HABER. HAMZA SALMAN
Dikkat etmişsinizdir. Bazı resmi araçlara “resmi hizmete mahsustur” ibaresi yazılmaktadır.
Geçmişten gelen zihniyetle, kamu hep çiftlik olarak görülmüştür. Hatta “devlet malı deniz…” mantığı da ne yazık ki bugünlere kadar sürmüştür.
Kamu kurum ve kuruluşlarının hizmetinde olan resmi araçlara kıyısından köşesinden değinmek istiyorum.
Zaman zaman yazıp çizmişizdir. Resmi araçlar hizmet dışında kullanılmasın diye. Mesai saatleri dışında geçmiş yıllarda da olduğu gibi, resmi araçların, hizmetleri icabı bazı kurumlar hariç, şehir içinde ve dışında cirit attıklarını herkes bilir. Ben şu veya bu kurumun resmi araçlarını kastetmiyorum, genel olarak söylüyorum. Bu konuda, kurum müdürlerinin çok daha duyarlı davranmaları gerektiğini vurgulamak istiyorum.
Resmi araçlar bir göreve çıkacakları zaman, görev kartı düzenlenir. Görev kartında çıkış saati, kilometresi, görevden dönüş saati ve kilometresi yer alır. Yani, birileri aracı görevi dışında kullanmışsa veya başka komşu şehirlere yemek yemeye gidilmişse, kilometresinden kolayca tesbit edilir. Bu sadece küçük bir örnek. Zaman zaman vatandaşın diline de dolanan bu tür olayların önünün kesilmesi için bir öneridir.
Devletin harcama kalemlerinde, akaryakıt giderleri önemli bir yer tutar. Benim merak ettiğim, bir yıl içerisinde herhangi bir kurumun ne kadar akaryakıt harcadığı, araçlarının kaç kilometre yaptığıdır.
SONUÇ OLARAK:
Türk Ceza Kanunu`nun 237 sayılı Taşıt Kanunu`na göre şahsi menfaatler için kullanılmasının kesin dille yasak edilen, “Resmi hizmete mahsustur” ibaresi ekli olan araçları haftasonu dahil ÇALIŞTIRMAYI MEN ETMİŞTİR…