ÂŞIK VEYSEL?

ÂŞIK VEYSEL?

Göknur ORAL´ın Kaleminden

Göknur ORAL´ın Kaleminden

Doğmak, ölmek için bir sebeptir.

Ama yaşamak?

Her saniyesini hak ederek, türkülerle, aşkla yaşamak ve yaşatılmak ?

Dünya tabiatında , belki de en doğru tanımı; Başka bir alemin ufka açan güzel yankılarıydı. Ve işte böyle bir adem oğlu vardı.

Dünyaya gelip yine bu dünyadan göç etse de izleri hala varolan.Hem izlerinin hala devam ediyor olması kaçınılmaz bir nedenin gerçeğidir.Ve bu gerçeği bulmada yada gerçek bir ozan değerlendirmesi yapmada ne söylense eksik kalır , yanlış yapılır.

Aşık Veysel gerçeğini tanımlayabilmek için onun yaşadığı koşullara inmek gerekir. Kimilerine göre Ozanlık geleneğinin son temsilcisi, kimilerine göre şişirilmiş balon. Oysa Veysel ne ozanlık geleneğinde son halka, ne de abartılmış bir kişiliktir.

Evet Veysel´le ilgili bilinmeyen çok yönler vardır. Ancak bizler bunu bilmeliyiz ki ,Aşık Veysel´i mutsuz eden etmenlerin başında gözlerinin görmemesi değil, yaşıtlarının asker olmasıdır.

Onu en çok seferberlik yılları etkilemiş ve kendisinin bunda payının olmaması onda derin izler bırakmıştır.Zaten ileriki aşamalarda yazdıklarını ,vatan ve yurt sevgisi şiirleri bu düşünce ve duyguların dışa vurumu olduğunu bariz gösteriyor.

Yani anlatmak istediğim her şeyden evvel Veysel ümmi değildi. Veysel el ve gözleriyle değil. Gönlüyle okuyup yazıyordu.

Okulu ise yöredeki Bektaşi dergahları, öğretmenleri, dede ve babalardı. Etkileşimi ise yörenin büyük ozanları ve arkadaş ilişkileriydi. Veysel´i var eden koşullar geçmişidir, ilişkileri ve çevresidir. Sonrası bu birikimler üzerinden yürümüştür. Bu temel olmasa, Veysel de olamazdı.

Ve öyle ya çoğumuzun çocukluğunda anlatılan ,eserleriyle gönlümüzü feht eden Veysel ŞATIROĞLU lakabı ile bilinen Aşık Veysel ,bugün doğdu (25.Ekim.1894) ve sonsuza kadar yaşayacak?



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor