657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda, kamu görevlilerinin basına demeç vermeleri veya açıklamalarda bulunmaları, yetkili merciler dışında yasak kapsamında yer alıyor. Ancak bu yasağın uygulama alanı günümüzde yeni bir tartışmayı beraberinde getiriyor: Sosyal medya “basın” olarak değerlendirilebilir mi?
Eskiden basın yalnızca gazeteler, televizyonlar ve radyolarla sınırlıydı. Fakat dijital çağda sosyal medya platformları bireylerin kendi yayın organlarını kurabildiği, anında geniş kitlelere ulaşabildiği mecralara dönüştü. Devlet ihalelerinden resmi açıklamalara, yerel yönetim duyurularından bireysel görüşlere kadar pek çok içerik artık sosyal medya üzerinden kamuoyuna aktarılıyor.
Bu durum, memurların sosyal medya paylaşımlarını da tartışmalı hale getirdi. Pek çok kamu görevlisi kişisel profillerinde yaptıkları çalışmaları duyuruyor, görev yerlerinden fotoğraflar paylaşıyor, hatta kimi zaman resmi açıklama niteliğinde sözler sarf ediyor. Oysa kanunun lafzına bakıldığında, “basına açıklama yapma yasağı” sosyal medya için de geçerli kabul edilebilir.
Uzmanlara göre burada yapılması gereken, sosyal medyanın yasal statüsünün netleştirilmesidir. Eğer sosyal medya basın gibi görülüyorsa, devlet memurlarının bu platformlarda yaptığı açıklamalar da amirlerin veya müfettişlerin denetimine tabi olmalıdır. Aksi halde kamu görevlileri, kanuna aykırı biçimde sürekli demeç vermiş konumuna düşebilir.
Öte yandan, devlet kurumlarının bizzat kendi resmi hesapları üzerinden düzenli olarak bilgi paylaşımı yapması, sosyal medyayı fiilen meşrulaştırmış durumda. Bu da kamuoyunda “yasak mı, serbest mi?” sorusunu daha da karmaşık hale getiriyor.
Sonuç olarak, sosyal medya çağında 657 sayılı Kanun’un basına ilişkin hükümlerinin yeniden ele alınması ve çağın iletişim araçlarına uygun hale getirilmesi gerektiği görüşü öne çıkıyor
10858,52%-2,02
41,65% 0,20
48,93% 0,25
5207,22% 0,96
8575,61% 0,66
Ağrı
04.10.2025