Mehmet Koç´un Kaleminden
Belediyelerin ne iş yaptığını, daha doğrusu belediyenin görevlerini aşağı yukarı hepimiz biliyoruz. Çünkü her gün ilgilendiğimiz bir konu. Birinde bir aksama odlumu hemen kendi kendimize söyleniriz.
Kanalizasyon, su şebekesi, belediye sınırları içindeki yollar, çöp toplama ? cadde ve sokakların temizliği, şehrin imarı, İtfaiye hizmetleri, sağlık, spor, dilenciler, başıboş hayvanlar, kaldırımlar vb.
Belediyelerin bu görevleri belediye sınırları içinde ve kısmen de mücavir alanlarda geçerlidir. Diğer bir ifade ile belediyelerin köylere de hizmet götürme yetkileri yok.
Köylerin ayni nevideki hizmetlerini ise İl Özel İdareleri yapıyor ya da yapması gerekir. Nasıl ki belediyeler yasası belediyelerin görevlerini tek tek tadat ediyorsa, il özel idareleri yasası da Özel İdarelerin görevlerini bir bir sıralıyor.
Zira özel idare de aynı zamanda bir yerel idaredir. Bu nedenle özel idare de kendi yasasında belirtilen hizmetleri yapmakla yükümlüdür. O halde Özel İdare neden belediyeler gibi hizmet yapmıyor?...
Birinci sebep Özel İdare belediye gibi hizmet yapmaya alışık değildir. İkinci neden ise kırsal kesim denilen köylerde yaşayan vatandaşlar, özel idarenin belediyeler gibi görev yapma mecburiyetinin olduğunu yeterince bilmiyorlar. Dolayısıyla köylü vatandaşlar özel idareye karşı baskıcı davranmadıkları için kamu hizmetlerinden yeterince yararlanamıyorlar.
En önemlisi ise özel idare yöneticileri atama yoluyla geldikleri için onların hizmet yapmak, dolayısıyla kendilerini halka kabul ettirmek gibi bir sıkıntıları da bulunmuyor. Çünkü onlar seçim yoluyla iş başına gelmiyorlar. Birazcık siyasilerle arayı hoş tutular mı, lüks makamlarda hizmetten çok siyaset ve muhabbet yapsalar da sorun olmaz.
Bir de özel idare yöneticileri aynı zamanda Devletin taşradaki en üst yönetimi olduğu için kimse onlardan hesap sorma cüreti de gösteremez.
Bağlı oldukları Ankara´da, onları fazla sıkmıyor. Ne partiler, ne de vesayeti altında bulundukları iç işleri bakanlığı "niye belediyeler gibi hizmet yapmıyorsunuz" diye özel idareleri sorumlu tutmuyor.
Aksine hizmet sebebiyle belediye başkanı ya da belediye meclisi hakkında bir şikayet olduğu vakit Özel İdarenin başı olan vali onların canına okur. Adli konular dışında, özel idarenin her hangi bir kusuru olduğunda, ilde hiç bir makamın özel idareye müdahalesi söz konusu olamaz. Çünkü Özel İdarenin başında vali var.
Öte yandan, hizmet noktasında Belediye ve Özel İdarelerin hizmet sunmak zorunda oldukları müşteriler de çok farklıdır. Belediyenin müşterileri şehirli oldukları için hizmette meydana gelen aksamalar karşısında tepkilerini anında gösteriyorlar.
Kırsal kesime hizmet götürmekle görevli olan Özel idare ise bu konuda çok rahat. Hiçbir köylünün ya da köy muhtarının Özel İdare Genel Sekreterine gidip, "bizim köyün yolunu neden yapmıyorsunuz" ya da "bizim köyde izinsiz yapılan yapılara neden müdahale etmiyorsunuz" dediği görülmüş mü dür.
Binaenaleyh sayın valilerin bu açmazdan kurtulup hizmet noktasında belediyeler ile yarış halinde olmaları gerekir. Eğer özel idareler de belediyeler gibi köylü vatandaşlara hizmet sunabilseler di bu günkü göç olayları da o kadar yaşanmazdı.
Köylü vatandaşlar o kadar mağdur ki, bırakınız köye götürülecek hizmetleri, il valisi ya da bir başka kamu görevlisi köylerini ziyaret ettiği zaman bile, bunu kendilerine yapılmış en büyük hizmet olarak görüyorlar. Nitekim vali ya da kaymakam bir köye gittiği zaman yerel basında da haber konusu yapılıyor. Nede olsa köylü efendimizdir?
9631,38%0,85
34,58% 0,12
36,17% 0,48
2969,24% -1,19
5031,94% 0,00
Ağrı
25.11.2024