Tefecilik ilgili bir araştırma yapılsa, şehrimizde yaygın olan intiharların temelinde yatan önemli sebeplerden birinin de tefecilik olduğu ortaya çıkacaktır.
Tefecilik eskisi gibi gizli saklı yapılmıyor, alenen yapılıyor.
Vatandaşın biri “Ekonomik olarak iyi günlerden geçmediğimizi tefeciler bile anlamış, az önce bir tefeci beni ziyaret edip para lazımsa haberimiz olsun” diyerek cevap verdi.
Yaşanan ekonomik sıkıntı demek ki en çok tefecilere yarıyor.
Kime acil para lazımsa tefeciler hızır gibi yetişiyormuş.
Hızır gibi yetişiyorlar yetişmesine de sonrası çöküş, büyük felaket ve hüsran tabi.
Tefecilik yüzünden bu güne kadar binlerce kişi iflas etti.
Aileler dağıldı.
Tefeciden aldığı borcu ödeyemeyince, bunalıma girip intihar edenler oldu.
Tefecilerin bu kadar rahat şekilde hareket etmenlerine hayret ediyorum.
Rahat çalışmaları, rahat alan oluşturmaları ve toplumda gördükleri değer açısından bazen onları kıskanıyorum.
Kıskanmamak da elde değil.
Adamların havası o biçim.
Bunların bu kadar rahat davranmalarında toplum olarak en büyük suçlu bizleriz.
Çünkü bunlar siyasi partilerde, sivil toplum örgütlerinde, camialarda inanılmaz derecede saygı görüyor.
Hatta Oda, Sivil Toplum Örgütleri ve Siyasi Partilerde Yönetici olabiliyorlar.
Büyük faiz oranları ile borçlandırdıkları kişiler, yaşadıkları anlaşmazlıklarda tefecileri muhatap alıyor.
Oysa bu tür meseleler gündeme geldiğinde bu işin ahlaki olmadığı söylenmeli, arabuluculuk yapılmamalıdır.
Tefeciler borçlandıkları kişilerden teminat olarak adlarına kayıtlı gayrimenkulleri kendi adlarına alıyorlar.
Anlaşmazlıklar durumunda bazen iş, mahkemelere taşınıyor.
Hukukçuların da etik olarak bu tür kişilere alet olmaması gerekir.
Yani biz toplum olarak, tefecilerin bu kadar rahat hareket etmelerinde kolaylaştırıcı rol oynuyoruz bir nevi.
Tabi bu önemli sorun sadece ahlaki bir sorun değildir, ekonomik ve sosyal bir problemdir.
Tefeciler en çok ekonomik sıkıntının olduğu süreçleri seviyorlar.
Ekonomik sıkıntısı olandan da anında haberdar olup hızır gibi yetişiyorlar.
Toplum olarak hiçbir şey yapamıyorsak bile insanlara kötülük yapmaktan başka bir faydası olmayan bu sahte hızırları deşifre edip onlarla diyalogumuzu kesmemiz gerekir. (Recep Kavuş)