Avrupa Birliği müktesebatına uyum çerçevesinde nihayet insanlarımıza da bu hak tanındı. Bilgi edinme olanağı yaklaşık oniki yıldan bu yana Türkiye’de de var.
Ancak hemşerilerimizin bu haktan yeterince yararlandıkları söylenemez. Çünkü insanlar henüz böyle bir uygulamaya alışık değil.
“Ne olur ne olmaz resmi makamlardan hesap sormak neyimize, bakarsınız ters teper” diye endişe edenler büyük çoğunlukta.
Bölgemizdeki resmi makamlar tarafından, yapılan işlemler hakkında vatandaşlara bilgi verme olgunluğunun da tam yerleştiği söylenemez.
O nedenle, özellikle kimlerin bu haklardan yararlanabileceği, bu hakkın hangi kurum ve kuruluşları kapsadığı, hangi konularda bilgi ve belge istenebileceği ve takip edilecek usül hususunda, yetkili makamların ya da sivil toplum kuruluşlarının hemşerilerimizi aydınlatması gerekir.
Bu konuda çıkarılan kanuna göre vatandaşlar bütün resmi kuruluşlardan bilgi ve belge isteyebilir.
Bundan da anlaşılıyor ki;bir şahıstan veya bir şirketten,bu kanuna dayanarak bilgi ve belge istenemez. Kanunda belirtilen esaslar içinde, vatandaşlar kurum ve kuruluşlardan bilgi ve belge isteme hakkına sahiptir.
Başvuru üzerine istenen bilgi ve belgelerin “on beş iş günü içinde” teslim edilmesi gerekiyor. Ancak istenen bilgi ve belge, başvurulan kurum ve kuruluş içindeki başka bir birimden temin edilecekse, yahut başka bir kurum ve kuruluşun görüşü alınmak gerekiyorsa, ya da başvuru içeriği birden fazla kurum ve kuruluşu ilgilendiriyorsa bu süre “otuz iş günüdür”.
Şayet; istenen bilgi ve belgelere erişim için bir harcama yapılması gerekecekse, idare başvuru sahibine durumu bildirir. Bildirim tarihi itibariyle “onbeş iş günlük süre” kesilir. Başvuru sahibi, onbeş iş günü içinde istenen ücreti ödemezse talebinden vazgeçmiş sayılır.
Bilgi ve belge istemlerinin cevabı, yazılı olarak veya elektronik ortamda başvuru sahibine ulaştırılır. Başvurunun reddedilmesi halinde; bu kararın gerekçesi ve buna karşı başvuru yolları belirtilir. Bu başvuru yolları esas itibariyle idari yargıya başvurmak suretiyle olur.
Bilgi edinme hakkı, çağdaş ve demokratik bir haktır. Çünkü bu hak sayesinde insanlar, kendilerini yönetenlerden hesap sorabilme ve yaptıkları faaliyetler hakkında bilgi alabilme durumuna gelmişlerdir. Bu da bir kısım çevrelerin istemediği, fakat girmeye gayret ettiğimiz Avrupa Birliğinin bize bir armağanıdır.