2872 Sayılı Çevre Kanunu’nda izin alma, arıtma ve bertaraf etme yükümlüğü başlığı altında 11. Maddesinde; “organize sanayi bölgelerinde, organize sanayi bölgesi yönetimi atıksu altyapı sistemlerinin kurulması, bakımı, onarımı ve işletilmesinden sorumludurlar.” Denilmektedir.
GERÇEK ŞU Kİ
Ağrı Çevre ve şehircilik web sayfasına girdik, yaklaşık 3 aydır güncellenemeyen bir sayfası bile mevcut, buda demek oluyor ki, çevre şehircilik il müdürlüğü faal değil.
Son bir kaç yıldır Doğubayazıt’ın su olarak can damarı olan Balık Gölünü sahiplenen Taşlıçay Belediyesi, anlaşılan sadece yılda bir-iki gün gölü hatırlıyor veya görüyor.
Çünkü şu anda Göl, tamamen sahipsiz ve adeta kaderine terk edilmiş durumda.
4 yıldır düzenli olarak yapılan 2 günlük Balık Gölü Festivali, gölü tanıtmaya, koruma ve yaşatmaya yetmediği gibi, festivalin verdiği tahribatta cabası.
Çünkü yoğun kalabalığın yaptığı piknikler sırasında oluşan çöp ve atıklar göl için ciddi bir tehlike ve de çevre kirliliği oluşturuyor.
Festival sonrasında oluşan atık çöpler, tamamen toplanmıyor, temizlenmiyor. Organizasyona katkı sunan yetkili kuruluşlar, piknik bitiminde, çöp ve kirleri arkalarında bırakarak oradan uzaklaşıyor,
Bu da demektir ki yapılan bu tanıtım faaliyeti yapılmasa ve göl çevresinde böyle bir yoğunluk oluşmazsa göl, daha temiz kalır. Dolayısıyla o kadar piknikçi insanın bıraktığı çöpler olmaz ve göl suları bu pisliklerden etkilenmez.
Bilindiği üzere Doğubayazıt'a gelen su, güzergahındaki bir çok köy ile merkezin içme suyu ihtiyacını karşılıyor.
Halen göl çevresi ve su havzası tamamen sahipsiz, kontrolsüz ve tabiri caiz ise sorumsuz insanlara emanet edilmiş gibi.
Oysaki Gölün o kadar sahibi var ki, Ağrı Valiliği, Doğubayazıt ve Taşlıçay Kaymakamlıkları, aynı şekilde Doğubayazıt ve Taşlıçay Belediyeleri, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü vs.
Bildiğim kadarıyla Ağrı Çevre Müdürlüğü ise galiba gölden yeterince haberdar değildir.
