Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Uluslararası topluluğun Binyıl Kalkınma Hedeflerine ulaşma çabalarını yoğunlaştırdığı ve 2015 sonrası sürdürülebilir kalkınma gündeminin belirlendiği bir dönemde, su ve biyolojik çeşitliliğin iki önemli kon
Emin ÇALPAN Yazıyor
Uluslararası Biyolojik Çeşitlilik Günü vesilesiye yayınladığı mesajında, "Dünya yüzeyinde bol miktarda bulunmasına ragmen, suyun sadece çok küçük bir kısmı insanlar için kullanılabilir tatlı sulardan oluşuyor. Her geçen gün su sorununun büyüdüğü ve su standartlarının asgarinin de altına düştüğü günlerden geçiyoruz. Bu şekilde devam etmesi halinde ileride insanların suya olan talepleri karşılanamayacak" dedi.
Biyolojik çeşitliliğin su güvenliğinin sağlanması açısından ekosistemler üzerinde önemli bir rol oynadığını belirten Ban, "Ekosistemler, yerel, bölgesel ve küresel seviyede, su kaynaklarının devamlılığının sağlanmasını ve kalitesinin yükselmesini sağlıyor. Ormanlar erezyonun önlenmesine katkı yapıyor ve su kaynaklarını koruyor. Sulak alanlar sel riskini azaltıyor. Hızlı kentleşme sonucu su sorununun şiddetli bir şekilde hissedileceği şehirlerde, doğa temelli çözümlerin şehir planlamasına eklenmesinin şehirlerin su kaynaklarının korunmasına yardım edeceği görülüyor" dedi.
Genel Sekreter günümüzde artık biyolojik çeşitlilik ile su güvenliği arasında tam bir paralellik olduğunun tartışma götürmediğini de vurguladı.
Ban, Uluslararası Biyolojik Çeşitlilik Gününde, tüm üye devletleri, ilgili BM sözleşmelerini imzalamaya ve söz konusu sözleşmeler çerçevesinde, arzulanan geleceğe doğru birlikte hareket etmeye çağırarak mesajına son verdi.