Cumhur İttifakı olan iktidar partileri ise, aynı şekilde mevcut başkanlık sisteminin daha da güçlendirilerek devamını istiyor.
Her iki kesimin savundukları ortak ilkeler ise demokrasi, insan hakları ve yüksek refah seviyesini getirmek. Bundan da anlaşılıyor anlayışı aynı, fakat sadece isimlendirme üzerinde bir tartışma var.
Bu da gösteriyor ki ittifakların ikisi de iyi bir yönetim vaat ediyor. O nedenle ister başkanlık sistemi, ister parlamenter sistem olsun, sonuçta biz sade vatandaşlar için değişen bir durum söz konusu değil.
Her iki sistemde de hak ve özgürlükler korunuyorsa, hukukun üstünlüğü hakim olacak ise; sistemin adının ne olduğu, yetkinin hangi makam tarafından kullanıldığı, yurttaş için önemli değil. Yeter ki her kes görevini layıkıyla yapsın.
Esas olan demokrasidir, temel insan haklarıdır. Onlar da kabul gördüğüne göre, sistemi tartışmanın bir yararı yoktur.
Nitekim başta ABD olmak üzere dünyada başkanlık sistemi ile yönetilen çok sayıda devlet mevcuttur ve gayet de başarılıdırlar.
Çünkü başkanlık sisteminde de halk, başkanı seçimle belirliyor. Yine ister başkanlık, ister parlamenter sistem olsun her ikisinde de hukuk devleti ilkeleri vaat ediliyor.
Başka bir anlatımla demokratik sistemlerde Yasama, Yürütme ve Yargı, biri birinden tamamen bağımsız olup, idarenin her türlü tasarrufu yargısal denetime tabidir.
Ayrıca bir kurallar rejimi olan Demokrasilerde, temel hak ve özgürlükler anayasal ve yasal güvence altındadır.
Bunlara ilaveten bağımsız ve hür basının mevcudiyeti de söz konusu ise, o zaman tam bir şeffaf yönetim vardır ve her şey kamuoyunun gözü önünde cereyan etmiş olur.
Çünkü açık sistemlerde halk memnuniyeti en üst seviyede korunmak durumundadır. Aksi durumda bir sonraki seçimlerde yeniden göreve gelememe söz konusu olabiliyor.
Binaenaleyh siyasal yönetimlerde önemli olan demokrasidir.
Çünkü demokratik sistemler evrenseldir. Başkanlık Sistemi yada Parlamenter sistem olması, hiç bir zaman demokrasiye halel getirmez.