PTT'DE KUYRUKLAR, ATM'LERDE YOĞUNLUKLAR!

PTT

FIRAT BEYAZIT ÇELİK

      Güzelim turizm cenneti olan Doğubayazıt'ta bir türlü sorunlar bitmiyor. Yerli halkın şikayetleri her geçen gün artarak Gazetenin kapısına dayanırken, bu sefer Doğubayazıt'a gelen yerli ve yabancı turistlerinde git gide şikayetleri aldı başını gidiyor.

            İstanbul dışında, Doğubayazıt'a eş, akraba ziyaretine gelen bir vatandaş aradı. O da haklı olarak PTT ve ATM'lerdeki yoğunluktan şikayet etti, şikayet etmesine etti ama öyle-böyle değil.! Biraz da bize sitem etti, bir gazeteci olarak bu gibi konulara değinmediğimizden şikayet etti ve şikayetlerini sıraladı.

          Şikayetli vatandaşa, hak vermesine verdik ya! bu gibi konuları sürekli gündeme getirdiğimizi, ama yetkililerin insafına kalmış bir olaydır, her ne kadar diyorsak ta, yine de vatandaşları ikna etmek biraz zor oluyor.

          Gerçekten de bu PTT ve ATM'lerdeki yoğunluklar ve kuyruklar vatandaşları canından bezdiriyor. Tekrarlıyoruz yetkililerin bir an evvel buna çare bulmalarını arzuluyoruz, yani hiç olmazsa işlerini biraz yerlerine getirseler bu gibi şikayetlerde sıralanmaz. Turizm cenneti olan Doğubayazıt'ta huzura kavuşur.

          TEKNOLOJİ VAR AMA HİZMET YOK..

        Bilirsiniz, yani en azında eskiler çok iyi bilirler. Eskiden Doğubayazıt dışında olan biri yakını ile telefonlan görüşmek için ya PTT'ye gidip, yada olduğu yerde telefon varsa kayıt yaptılırdı. Kayıda geçtiğin zaman görevli sorardı:

         "Normal mı olsun, Acele mi olsun, yoksa yıldırım mı olsun?"

       Eğer normal, desen baya beklerdin, acele desen bir kaç saat beklerdin. Yıldırım, desen bir-iki saat beklerdin. Haaa, bir de görevli bunu da sormadan geçmezdi. "Ödemelimi olsun, yoksa sizemi yazsın?"

     Vatandaşın biri  oğlunu evlendirecek, ama durumu sıkışık. Doğubayazıt dışında bulunan bir yakınını arayacak, PTT'ye gider yıldırım olarak kayıt verir, bir kaç saat sonra görevli, telefonun başına geç, kaydın hazır konuşabilirsin.

      Adam.. telefonun başına geçer, karşısına çıkan dostuna, hal-hatırdan sonra başlar isteklerini sıralamaya:

      "Dostum oğlanı evlendireceğim, çok sıkıştım, bana biraz para borç gönderirmisin?"

       Karşı tarafın işine gelmez, başlar bağırmaya, aloooo, aloooo Allag bu postehanenin b.versin,hat kesildi, deyince santraldaki bayan devreye girer.

      "Allah senin b.versin, adam senden borç para istiyor, veriyormusun, vermiyormusun, bize niye bela okuyorsun?"

       Yani demem odur ki, eskiden böyleydi, teknoloji yoktu, her şey yolunda gidiyordu. Şimdi teknoloji had safhada, ama kuyruklar da almış başını gidiyor...



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor