Tarih: 30.06.2022 10:03

ŞİİR DOLU KERVANLAR

Facebook Twitter Linked-in

SEVGİ VE AKLIN ÜRÜNÜDÜR İNSANLIĞIMIZ

Gelinciklerin güzelliğini aldığı dudaklarına

Papatya gülüşleri konduracağım

Tanrı Dumuzi'den ödünç aldığımız Temmuz

Açarken berekete kapılarını

Aşkın gözlerimde yansır

Sevdan sesimde yankılanırken

Muhalif ayla birlikte bozacağız gecenin oyunlarını

Gel

Kayıp zamanlardır sensizlik

Biten takvimlerde

Sümerlerden beri biriken özlemin mürekkebini

Damlattım kil tabletlere

Her şeydik ve hiçbir şeydik

Mağaralardan kentlere uzanan o tarihi yolda

Suda yansımamızın doğallığını kaybettik aynalarda

Gel

Gizemli rengarenk dünyamın renkleri silinmeden

Bir resim çiz yüreğinden yüreğime

Her şafakta yeniden başlasın yaşam

Acı keder toprağımızdır

Ama

Sevgi ve aklın ürünüdür insanlığımız

HÜLYA KÖKSAL

 

ÇÖZÜLEN SESİMİZ DÖNÜŞÜYOR ÇAĞLAYANA

Donmuş sesimizde

Yaşamın şarkıları tutsak

Gündüzleri kısaldıkça ömrümüzü kısaltan geceler çok yakın

Çırılçıplak duygularımız

Düşüncelerimiz firari

Boşluğu avlarken hiçliğe düşen düşlerimizle

Saçaklarımızda serçeler kimsesiz kaldı

Acı tütünden daha acı

Sensizlikte demlenen çay

Dem saatidir hüznün ve şarabın

Aşk hayattır

Hayat emektir

Emekleyerek adımlayarak koşarak

Kendi çizdiğimiz yolda

Sevgiden köprüler kurarak

Yaşama armağanlar sunmaktır

Deli taylar büyütüyorum çılgın sevinçlere

Yağmuru uslandırdım güneşi biriktire biriktire

Ayaklansın yüreğin

Sana yoldaş dağ rüzgarları gönderdim

Kan kabardı

Öfke kudurdu bak

Açılacak gök

Direncini sıkı tut

Ateşlerin içinden geçe geçe

Tutuşturduk seviyi

Yalınız duruyuz sonsuzuz şimdi

Martılarımız sesleniyor denizlerimize

Kartallarımız dağlarımıza

Turnalarımız gökyüzümüze

Zeytin dalıyla bezedik yeryüzünü

Ağıtlar türkülere

Yaslar şölenlere dönüşsün

Bebekler ölümü emmesin

Dinle çözülen sesimiz dönüşüyor çağlayana

HÜLYA KÖKSAL

 

KUŞLARINI YEMLEDİM SÖZCÜKLERİMLE

İnsan en çok neyi özler

Ana rahminin güvenliğini mi kaçışı mı

Sevdayla eriyip türküler yakanın yandığı

Bir serenatın ay ışığı yansımalı pencerede bekleyeni

Eksik notalarını tamamlayanı olmayı mı

Sesi ürperten titreten rüzgarların çocuğusun

Bağışladın yaprakları dallara tomurcukları çiçeklere

Dağlardan inip uysallaşırken kıyılarda

Gizinde fırtınaları sakladın yeni ufuklar için

Doğmakla bir bitişten bir başlangıca geçtin

Yalnız zamanın bir aralığı senindir

Ne öncesin ne sonrasın

Ya sürünürsün ya koşarsın

Tarihin ve coğrafyan yazgın değildir

Algıladığın dünya gerçeğin neresindedir

Yürek gözünde akıl tartında insan varsa

Bütün evren senindir

Dirimin içinde ölüm

Ölümün içinde dirim

Göçün siyahı içinde gurbet

Anıların ve umutların çarpışmasında sıla

Karşıtız senle ben

Sürekli bir uyum yaşamla örtüşmez ki

Sılam özleminin hücresi gurbetim çekirdeğidir

Bıraktığın kuşlarını yemledim sözcüklerimle

Ötüşen uçuşan tümcelerim yurttur artık sana

HÜLYA KÖKSAL

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —