Nezir ÇELİK Yazıyor
Doğubayazıt'taki köy okullarında yardımcı personel sıkıntısı nedeniyle öğrenciler, sınıftaki sobaları evlerinden getirdikleri tezekle yakmaya çalışıyorlar.
Oldum olası özellikle köylerdeki ilkokulların yakacak sorunu hep vardır.
Önceleri öğrenciler her gün getirdikleri bir tezekle sınıfları ısıtmaya çalışırken, son yıllarda ise bu uygulama terk edildi ve okullara kömür verilmeye başlandı.
Okullara verilen kömürler de, çoğu zaman yoksul vatandaşlara dağıtılan kömürlerden kesiliyordu. Hane başı dağıtılan miktardan bir kısmı bırakılıp okullara veriliyordu.
Halen de köylerdeki okullara sistemli bir yakacak tahsisi yapılmıyor. Çünkü Milli Eğitim Bakanlığı köy okullarına yeterli ödenek yollamıyor, bu okulların başının çaresine bakılması isteniyor.
Bazı okullarda Özellikle köy okullarındaki öğrenciler soba yakıp, temizlik yapıyor. Evden getirdikleri kâğıt ve tezeklerle soba yakan öğrenciler sınıflarını ısıtmaya çalışıyor. Öğretmenler de öğrenciler ile birlikte okulun temizlik işlerini yapıyor. Eğitim- Sen, Köy okullarımızda kömürü tutuşturmak için öğrenciler evlerinden getirdiği tezek kullanılıyor. Geçen yıllarda Doğubayazıt`ta yaşanan ve 2 öğretmenimizin hayatına mal olan bu olayı unutmadık diye dert yanıyorlar.
Öğretmenler, öğrencilerle birlikte hafta sonları okulu temizliyor. Öğrenciler, sabah okula geldiklerinde buz gibi sınıflarla karşılaştıklarını anlatırken, kömürleri tutuşturmak için evden getirdikleri tezek, çalılarla sobayı tutuşturduklarını, geçen yıldan kalan kitapları da yaktıklarını anlattılar.
Köy okulları başta yakacak olmak üzere büyük temizlik sorunu mevcut. Okullarda yardımcı personel açığını öğretmen ve öğrenciler kapatıyor. Birçok köy okuluna kalitesiz kömür gönderilmiş. Bunu okullarda öğretmen ve öğrenciler yakıyor. Bu görev ne öğretmenin ne de öğrencilerindir. Ayrıca soba yakma beceri isteyen iştir. Öğrenci ya da öğretmen bunu bilemez. Böyle bir tehlikeli işte öğretmen ve öğrencinin bulundurulması son derece yanlıştır. Bu konuya Milli Eğitim Müdürlüğü ve bakanlık çözüm bulmalıdır. Bundan sonra ortaya çıkacak durumlardan başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere Milli Eğitim Müdürlüğü de sorumludur. Isınmak için kitaplarını yakan öğrencilerden yola çıkarsak eğitimin durumunun ne kadar içler acısı durumda olduğu gözler önünde
Bu duruma tepki gösteren köy muhtarları okul yakacaklarının düzenli olarak Milli Eğitim Bakanlığının bütçesinden karşılanmasını istiyorlar.
Okulların bu gibi sıkıntılarla uğraşmasını istemeyen muhtarlar, Doğubayazıt kaymakamı Karahan Daştan kendi imkanlarıyla okullara derman olmaya çalışıyor. Kaymakam beyin asli görevi olmadığı halde yine de elinde geleni yapıyor. Peki milli eğitim ne iş yapıyor dediler.
Köylerdeki ilk okullar devletin resmi kurumlarıdır diyen öğrenci veliler ise, Nasıl ki ilçedeki okulların yakacak ihtiyaçları devlet tarafından karşılanıyorsa köylerdeki ilkokullar da bu olanaktan yararlanmalıdır. Her okul için ayrılmış bir ödenek bulunmalı, okul idareleri bu ödeneklerle yakacak ihtiyaçlarını düzenli olarak karşılamalıdır dediler.
Devletin, köyleri sürekli ihmal ettiğini de söyleyen muhtarlar, devletin bütün hizmetleri öncellikle şehirlere yapılıyor. Okullar dışındaki yol, su hizmetlerinde de durum aynıdır. Sanki köylüler üvey evlattır. Beş yaşındaki Minik çocukların eğitim gördüğü köy ilkokulları mutlaka düzenli bir şekilde devlet tarafından ısıtılmalıdır. Yoksa ilköğretimi nasıl teşvik edeceksiniz? diye ifade ettiler.