Tarih: 27.05.2010 00:00

Nuh`un Gemisi Skandalı ve Ağrı`da Tufan

Facebook Twitter Linked-in

Nuh?un Gemisi Skandalı ve Ağrı?da Tufan


            26 Nisan 2010 tarihinde bazı gazetelerin manşetten duyurduğu haberde, Ağrı Dağı?nın 3500 m. yüksekliğinde Nuh?un Gemisi kalıntılarının bulunduğu bildirildi. Araştıra ekibi bulgulardan %99,9 emindi, ıran?da yaptırılan karbon testleri günümüzden 4800 yıl öncesini işaret etmekteydi.  Araştırma ekibi gemi kalıntısının içinden objektiflere poz veriyordu! Haber büyük bir heyecan yarattı kamuoyunda. Büyük bir keşif yapılmıştı, bölgede din turizmi yaygınlaşacak, Doğubayazıt?a turist akını başlayacaktı?


            Son yıllarda,  nedendir bilinmez aynı tarihlerde, Hong Kong kaynaklı bu tür haberler gazetelerde yer alıyordu ama bölgeye pek gelen giden de olmuyordu. Hatta yine Hong Kong?lu ekibinde katılımıyla uluslararası sempozyumlar bile düzenlenmiş bildiriler de yayınlanmıştı. ışin ilginç tarafı bu sempozyum kitaplarında gemi kalıntıları olarak tanıtılan oluşumların gerçek olamayacağını öne süren, Nuh?un Gemisi?nin sadece kutsal kitaplarda ve efsanelerde anlatılan bir hikaye olduğunu öne süren makaleler bulunmaktaydı.


            Araştırma grubunun tartışmalı niteliği bir kenara, içinde kamu görevlilerinin de bulunduğu bir grubun katılımıyla, gemi kalıntısı olduğu öne sürülen bulgular izinsiz olarak yurt dışına götürülmüştü.  Peşi sıra gelen haberler, bilimsel açıklamalar söz konusu grup ve ortaya çıkarttıkları bulgular üzerinde derin şüpheler uyandırdı. Aynı gazete manşetlerinde artık, Nuh?un Gemisi kalıntıları diye gösterilen fotoğrafların Karadeniz?de eski bir ahşap evde çekildiği, 2009?da söz konusu kalasların Ağrı Dağı?na yerleştirildiği, video çekimlerinin de bu esnada yapıldığı, dahası Evangelist papazlardan oluşan araştırma grubunun dini bir amaç için bu faaliyetlerde bulunduğu ve bu amaçla kimi insanlara para ödediği, bilimsel kaygılarının hiç mi hiç olmadığı iddiaları vardı.


            Nuh?un Gemisi parçalarının o yükseklikte olmasının imkânsızlığı, birçok soruyu cevapsız bıraktı; buzullar kalıntıları korumuşsa diğer kalıntılar neredeydi. Buluntular günümüzden 4800 yıl önceye tarihlenmişti. Bu kabaca M.Ö. III. Binyılın başlarına işaret ediyordu ki gerek söz konusu dönemde gerekse daha önce veya daha sonrasında bu çaplı büyük bir su yükselmesi bugüne değin kazısı yapılan hiçbir antik yerleşmede tespit edilememişti.  Hele hele Yakındoğu kent devletlerinin, Sümer devletinin kuruluşuna denk gelen bu su yükselmesi nasıl açıklanabilirdi. Yaklaşık 100 yıldır bölgede yapılan arkeolojik kazılarda doğal, ani gelişen bir felakettin izlerine değer bir bulgu neden yoktu. Suların deniz seviyesinden 3500 m. yükselmesi demek herhalde dünya üzerinde mevcut su miktarıyla da açıklanamazdı, zira bazı bilim adamları bu konuda da yorum yaptılar ? dünyada o kadar suyumuz bile yok?. Sonuçta,  bilimsel açıdan ortada koca bir soru işareti kaldı. Bilim adamlarının olay üzerine yaptıkları bilimsel açıklamalar, ülke, bölge tanıtımına zarar veriyor tepkisiyle karşılandı ki bu da kabul edilebilecek bir durum değildi.


            Olayın tanıtım boyutuna gelince; Durumu sadece turizm ve tanıtım açısından değerlendirecek idiysek bilimi ve bilim adamlarını bu işin içerisine hiç sokmamak gerekirdi. Bu durumu bilimsel yönden destekleyecek alanlar yaratmak adına tarih, arkeoloji, jeoloji bilimlerinde cevap arama yaklaşımı olmamalıydı. Çünkü bu durumu tarihle, arkeolojiyle ya da diğer bilim dallarıyla ispatlama, varlığını doğrulama şansının olmadığı son derece açıktır. Kaldı ki Nuh?un Gemisi turistik bir değer ise zaten bölgede yıllardır bu geminin kalıntısı olduğu iddia edilen ve doğal sit alanı ilan edilmiş bir bölge zaten vardı. Ağrı?nın Doğubayazıt ilçesine bağlı Üzengili Köyü?nde bulunan Nuh?un Gemisi kalıntısı,  tüm tanıtım kataloglarına girmiş turistik gezi rotalarına dahil edilmiş, hatta devlet organları tarafından çevresine dinlenme tesisleri bile yapılmıştı.


            Bütün bunlar olurken, yüksek düzey devlet memurları Hong-Kong?da ?ağırlanırken? Ağrı?da gerçek tufan koptu. Sel felaketi, yetersiz alt yapı, denetimsiz kentleşmeyi fırsat bildi. Birçok evi, işyerini, yolu, köprüyü ve alt yapı sistemini kullanılamaz hale soktu. Kaderin acı cilvesi mi diyelim. Ağrı artık bütün televizyon kanallarında, gazetelerde manşetteydi, köşe yazılarına konu olmuştu artık (Mehmet Altan-Star: Ağrı?da soğan var mı)? Öyle ya tanıtımın iyisi kötüsü olmaz diyordunuz,  alın size tanıtım.


            Bekleyeceğiz bu sene Nuh?un Gemisi bulundu, turist akını olacak,  3500 m.ye çıkılacak! (bari daha aşağılarda bulsaydınız) Hatta orada konaklayacaklar. Ağrı halkı kötü kaderini böylelikle yenecek! Ağrı halkı kurtulur mu bilmem ama sizin kendinizi yine kurtaracağınız anlaşılıyor.


 Alın size tanıtım?



            Doğubayazıt-Üzengili Köyü?nde gemiye benzer doğal oluşum Nuh?un Gemisi kalıntısı olarak bilinmektedir.


 


 


 





Orjinal Habere Git
— HABER SONU —