Doğubayazıt onurlu insanların yaşadığı, bilgi birikimi ile kendisini her yerde kanıtlamış bir sürü Doğubayazıt’lı varken, bazı kendisini bilmez soysuzların yüzünden Doğubayazıt bu günlerde hiçte kendisine yaraşmayan konularla gündeme gelmektedir ki, bu da acayip canımızı sıkmaktadır.

          İstanbul’da yaşayan Doğubayazıt’lılar olarak arada bir, bir araya gelip, Doğubayazıt üzerinde konuşur, tartışırız. Ama ne var ki, bu sefer ki, Doğubayazıt üzerindeki konuşmalarımız hiçte iştah açıcı olmadı ve hatta oldukça canımızı sıktı.

        NEDİR BUNLAR?

     Doğubayazıt’ta tefecilik almış başını gidiyor. Bunu defalarca Nezir Çelik gazetedeki köşesinde dile getirdi. Ama duruma bakılırsa Doğubayazıt’ta bulunan mülki amirleri bu konuda çok duyarsız, ilgisiz ve alakasız olacak ki, bu kendini bilmezler ortalıkta rahatça cirit atıyorlar.

          Hırsızlık desen, cabası. Doğubayazıt’ta yaşayan gariban bir ablam var, Fatma Karakaş gündüz olduğu halde birkaç saatliğine çarşı-pazara gitmiş, ama geldiğinde evinin en önemli eşyaları çalınmış ve evi boşaltılmış. Bunun gibi niceleri. Düşünebiliyormusunuz, Doğubayazıt’ı öyle bir hale getirmişler ki, insanlar korkularından evlerini ve iş yerlerini bir an olsun sahipsiz bırakıp bir yerlere çıkamıyorlar. Yazık çok yazık. Doğubayazıt bunu hiçte hak etmiyor.

         BAZI ÖRNEKLER VEREYİM

       Bundan yıllar evvel Doğubayazıt’ta Emniyet Müdürlüğü yapan Hasan Hüseyin Koyuncu, hırsızlık olayından dolayı birkaç kişi yakalanmıştı, çaldıklarını onların boynuna asarak çarşı caddesinden her kesin gözünün görebileceği bir şekilde Savcılığa gönderdi. Soranlara “ibretlik olsun, benim yaşadığım ve görev yaptığım yerde bu gibi pis işler bir daha olmasın ve bu konuda çok duyarlı olduğu için hırsızlık jilet gibi kesildi.

             Geçmiş dönem Kaymakamlarımızdan İrfan Kenanoğlu, Abdullah Özbek, Nurullah Çakır işsizliği önlemek için, Doğubayazıt’ın insanının evine aş-ekmek götürmesi için ellerinden geleni ardlarına koymadılar ki, bu konuda çok ta başarılı oldular. Onun içindir ki, bu kişiler Doğubayazıt’lılar tarafından unutulmamakta ve her zaman zikredilmektedirler.

Abdullah Özbek’le bir görüşmemizde, Fırat bey gittiğin her yerde görevini hakkı ile yerine getireceksin, Devlet bizi nereye gönderiyorsa bir mülki amiri olarak oraya oturup gün doldurmaya değil, iş yapmaya gidiyoruz, ayrıca Doğubayazıt benim için çok önemli bir yer, insanları cana yakın, çalışkan ve dahasi Doğubayazıt bir Turizm Cenneti bunu değerlendirmek lazım” Nitekim de sağ olsun. Doğubayazıt için çok işler başardı.

Anlıyacağınız Doğubayazıt’a hiçte yakışmayan Doğubayazıt’ı kara leke süren bu kendisini bilmezlere bir an evvel bulunup hadlerinin bildirilmesi için mülki amirlerine büyük görevler düşüyor. Kaymakamı, Belediye Başkanı, Emniyet Müdürü, Tugay Komutanı bir araya gelip, bir an evvel buna bir çare bulmaları gerekmektedir. Yoksa görev süreleri bittiğinde gittikleri yerde hiçte bu onlar için iyi bir referans olmayacak kanaati içindeyim, yoksa yanlışmıyım?...