Siyasi kutuplaşma toplumsal ilişkileri olumsuz etkiliyor

Siyasi kutuplaşma toplumsal ilişkileri olumsuz etkiliyor

Hüseyin Demir´in Kaleminden

Araştırmacı Yazar Hüseyin Demir, 24 Haziran 2018´de yapılacak seçimlere sayılı günler kala toplumda kutuplaşmanın derin ve tehlikeli boyutlara ulaştığına dikkat çekiyor.

İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafından Şubat 2018´de yapılan ?Türkiye´de Kutuplaşmanın Boyutları Araştırması?sonuçlarının da bunu doğrular nitelikte olduğunu belirten Hüseyin Demir, ?Yapılan araştırmanın sonuçlarına göre siyasi parti taraftarları, uzak gördükleri siyasi parti taraftarları arasındaki ilişkinin her geçen gün olumsuz yönde ilerlediği görülüyor.Siyasi parti taraftarları arasında toplumsal ilişkilerin neredeyse kopma noktasına geldiği gözlemleniyor.Siyasi parti taraftarları, kendi siyasi partilerindeki şahıslarla mutlu, diğer siyasi parti taraftarlarını bazı konularda tehdit unsuru olarak görüyor. Durum böyle olunca toplum kesimleri arasında toplumsal ilişkiler de zedeleniyor.Sosyal medya gözü ile bakıldığında, araştırmaya katılan deneklerin geneli kendi siyasi görüşleri ile bağlantılı olduğu göze çarpıyor.Demokratik toplumlarda siyasi partilerin doğuşu toplumum talep, sıkıntı ve isteklerinin çözümünden doğuyor ve toplum akımı olarak büyüyor? dedi.

?Kutuplaştırma siyasetinde medya önemli rol oynuyor?

Hüseyin Demir, ?Türkiye´de bir siyasi akımların oluşumu, doğuşu belli sayıda kişinin başlattığı bir hareket olarak doğup büyüdüğü için, bu siyasi oluşumun etrafında bulunan kişiler devlet imkânlarına çöreklenip kendi zümrelerinden olamayanları, hatta kendi zümrelerinden olsa bile imkânları eline alan kişilerden değilse ötekileştirmeye maruz kalmaması imkânsıza yakın oluyor. Durumlar böyle olunca, siyaset çarkı olması gerektiğinin aksine tersten başlayınca, güçlerini korumak isteyen bazı siyasetçiler kutuplaştırma siyasetini kullanmaktan hiçbir zaman geri durmadı.Bunun sonucu olarak yandaş, fanatik partililer siyaset çarkından faydalanmak için her türlü eylemi gerçekleştirmekten geri durmadıklarına şahit olduğumuzu belirtmek istiyorum. Buna ek olarak son 20 yıldır medyanın da, en iyi yandaş ve fanatikten daha ileriye giderek nemalandığı siyasi partinin en büyük silahşörlüğünü yaparak yalan haber yapmakdâhil her türlü eylemi yapmaktan geri durmadığını görüyoruz? dedi.

Sosyal medya kutuplaştırmanın en büyük silahı

Kutuplaştırma için kullanılan en büyük silah konumuna gelen sosyal medya, kutuplaştırmanın en yoğun olarak yaşandığı ve uygulandığı alan olarak karşımıza çıkıyor. Kutuplaştırmanın en büyük silahı neden sosyal medya olarak öne çıkıyor. Denetim ve doğruluğu olmayan her şey paylaşılabiliyor. Sahte hesap ve profiller ile her türlü aşağılık eylemi kimliklerini gizleyerek yapabiliyorlar. Teknolojiyi kullanarak Photoshop,sahte video, yalan haber gibi her özelliği kullanabiliyorlar. Sahte Hesaplar ile bulunduğu siyasi partiyi savunmak için hakaret edenlerin daha çok partili olduğu algısını yayarak gerçek insanları etkileyip kendileri gibi davranmalarını sağlayabiliyorlar. Sosyal medya ile yapılan yalan haber ve etkinlikler saniyede binlere milyonlara ulaşmasını sağlıyorlar. Sosyal medyada yapılanların doğruluğunu, teyidini araştıran çok fazla insan olmamasından ötürü ayrışmayı git gide artırıyorlar. Günümüzün fitne odağı sosyal medyanın denetime alınması ülkemiz için hayırlı olacağı kanısındayım? dedi.

?Siyasi kutuplaşma taziye ziyaretlerinde de sıkıntı oluşturuyor?

Hüseyin Demir, toplumda kutuplaştırma etkilerini yakından gören biri olarak bu günlerde denk geldiğimim ve üzüldüğüm şu hadiseyi anlatmak ve olayın vahameti açısından değinmek istiyorum? diyerek sözlerine şöyle devam etti: ?Taziye bildirme, taziyelere gitme çok yaygın bir durumdur. Küçük yerlerde toplumda artık şunu bile görebiliyoruz bugün bir oy kaybettik, bugün şanslı günümüz karşı taraftan bir kişi gitti gibi söylemler ile karşı karşıya geliyoruz. Farklı siyasi parti ile bağlantılı olan bir kişinin taziyelerine gitmesi sıradan vatandaş için sıkıntılı bir durum olarak önüne çıkıyor. Taziyeye giden kişi bazı siyasi parti fanatikleri tarafından hainlikle ve başka ithamlar ile baskı altına alındığını görüyoruz. Ölümün herkese baki olduğu bu dünyada düşüncesi ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti´nin vatandaşı olan bir kişinin veya toplumun acısını paylaşmak siyaset üstü bir durum olduğunu hiç aklımızdan çıkarmamalıyız.Kişisel ikbal, heves ve menfaatler için toplumu kutuplaştıran zatlar birlik, beraberlik ortak payda ülke menfaatlerini gözetmeye, en büyük zararı verenlerdir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir vatandaşı ve ferdi olarak kutuplaştırma yerine ortak akıl, ayrıştırma yerine birlikte yaşam ve şahsi menfaatler yerine ülke menfaati düşünülmesi için bilinçli, bilgili, araştıran, sorgulan ve doğruları konuşan bir toplum için tüm siyasi erkler ortak olarak mücadele etmesi ülkemizin faydasına olduğunu düşünerek bunun için herkesin mücadele etmesini temenni ediyorum? şeklinde konuştu.



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor