cep telefonları hayatımıza girdikten sonra onların da bir değeri kalmadı.
Onun yerini cep telefonları aldı alalı, telefonların da keyfi kaçtı.
Hele hele şu sınırsız görüşme ve internet paketleri sayesinde insanlar aşırı derecede cep telefonlarına bağlandılar.
Tabi cep telefonu sadece haberleşme amaçlı kullanılmıyor, saat, takvim, kamera, fotoğraf, hesap makinesi, teyp, radyo ses kaydı, bilgisayar, her türlü banka işlemleri yani akla gelebilecek her türlü işlevi görüyor.
Elbette bu denli fonksiyona sahip bir cihaz olunca insan, zamanının çoğunu bu cihazla haşir naşir şekilde geçiyor.
Tabi bir de oyun meraklısına sınırsız oyun fırsatı…
Bir cep telefonu kullanıcısı olarak teknolojinin kısmi hizmetlerinden faydalandığım oluyor.
Hatta sıkıştığımda, gazete için köşe yazılarımı burada yazdığım da oluyor.
Ancak öyle çok bağımlısı falan değilim.
Ama eminim ki şu anda insanların çoğuna “bir ıssız adaya düşerseniz yanınıza alacağınız üç şey ne olur?” diye sorulsa, büyük çoğunluğun tercihlerinden biri de cep telefonu olur.
Öyle ki bazen şebeke çekmeyince veya telefonların şarjı bittiğinde insanlar neredeyse çok değerli bir eşyasını yitirmişçesine sersemleşiyor.
Bu, resmen bir bağımlılık ve tabiri yerindeyse bir hastalıktır.
Daha beşikteki çocukların bile anne babasından önce tanıdığı evin en ünlü eşyası olan cep telefonu ile çok şükür benim ilişkim, bağımlılık düzeyinde değil.
Yani öyle hayatımda olmazsa olmazlarımdan biri değil.
Hatta arkadaşlarımın çoğunun bana sitemi, aramaları cevapsız bıraktığım veya daha konuşma sürerken kapattığım yönündedir.
Buna rağmen hayatımda gereğinden fazla yer aldığını düşündüğümden, geçen hafta Cuma Akşamından telefonumu kapattım, Pazar sabahına kadar kapalı tutup, yanımda da taşımadım.
Telefon kapalı kaldığı sürece hayatımdan hiçbir şey eksilmediği gibi, birçok gereksiz tanıtım mesajından da kurtuldum.
Şarjı akşama kadar yeter mi diye merak etmedim.
Sadece cep telefonu ile değil, sosyal medya hesaplarıma da girip bakmadım.
Gerçekten günüm çok iyi geçti.
Bundan böyle her hafta Cumartesi günleri zorunlu haller dışında telefonsuz yaşama devam edeceğim.
Gerçekten size de tavsiye ederim.(Recep Kavuş)
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01
Ağrı
25.11.2024