ÖZLEMLENEN ÖĞRETMENLİK

ÖZLEMLENEN ÖĞRETMENLİK

Yusuf DUMAN

1986 Yılında, şehirden 32 kilometre uzaklıkta bulunan köye İlk atanan öğretmenin görev serüveni;

Karşılaştığı ilk köylü “Hoca bizim tek bir sorunumuz var. Köyün arabası yok, komşu köyde bulunan traktörle köye ulaşım sağlanıyor ”bilesin der. Vatandaşın bu söylemi kendisini çok etkilemiş. Köylü vatandaşın hayatıyla barışık olduğuna, var olan imkanlarla mutlu olmasına çok sevinmiş.

Öğretmenliğin asıl amacının insanlara hizmet olduğu okulda özümsetilmiş, biz duygusuyla yetişmiş bir kişilik kazandığı ortada görünüyor.

Öğretmen, yerini traktörün kele kısmında bulunan çemberli yerde ayırmış, ve yola koyulmuş. Yolda yağan yağmurdan  dolayı öğretmen nasibini almış, eşyalarını içine koyduğu karton koli ıslanmıştır.

Köye vardıklarında öğretmen inmiş, kendisi gibi eşyalarını koyduğu karton da sırılsıklam. Kartonuna el atmasıyla karton yırtılır eşyalar etrafa saçılır. Öğretmenin canı sıkılmamış, öreli de bozulmamış. Düşüncesi, bir an önce öğrencilerine kavuşması onlarla ilk dersini icra etmesi...

Muhtarın okula doğru gelip lojmanın kapısını açmasıyla öğretmen eşyalarını içeri bırakır. Muhtarın ısrarıyla evine götürür yemeğini yer, çayını içtikten sonra lojmana döner. Sabah öğrencilerle buluşması onun için büyük bir mutluluk kaynağı olmuş. Yaptığı araştırmalar sonucunda edindiği bilgi içler acısı, köyde yalnız bir kişinin ilkokuldan sonra okuyor olduğunu öğrenmesi olmuş.

Kendisine düşen sorumluluğun çok olduğunu anlamış olacak ki, kendisinin o köyde uzun süre kalması gerektiği düşüncesi hasıl olur. Köylü ile iletişimi sıkı sağlayabilmesi, köyde sözünün geçmesi için güven oluşturması gerektiğinin farkında. Köyün bütün sorunlarına eğilmekte, düğün ve taziyelerinde bulunmak muhakkakları arasında yer almış.

Köydeki bazı yanlışlara ses çıkarmamakta, Bazen bu yanlışlara kendisi de uymakta, taziyelerinde kadınların yanlış giyim tarzlarına eşi de eşlik etmektedir. Öğretmenin köylülerle doğru iletişimi sağlanmış, köylünün vazgeçilmezi olmuş. Her gün biri öğretmeni yemeğe çağırmakta, öğretmenin köylülerle olan ilişkileri sağlam temellere oturmuştur. Okula gönderilmeyen kız öğrenciler okullu olmuş. Artık öğretmen saygın bir kişilik kazanmış, tüm dedikleri yerine getiriliyor.

Köylünün mutluluğuyla mutlu, mutsuzluğuyla mutsuz olan öğretmen köyde, süre gelen yanlışlara rahatlıkla yanlış diyebilen bir şahsiyet haline gelmiş. Öğretmeni seven köylünün çocukları da öğretmeni seviyor, başarılı olma yolunda çaba gösteriyor olmuşlar.

Öğretmen, her defasında velilerin öğrencilerini ortaokula kayıt yapmalarının gerekliliğini anlatmakta  ve başarıya da ulaşmakta olduğunu görünce mutlu olmaktadır. Söz konusu köyde 6 yıl görev yaptıktan sonra tayin isteyen öğretmenin ilk görev yeri olan bu köyde yalnız bir kişi ilkokuldan sonra okuyorken, şimdi hemen hemen her evde en az bir üniversiteli olduğunu duyunca, çok mutlu olduğunu söyleyen öğretmen, halen görev yapmakta olup her yol çocuklarıyla birlikte köyü, köylüyü ziyaret etmekte...

Hikâyesini bizimle paylaşırken, köylü kavramını şöyle tanımlıyor; Orada köylü diye nitelenen şahısların %70’ni öğrencileri teşkil etmektedir. Öğretimden çok eğitim ile ülkemizin yükseleceğini sürekli vurgulayan öğretmenimiz halen görev yapmakta olup, hikayesini, ”İnsanların değeri, yaşadıkları yere yaptıkları hizmet kadardır” diye tamamladı.



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor