Dostlar pazarda görsün için mi, yada birileri yapıyor bizde yapalım mantığı ile midir bilmiyorum ama büyük şamatalarla Ağrı’da yapılan toplantıların, çalıştayların ve sempozyumların; halkın temel sorunlarından uzak olduğu söylenebilir. 

İl'de her yıl mutat olarak yapılan ve adına da …geleneksel çalıştayı ya da …toplantısı denilen organizasyonlarda; işlenen konular hep aynı, katılımcılar da aynı kişiler.

Bir başka anlatımla toplantılarda ele alınan konular aynı, söz alacak zevat da belli, zaten yapılacak konuşmalar da önceden yazılı olarak deklere ediliyor. 

Öyle ya kimse aykırı bir şey söylemesin ve her şey güllük gülistanlık gösterilsin mantığı devam ediyor.

Ağrı çalıştaylarının özellikleri ve temas ettiği konular şöyle;

AHMEDE XANİ

AĞRI DAĞI

NUHUN GEMİSİ

İSHAKPAŞA SARAYI. 

Bu konularda yapılan etkinliklerin bir kısmı Kamu, bir kısmı da özel sektör öncülüğünde yapılıyor. 

Turizmcilerin yaptığı etkinlikler, kâr amaçlı olduğu için onlara denecek sözümüz olamaz. 

Lakin Kamunun yaptığı çalıştayların HAYATİ konuları içermemesi önemli bir eksikliktir. Dolayısıyla amiyane bir tabirle, bu toplantılar KARIN DOYURMUYOR.

YAPILMASI GEREKEN;

Ağrı'da, özellikle Doğubayazıt bölgesi için bir SU çalıştayı yapılarak, bu acil sıkıntıya en azından dikkat çekilmelidir 

Balık Gölü suyu her geçen gün azalıyor, göl sürekli küçülüyor, bu göl yakın zamanda ihtiyaca cevap veremediğinde, halk susuz kaldığında, neler olabileceğini düşünmek ve şimdiden önlemler almak gerekir. 

Keza Ağrı için bir HAYVANCILIK çalıştayı yapılmalıdır ki, hiç olmazsa bir katma değeri olsun.

Ağrı, geçmişte Türkiye'nin hayvancılık deposu durumunda idi. 10 milyon dolayında küçük baş, 3 milyon kadar da büyük baş hayvan potansiyeline sahipti.

Bu sayılar şimdilerde küçük başta bir milyon, büyük başta ise 3 yüz binlere kadar inmiştir. Bu durumu, et fiyatlarının yükselmesinden, yağ- peynir gibi hayvansal gıdaların azalmasından anlamak mümkündür.

Onun için  Ağrı’nın  hayvan potansiyelini nasıl artırabiliriz yada Ağrı, hayvancılıkta eski duruma nasıl gelebilir planları üzerinde yoğunlaşmak gerekir.

Bütün bu önemli meseleler orta yerde dururken her yıl birkaç kere yapılan Ağrı Dağı, Nuh'un Gemişi,  Ahmed’e Xani,  gibi sempozyum ve çalıştaylar yapmak, ihtiyaçlar noktasında Ağrı için aşırı lükse kaçan durumlardır.

Nuh’un gemisi, Ağrı Dağında mı, Cudi Dağında mı, bunlar araştırmacıların işidir. 

Fakat SU bitme noktasında ise,  HAYVANCILIK can çekişiyor ise bunlar idarenin asli görevidir ve dolayısıyla insanlar için de hayati bir öneme sahiptir.

Binaenaleyh Ağrı'da yapılacak çalıştay ve toplantıların ana gündemi, insanların GEÇİMİNE yönelik gündemler içermelidir.