Halit Beytüt Yazıyor
Sadece bölge insanımız değil ülkemizin tüm insanlarının tek isteği ve özlemi barış sürecinin bir an evvel sonuçlanmasıdır. Silahların sustuğu kirli kardeş savaşının sona erdiği bir döneme girmiş bulunmaktayız.
Her ne kadar provokatörlerin arada bir süreci sabote etmeye yönelik eylemleri olsa da bu sürecin kesinlikle ve büyük bir kararlılıkla devam ettirilmesinde büyük yarar olacaktır. Akan kanın üzerinde rant kazananların süreci baltalama girişimlerine aldırmadan kardeş kanının durdurulması için her türlü fedakarlıkların ortaya konması gerekmektedir. Kardeşliğe, sevgiye en çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemi yaşadığımız hepimizin malumudur. Hükümetimizin süreç ile ilgili kararlılığı her ne kadar içimizi ısıtıyor olsa da somut adımların atılmasına biraz da ivedilik kazandırması gerekmektedir. Bu sadece bizim değil tüm bölge ve ülke insanının beklentisidir. Hükümetimizin de bu özlemi giderme adına üzerine düşeni yapacağına da içtenlikle inanıyoruz.
Bölgemizde yıllarca süren ve kardeş kanının akıtıldığı, anaların bacıların bağrının yanmasına neden olan olayları geride bırakıp ellerimizi dostça. Ve dürüstçe birbirimize uzatmanın zamanı gelmiştir. Bu ülkenin gençlerine yarınlar hazırlama adına gençlerimizin ömürlerinin baharını yaşarken hayattan kopmalarına engel olmalıyız.
Yıllarca anaların bağrını yakan tabutları taşıdık, gencecik çocuklarımızın yok yere heba olup yitmelerine tanık olduk. Bu da bizi ne denli kahrettiğine tanık olduk da barış sürecinin bu yüzden ne denli önem arz ettiğini biliyoruz. Bizler basın mensupları olarak halkımızın barış özlemini, başlatılan sürecin bir an evvel sonuçlandırmasının heyecanını yaşıyoruz. Bu nedenle hükümetimizin konuya ivedilik kazandırmasının beklentisi içindeyiz.
Bu halkın ve bu milletin hükümetten isteği budur. Hükümetimizin değerli bakanlarının artık sivri ve sürece halel getirebilecek söylemlerden uzak durmasının sürecin selameti adına son derece önem arz edeceğini vurgulamak isteriz. 77 Milyonun Cumhuriyeti isek, bin yıldır bir arada yaşayan Türk, Kürt Arap, Çerkez, dili ırkı ne olursa olsun kucaklaşmamızı sağlanması gerekmektedir. Kirli bir savaşı sürdürmek ömürlerinin baharını yaşamadan yitip giden gençlerimizi yeniden topluma kazandırmak için el ele vermek hepimizin ortak dilek ve temennisidir. Bu yüzden tüm halkımızın ve milletimizin yegane isteği olan barış sürecine hız kazandırılması için gereken adımların atılması beklentileri içindeyiz.
Bu cennet misali ülke toprakları üzerinde huzur ve güven içinde yaşamak tüm milletimizin ortak dileğidir. Bu yüzden kısır döngülerle sürecin karınca yürüyüşü ile sürdürülmesini kesinlikle içimize sindiremiyoruz. Kardeşliğin tesis edildiği, barış ve huzurun sağlandığı bir ülkendin sırtı kesinlikle yere gelmeyecektir. Bizler tüm toplum olarak böylesine bir ülkenin vatandaşı olarak yaşamımızı sürdürmek istiyoruz. Sınırlarımızda olup bitenleri hep birlikte büyük bir ibretle gözlemliyoruz.
Bu ülkelerdeki kargaşalığı, buradaki insana yapılan zulme tanık oluyoruz. Bu nedenle ülkemizin değerini çok iyi algılamalıyız ve ülkemiz insanının kardeşçe yaşaması adına üzerimize düşen her türlü fedakarlığı yapmaktan kaçınmamamız gerekir.
Ülkemizin değerini bilmek bu ülkeden başka huzur ve güven verici bir ülkenin olmadığın anlamazlıktın gelmek abesle iştigal olmaz mı? Gelin bu güzel vatanın çocukları arasındaki bu anlaşmazlığı giderelim ve ülkemizde insanca yaşamanın hazzına hep birlikte varalım. Bizim siyasetçilerden de tek ricamız kırıcı söylemlerle birbirlerini üzmek yerine ortak paydada ülkemizin menfaatine olabilecek hizmetlerde anlaşmazlığı bir kenara bırakmaları ve ülkemizin birlik ve dirliğini tesis etme adına el ele vermelerini n beklentisi içinde olduğumuzu vurgulamak istiyoruz. Huzurun, barışın, sürecin olumlu sonuçlandığı bir ülke olmamız dileğişle esenlikler dilerim.