Dün cuma günü mezarlık ve Ahmedi hani kabrini ziyarette bulunduk. Dini bir zaruret olmayan türbe ziyaretinde kalanlar olarak gidenlere saygımızı belirtip ruhları için fatiha okuduk.

Bu ziyaretler, gitmiş ile kalmış arasında temsili bir buluşuma vaziyeti olmasının yanısıra kültürel ve sosyal bir aktivite olarakda psikolojide yerini tutmuş durumda.

Kimimiz için bazen 'ziyaret bahane mangal şahane' diye bir durumda söz konusu olabilmektedir.

Velhasıl her vaziyette türbe civarında biraz duraksayıp dinlenme ihtiyacı duyulmaktadır. Ziyaret sonrası aileler bu ihtiyacı gidermek için sağa sola bakınıp oturacak bir yer aramaktalar.

Daha önceki dönemlere göre belli bir düzenleme yapılmışsada o düzenleme şu anda harabe bir durumdadır. Tahrip edilmiş oturma bankları, kurumuş ve kuruma üzere olan ağaçların olduğu bu bölge, çarpıklaşmış ve düzensiz bir haldedir.

Mangal yakma bölgesi olarakda  kullanılan bu alanda en çok ağaçların hali iç acıtıcıdır. AĞACIN DİBİNDE MANGALIYLA AĞACIDA YAKACAK KADAR TIMARHANELİK  CANLILAR OLSADA, BURALARI ONLARA RAĞMEN DÜZENE KOYMAMIZ GEREKİR.

Oraları kullanım alanı yapan türbenin oradaki varlığıdır. Sonuç olarak bir değer etrafında aynı atmosfer içinde bulunma vardır. Dünden bugüne kamusal alan olma özelliğini türbeden dolayı yitirmeyen bu bölgede, Ahmedi hani olduğu için güneş altında kuru toprak üstünde olunsa da,, ziyaret kaynaklı atmosferin psikolojik hazzından dolayı bulunmak devam edecektir

Mademki hakikat böyledir, o halde oraların düzeni çarşı içi düzenden daha mühimdir. DIŞARIDAN DA TÜRBEYİ VE TARİHİ ESERLERİ ZİYARETE GELENLER OLDUĞUNA GÖRE, MİSAFİR KARŞILAMA ADABI'DA DÜZENİ ZARURİ KILAR.

Misafirler ne derler... Ailelerin piknik alanı olarak kullandığı oranın çölpükvari görüntüsünden dolayı ruh halimizi okuyup, KENDİ KÜÇÜKLÜKLERİNDEN HABERSİZCE İL OLMAK İSTEYENLERİN HALİNE BAKIN derler.. İL OLMAK İÇİN DAHA ÇOK KÜÇÜKSÜNÜZ. HELE BİRAZ BÜYÜYÜNDE O ZAMAN OLURSUNUZ VS. derler.

AÇLIKTAN İSKELETİ GÖRÜNEN İNSAN GİBİ SUSUZLUKTAN  KÜÇÜK VE SEYREK YAPRAKLI HALE GİRDİKLERİ İÇİN OLMASI GEREKEN GÖLGE MİKTARINI VEREMEYEN O AĞAÇLAR ACABA NE DİYORLAR...

ALLAH ın toplumu insanlaştırma aşısı olup orada yatan ilim zatlarının türbelerinden ses gelse, ilk önce oraların halinden söz edecekleri büyük ihtimaldir.

NELER YAPILABİLİR.

İlk önce mangal yakılacak her bir yerde betondan mangala özel yerler yapılabilir. Aynı alanlar çimlendirilip çöp kovaların sayısı artırılabilir. İstifade edilen çevreye karşı duyarlılık yazıları etrafta bulunabilir. Ağaçlar sulanabilecek şekilde etrafları yapılıp sulama ve bakım görevlisi bulunabilir. Yada istifadeye gelen herkesten ağaçlar için en az beş litre su getirmeleri istenebilir. Böylesi bir yöntem, insanlaşma eğitimi olma özelliğine de sahip bir yöntem olur.

TÜRBE CAMİSİ HOCASINA AÇIK MEKTUP

Sayın hoca, dünki cuma vaazinde ALLAH ın çalışmaya verdiği önemden bahsettiniz. Yukarıda bahsi geçen görüntü ile ALLAH ın bizden istediğini karşılaştırdığımızda hangi noktada olduğumuzu görebiliriz.

Çocuklara dedimki: 'bu sefer geldiğimizde kazma kürek almayı unutmayın sulanabilmesi için şu dört ağacın etrafını yapacağım' dedim. Niyet bu şekilde oldu. Bakalım uygulaması olurmu...

İnsanın bazen boş oturmaktan canı sıkılır. Bu duygu ve düşüncelerle yerinizde olsaydım, en az bir ağacın etrafını yapacağımdan eminim. Hem fiziki hem manevi sağlığa faydasının yanında ALLAH rızasıda vardır.

Vatandaşlık hakkı olarak 'belediye utansın' diyebiliriz ama, bu bizi sorumsuzluktan kurtarmaz. Çünkü, EM BELEDİYE ZEFTIR WAN DERNA BELEDIN.

Bahsedilen iş o kadar zor bir iş değil, bir dilenciye 20_30 lira vererekte yapılabilecek işlerdendir.

Not: BU MEKTUP HOCA ŞAHSINDAN HERKESEDİR.