Mehmet Koç
Bütün otoriter yönetimlerden kurtulmanın tek yolu, DEMOKRATİK rejimlerdir. Çünkü Demokrasilerde siyasi partiler ve onların seçilmiş organları, halkın istek ve taleplerine yönelik olarak çalışmak ve vatandaşların meşru taleplerini yerine getirmek zorundadırlar. Halkın taleplerine kulak tıkayan partiler, kırık not alacakları için yeniden seçilmeleri mümkün olmuyor.
Ne var ki son yıllarda, TBMM'ne seçilen milletvekillerine veya yerel yönetimlere gelen belediye başkanlarına bakıldığında, atanmışlardan pek farklı değiller. Onlar da, tıpkı memurlar gibi sadece üstlerinden aldıkları talimatlar doğrultusunda hareket ediyorlar.
Ağrı'nın milletvekilleri ve belediye başkanları da demokratik bir yarış sonucunda veya kendi gayretleri ile halkın takdirini alarak göreve gelmedikleri için, halka karşı fazla bir sorumluluk da taşımıyorlar.
Böyle olunca da vekillerimizin, ne parlamentoda ne kabine nezdinde kayda değer bir ağırlıkları görünmüyor. Dolayısıyla halka yeterince güven vermediklerinden, Ağrı'nın sorun ve sıkıntılarını gidermede etkili olamıyorlar, Ağrı'nın, demokratik temsiliyetinden uzak kalıyorlar.
Görünürde yaptıkları, arada bir vatandaşlara bayram ve kandil mesajları göndermek, TBMM de yapacakları rutin bir konuşma için önceden vatandaşları haberdar etmek, bazen de hayali açıklamalar ile gündem oluşturmak amacıyla başka bir zamana ait hizmetleri kendileri yapmış gibi sunmaktan ibarettir.
Bu nedenle Ağrı milletvekilleri, atanmışlar gibi bir pozisyonda oldukları için sınırlı bir icraat gücüne sahiptirler. Gündem dışı konuşmalar yapmak, yasa teklifleri vermek, kayda değer soru önergeleri sunmak gibi bir icraatlarına tanık olamadık.
Zira AK Parti milletvekilleri Sayın Erdoğan tarafından, DEM milletvekilleri ise partileri tarafından aday gösteriliyorlar.
Böyle olunca da Ağrı halkı, onları yakinen tanımıyor.
Ak Parti milletvekili ya da belediye başkanına, sayın Cumhurbaşkanı aday gösterdi diye vatandaş oy veriyor. Aksi durumda normal yollardan aday olmaları ve seçilmeleri çok zor. Çünkü tanınma oranları çok düşük.
Ağrılıların, sayın Erdoğan'dan beklentileri oldukça yüksektir. Ağrı'nın ve dolayısıyla Kürt sorununun sayın Erdoğan tarafından çözülebileceğine inandıkları için Sayın Erdoğan kimi aday gösterirse ona oy veriyorlar.
Aslında milletvekillerimiz de bunun farkındadırlar. Onun için de halka karşı fazla da bir minnetleri yoktur. Bunu bildikleri için de sadece sayın Erdoğan'ın gözüne girmek için gayret gösteriyorlar.
Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, siyasi cesareti, Kürt sorununa olan yaklaşımı ve bu soruna çözüm bulacağına olan inanç, her zaman hatırlardadır. Dolayısıyla halk, barış ve sükûnet istediği için milletvekillerimiz, hiçbir çaba göstermeseler bile Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimi aday gösterirse ona oy veriyor.
Öte yandan DEM de, bölgenin güçlü bir partisidir ve her seçimde halktan önemli oranda bir destek bulabiliyor. DEM de de aday gösterme yetkisi partiye ait ve parti kimi aday gösterirse ona oy veriliyor.
Dolayısıyla Ağrı'nın mevcut dört milletvekilinin, partilerine bağlılıkları dışında halk nezdinde bir artıları göze çarpmıyor.
Binaenaleyh Ağrı milletvekilleri ve belediye başkanları, neredeyse atanmışlar gibi göreve geldikleri için halka karşı bir sorumluluk hissetmiyorlar. Sayın Cumhurbaşkanı veya partileri tarafından yeniden aday gösterildiklerinde yine de seçilecekleri için, tabiri caiz ise halka karşı burunları havadadır. Bu nedenle Ağrı'nın sorun ve sıkıntılarına yeterince ilgi duymuyorlar.
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01
Ağrı
24.11.2024