Öyle görünüyor ki herkes, er ya da geç bunun farkına varacak ve su kıtlığının ne anlama geldiğini ve tehlikesini bizzat yaşayacak.
Çünkü Balık Gölü, neredeyse gölet haline gelmiş durumda.
Bir an için şehir suyunun kesildiğini, mahallelere tankerlerle su dağıtıldığını, insanların plastik bidonlarla su sırasında saatlerce beklediğini düşünelim.
O zaman yetkililer hızla harekete geçecek, nutuklar atılacak, sanki olay yeni başlamış gibi hemen sorumluluğu birine yükleyecekler Ancak o günlerin yaklaştığı ve şimdiden önlemlerin alınması gerektiği akla bile gelmiyor.
Her yıl TEMMUZ ayında biriki gün boyunca Gölde festival yapmak ve bunu tanıtım aracına dönüştürmek, JET SKI ile gölde şov yapmak, ne yazık ki su sıkıntısını ortadan kaldırmıyor...
Bilinmesi gereken bir nokta da son yılların en önemli yatırımının SU hizmeti olduğudur. Bu nedenle Ağrı'daki yetkililerin, hizmet planları yaparken mutlaka aciliyet sıralaması yapmaları ve ilk sıraya SU konusunu koymaları gerekmektedir.
Başka bir deyişle, SU yaşamsal bir ihtiyaçtır ve gündemin ilk sırasında olmalıdır.
SU gibi hayati bir ihtiyaç göz önündeyken, magazinsel toplantılar, çalıştaylar ve sempozyumlar düzenlemek, bunlarla çalışıldığı izlenimini vermek, SU sorununu çözmez.
Her yetkili, kendisine yöneltilen "SU için neler yaptınız?" sorusuna bir cevap verebilmeli, bu sorumluluktan nasıl kurtulacaklarını önceden düşünmelidir.
Bakın, öyle bir dönem gelecek ki yağmur yağmadığı veya kar yağmadığı için tarım ve hayvancılığın zor durumda olduğu söylemi yerine, içme suyu bulunamamanın şikayetleri artacaktır. Su, Su, Su.
Yıllardır bu konuyu işliyorum. Olumlu bir gelişme olmasını bir kenara bırakın, bir yetkili bile bu konuda açıklama yapmadı. Kendi basit mantığımızla ortaya koyduğumuz önerilere bile yetkililerden bir yanıt gelmedi. Sanki bulundukları bu makamlara tatil yapmaya gelmiş gibi.
Diyorum ki, Derecek bölgesinden boşa akıp giden ve Taşlıçay'da Murat çayına karışan bir su bulunuyor. Bu suyu bir kanal veya tünel aracılığıyla Balık Gölü'ne taşıyın, fakat bunu ciddiye alan yok.
Doğubayazıt'ta gelen su boruları güzergah boyunca köylüler tarafından sabote ediliyor, kıt olan su, şimdi bile boş yere akıyor, müdahale eden yok.
İnsanın aklına "Acaba bu yetkililer su kullanmıyor mu?" sorusu geliyor.
Bu nedenle Doğubayazıt'ta suya erişim endişe verici bir hızla zorlaşıyor ve her geçen gün bu sorun daha da büyüyor.
İlçe nüfusu sürekli artarken su kaynakları gün be gün yetersiz hale geliyor. Üstelik küresel ısınma adını verdiğimiz sorun da işin başka bir boyutunu oluşturuyor.
Bu nedenle su yatırımları ve su tasarrufu, acilen ve ciddi bir şekilde ele alınmalıdır.
Özellikle tarım amaçlı su tüketimi, kontrollü ve verimli bir şekilde yapılmalıdır. Artık "Parasını veriyorum istediğim kadar kullanırım" lüksümüz kalmamıştır.
LÜTFEN DİKKAT VE LÜTFEN SU KONUSUNDA ADIM ATIN...
ACİL DOĞUBAYAZIT SU SORUNUNA ÇÖZÜM ÜRETİLMESİ GEREKİYOR…
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55
Ağrı
22.11.2024