Mustafa ÖZER Yazıyor
Genel seçimde Türkiye genelinde %10 altında oy alan partiler TBMM`ye milletvekili gönderemiyorlar.
Parti olarak genel seçime katılma kararı alan HDP, Kürdistan genelinde %60-70`lerde oy almasına rağmen, Türkiye genelinde %6-7 civarına denk geliyor.
Peki HDP`nin 2015 genel seçimde %10 altında kalması durumunda nasıl bir tabloyla karşı karşıya kalacağız?
Kürtler, Kürdistan halkları, demokrasi güçleri, farklı etnik ve inanç grupları olduğu gibi TBMM`de temsil edilemeyecekler, meclis dışı kalacaklar.
Bazı kendini satmış Kürtler, hain, işbirlikçiler, faşistler bu duruma sevinebilir, "oh olsun, bütün vekillikler AKP`ye geçer, ne iyi" diye dar düşünebilirler. Geçmişte de böyle oldu. Örneğin 2011 genel seçimde, HDP milletvekili sayısı 60-70 olması gerekirken 35 milletvekili çıkardı, gerisi çoğunluğu AKP`ye olmak üzere diğer partiler arasında paylaşılarak halkın iradesi gasp edildi.
HDP`nin 2015 genel seçiminde bu haksızlığın tekrarlanmasını kabul etmeyeceğini almış olduğu "parti olarak seçime girme kararı"ndan anlıyoruz.
Diyelim ki HDP TBMM dışı kaldı. Peki o zaman ne olacak? Türkiye devleti, halkları, hükümeti, muhalefeti oluşacak "kaos"u taşıyabilecek mi?
6-8 ekim meşru serhıldanında HDP`ye yalvaran hükümet, 3 günlük halk ayaklanmasını kaldıramadı, aylarca sürecek serhıldanı nasıl kaldıracak? Hükümet kurulabilecek mi? Kurulsa bile hergün bahsettikleri "kamusal düzen"i sağlayabilecekler mi?
Şimdi "Demokratik Ulus" felsefesi ile hareket eden Kürtlerin "bağımsızlık" talebiyle sonuçlanma ihtimali yüksek bir serhıldana kalkışmayacaklarını kim garantileyebilir?
Türkiye`nin tek şansı "demokratik barışçıl çözüm"de ısrarcı olması.
Anayasa`yı ve yasaları demokratikleştirerek, seçim yasasında değişikliğe gidilerek, farklılıkların kendilerini mecliste temsil etme, ifade etme haklarına kavuşmaları sağlanmalıdır.
1980 darbe anayasasınca konulan ve maalesef hala yürürlükte olan anti-demokratik yasa olan %10 seçim barajına acilen bir çözüm bulunmalı, ya hiç baraj olmamalı ya da %3`e indirilmelidir.
Süreç, Kürtleri sistem dışında tutmak değil sistem içine buyur etmeyi gerektirir.