Boylu posluydum epeyce?
Murat´tı adım?
Duruşum, civan?
Bakışım, şahin?
Gece karasıydı, saçlarım...
Yüzüme vurgundu, cümlesi kızların...
Yurdum, çimenliydi?
Eşim de, uşağım da gökçekti..
Kim derdi ki?
Bir damın karşısına geçip?
Seyre koyulacaktım?
Mazinin, parlak hayalini??
Gözüm de seçmiyor artık?
Bu, kapısı penceresi paslı ev?
Bizim, şen hane değil miydi?
Nereye dağıldı, bizim ellerin ahalisi?
Çil yavrusu misali dağılmış gibi?
Benim, ne işim var burada?
Kimi bekler ki gözlerim?
Gözümün bekledikleri?
Dönülmez seferde bilmekteyim?
Bundan sonra, sefer sırası bende mi?
Kapıya bacaya koyulmayan ihtiyarlık?
Ayaklarımın dermansızlığından yakaladı beni?
Yoksa, ben hiç tutunur muydum?
Ayağıma, çelme takan bastona?.
Gözümü diker miydim?
Beni, ayağa kaldıracak bir cana?...
Faziylet Sönmez