Saygı değer okuyucular; Ağrı sevdalısı biri olarak, belki hadimi aşarak veya vicdanımın sesini dinleyerek, belki de duyarlı Ağrılı bir birey olarak, bu yazıyı yazma ihtiyacını duyduğumu belirtmek isterim. Eğer olurda taktirlerinize mazhar olursam arada bir gelişen konulara değinerek sizler ile bir şeyler paylaşmak isterim. Hani ya her Ağrılının diline dolanmış klasik bir söz vardır. ?Xwedîyên Agirî?yê tine ye? diğer bir ifade ile ??Ağrı?nın sahibi yok ki? derler. Tam da bu cümleyi düşünüyordum, büyük düşünür Ehmedê Xanî?nin o muhteşem sözü aklıma geliveriyor; ?Kan padişahê serhedan? yani ??serhatların padişahı nerede??? Serhed (doğu bölgesi) sahipleri veya yöneticileri nerede diye serhaddın sahipsiz kalmasından ötürü sitem etmektedir. Ağrı?nın sahipleri veya yöneticileri anlamında, Ak Parti?nin her fırsatta dillendirdiği bir kıyaslama olan ?on yılık icraatlar ile cumhuriyet tarihi boyunca yapılmış olanlar konusunda bir şeyler ifade etme gereği hissettim. Söz konusu on yıllık süreçte kimler Ağrı?da milletvekili oldu, icraatları neler oldu ve şahıs olarak nasıl bir yol izlediler analizini yapmak istiyorum. 2002 seçimleri, demokratikleşmenin önünde en büyük engel olan ülke barajı oligarşisi olması münasebeti ile maalesef o günkü ismiyle ??HADEP?? ülke barajını aşamamış, ilimizde 3 Ak Parti, 2 CHP milletvekili çıkarttı. Ak Parti?de o gün milletvekili olanlar bile milletvekili olduklarına inanamadılar çünkü onlar için beklenmedik bir durumdu. Bunun şaşkınlığı ile o dönemi bitirdiler. CHP den ise Sayın Cemal Kaya?da milletvekili seçildi.CHP?nin geçmişinde sayı olarak çoğunlukla Müteahhitlerden oluşan bir parti olduğu bilinmekte. Müteahhitlik doğrultusundaki beklentileri partisi iktidar olamayınca Cemal Bey CHP?den istifa etti. İktidarın gücünü almak için jet hızı ile Ak partiye geçmesi ile birlikte bir an Ağrı?da kamu kurumlarını da etkisi altına alması da zor olmadı. Partinin üst yönetimin de bazıları ile kurduğu ticari ilişkilerinden dolayı, bir dahaki seçim listesine girmeyi başardı. Demokrat ve halkçı görünen kimliğini bir tarafa bıraktı ve ?Birinci Cemal? dönemini kapattı. İkinci Cemal dönemine gerçek özüne döndü artık, gerisini siz değerli hemşerilerimiz bilirsiniz. Öte yandan Sayın Naci abimiz ise, partisi CHP?den istifa etti ve Ak Parti?ye geçti. Sonrasında umduğunu bulamadı. Partisinde kalsaydı tekrar seçilme şansı çok daha yüksek olurdu. Parti değiştirerek hayatının en büyük hatasını yaptı. 2007 yılının genel seçimlerinde halkın göstermiş olduğu büyük bir teveccüh ile 5 milletvekilliğini de Ak Parti aldı. BDP ise o süreçte yanlış aday göstermesinden dolayı, ilk olmak özere Ağrı?da çok oy kaybetti. CHP?ye gelince, o günün genel başkanı Sayın Baykal ve ekibinin izlediği yanlış Kürt Politikasından dolayı tüm Doğu ve Güneydoğuda olduğu gibi Ağrı da CHP sayfasını kapattı. Ak Parti?den birinci sırada aday gösterilen büyük abimiz Sayın Dr. Yaşar Eryılmaz milletvekili olduktan sonra büyük bir ümit ile Bakanlık bekledi. Bakanlık verilmeyince Yaşar Bey büyük bir hayal kırıklığına uğradı, işin doğrusu bütün Ağrı?lılar da bu ümit oluştu. Ağrı Ak Partiye beş milletvekili vermesi üzerine büyük ölçüde partinin oy alması bir Bakanlığı almayı hak ediyor idi. Partinin de her fırsata size Bakanlık veriyoruz imalar çok açık ve netti. Bakanlığın verilmemesi Ağrı ?ya büyük bir haksızlık olmuştur. Birde Yaşar Bey yıllarca ANAP?TA Milletvekilliği yaptığından dolayı orada edindiği alışkanlık, Ak parti ile bir türlü intibak sağlayamadı. Sayın Kerim Aydemir ise memuriyetliğinin etkisinden çıkamayarak bir firmanın sadece iş takipçiliği dışında hiçbir faaliyet gösteremedi. Bu durum bütün Ağrı Halkı tarafından hep konuşuldu. Siyasal ve kültürel konulara yaklaşımı ile Sayın M. Hanifi Alır farklı bir siyasi kişilik olmuştur. Arkasında iz bıraktığı diyebileceğim tek kişidir, özelikle Ehmedê Xanî hakkında gerek türbesinin yeniden oluşturulması olsun gerek Xanî?nin eserlerini Kültür Bakanlığının yayınlarının arasına aldırmadaki çabası ve başarısını çok iyi biliyoruz. Ak Partinin ??Kürt açılımı?? politikalarının doğrultusunda o süreçten kendisine ihtiyaç duyulduğunu çok iyi bilmekteyiz. Kısmen Kürt sorununda olabildiğince taleplerini ve önerilerini parti yetkililerine ulaştırmayı başardı. Genelde ise partinin açılımı rafa kaldırdığından dolayı özgür bir zemin bulamadı ve partinin üst yönetimi kendisinin bu yapısını bildiklerinde diğer benzer demokrat ve Kürt açılımını destekleyen milletvekilleri gibi 2011 seçimlerinde tavsiye edildi. Son zamanların en popüler milletvekillerinden bir diğeri ise Sayın Fatma Salman Hanım. Bir zamanlar HADEP kadın kotasında ısrarlı taleplerine rağmen, belediye başkanı, milletvekili ve partide yönetici olamadı. Ak Parti?nin yükselişi ile birlikte Fatma Hanım doksan derece bir dönüş ile Ak Parti?nin yolunu tuttu ve şansının da olması ile partinin kadın kotasından listeye girmeyi başardı. Netice itibari ile 23. dönem milletvekilliğinde varlığı ve yokluğu fark edilmedi. Babasının ikinci evliliği üzerine duygu sümürüsü yaparak gündemde yer edinmeye çalıştı. Ayrıca bir daha milletvekili olmak için ise partinin üst yönetimine kendisinin köken olarak Arap olduğunu, babasına şeyh denildiğini, Arap soyundan olduklarına dair mesajlar veriyordu. Bunun Ağrı?da duyulması üzerine, Ağrı?da iken her fırsata konuşmasının başında ilk önce ?bir Kürt Kızı olarak? diye söze başlayarak bir nevi günah çıkartmaya çalıştı. Arap soyundan olduğuna dair söylemleri ile Ak Parti?nin Doğu ve Güneydoğu da 24. dönem milletvekilliği profiline uygun birisi oldu. İkinci defa milletvekilliği aday listesinde yer almasında hemşerimiz olan Adıyaman Milletvekili Sayın Mehmet Metin er?i de unutmamak gerekir. İkinci dönem milletvekilliğinde daha çok kendisinden performans beklenirken, basına özellikle yansıttığı aile sorunları ile gündemdeki yerini fazlası ile aldı. Kadın olmasından kaynaklı, birilerinin olaya duygusalca yaklaşması ulusal basında genişçe yer aldı. İlimizin reytingi hiç bu kadar artmamıştı. Bu şekilde Fatma Hanım hakkını vererek bizleri en iyi şekilde temsil etmiştir. Sayın Kerim Yıldız?ın ikinci dönem milletvekilliğinin çıkışı ?kesê bê kesan? yani ?kimsesizlerin kimsesi? anlamındaki sloganı ile oldu. Her ne kadar bazı çevrelerde bu söze tepkiler oldu ise de bizim azda olsa dikkatimizi çekmedi değil. Her fırsatta Kürtçe konuşmaya gayret edip, Kürt Meselesi ile ilgili düşüncelerini fırsat buldukça dile getirmeye çalışıyor. Çoğu kesim Kerim Bey?in bu yaklaşımını samimi bulmadığını belirtmekte. Çünkü bu güne kadar demokrat olmak veya kültürel değerlere sahip çıkmak adına herhangi bir faaliyeti görülmemiştir deniliyor. İkinci kez seçilmenin vermiş olduğu rahatlık ile Cemal Kaya?nın ikinci dönem milletvekilliği örneği gibi halka karşı umursamaz tavır takınmış, halktan gelen taleplere sadece ilgileneceğini söylemenin ötesine geçememiştir. Bunlara rağmen Kerim Bey?den beklentilerimiz halen tükenmemiş, düşüncelerinin hayat bulması için çaba ve cesaret göstermesinin yeterli olacağına inanmaktayız. 24 dönemde en sürpriz milletvekili Sayın Ekrem Çelebi olmuştur. Her fırsatta mavi bir dosyayı ilgili bakana uzatarak, önceden yazılmış çizilmiş meseleleri yeniden gündeme getirmeye çalışarak, objektiflere bolca gülümseyen pozlar vermektedir. Acaba bu halkın bilgi, kültür ve algılama seviyesini farklımı görüyorlar? Ne söylersek söyleyelim Ağrı Halkı?nı inandırırız diye düşünüyorlar ancak kesinlikle yanılıyorlar. Ağrı halkı her şeyi çok iyi gören en iyi şekilde algılayan ve her şeyin tahlilini çok iyi yapan bir halktır. Bu ana kadar bir tek faaliyetlerini söylesinler bizde takdir edelim. Son günlerde 2013 bütçe görüşmesinde yapacağı konuşmasını hemen hemen bütün Ağrılılara ilan ederek bizde ciddi bir şey konuşacak beklentisi ile meraklanırken, Tutak?lılara Hes Projesi ile ilgili müjde vererek sanki kendisi bu işi yeni başarmış gibi ilan ediyor. Bir de kömürlerin dağıtılmasına devam edileceğini belirtiyor. Kömür dağıtımı yıllardır devam ediyor, sanki henüz kendisini olgunlaşmamış olarak görüyorum. İlimizde milletvekili olmadan önce efsaneleşen BDP Milletvekili Sayın Halil Aksoy son genel seçimde neredeyse 3 Ak Parti milletvekilinin oylarının toplamı kadar oy aldı. Halil Bey genelde parti çalışmalarında iyi olsa bile yerelde beklenilen performansını şimdiye kadar göstermiş değildir. İktidar partisi milletvekili olmadığından kendisinden yatırım beklentimiz yok. Fakat halkın kendisinden beklentileri açısından şimdiye kadar bir gelişme görülmemiştir. Belirtilmesi gereken bir durum da Ağrı?daki BDP il teşkilatının çoğunun tutuklu olması. Umulduğu gibi bir performans sergileyememesi belki de bu sebeptendir. Değinmeden geçemeyeceğim önemli bir hususta, dokunmazlıkları kaldırılmak istenilen 9 milletvekilinin arasında Halil Bey?in de isminin zikredilmesi. Dokunulmazlığının kalkması konusuna da karşı olduğumuzu belirtmek istiyorum. Bunu halkın iradesine ve demokrasiye vurulmuş en büyük pranga olacağını düşünüyorum. Umuyorum ki böyle bir hata yapılmaz.