2018 Ceza İnfaz Kurumu İstatistikleri’ne göre ceza infaz kurumunda bulunan kişi sayısı yüzde 14 artarak 264 bin 842 oldu. Araştırmacı-Yazar Hüseyin Demir, "Memnu hakların iadesi ile ilgili düzenlemeye ihtiyaç var" diyerek yapılacak düzenlemeler ile cezaevlerinde ve adliyelerdeki yoğunluğun azaltılabileceğini söyledi.
Araştırmacı-Yazar Hüseyin Demir, adli sicil ve arşiv kaydı ile memnu hakların iadesi ile af veya ceza indirimi konusunda yapılacak düzenlemelerin cezaevlerinde ve adliyelerdeki yoğunluğu azaltacağına dikkat çekti.
Her 100 bin kişiden 323’ü ceza infaz kurumunda Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2018 Ceza İnfaz Kurumu İstatistikleri’ne göre ceza infaz kurumunda bulunan kişi sayısının yüzde 14 artarak 264 bin 842 olduğuna vurgu yapan Demir, "Her yılın 31 Aralık tarihi itibarıyla Türkiye’de yüz bin kişi başına düşen ceza infaz kurumundaki kişi sayısı 2013 yılında 188 olurken, bu sayı yıllar itibarıyla sürekli artarak 2017 yılında 288’e ve 2018 yılında 323’e ulaştı. Diğer taraftan 2018 yılında 12 ve daha yukarı yaştaki her yüz bin kişiden 401’i ceza infaz kurumunda yer aldı. Ceza infaz kurumlarına 2018 yılında 266 bin 889 hükümlü girdi Bir hükümlünün aynı yıl içinde bir veya daha fazla giriş kaydı dikkate alındığında, 1 Ocak-31 Aralık 2018 tarihleri arasında ceza infaz kurumlarına 266 bin 889 hükümlü giriş kaydı yapıldı.
Yine bir hükümlünün aynı yıl içinde bir veya daha fazla çıkış kaydı dikkate alındığında, aynı tarihler arasında 215 bin 170 hükümlü çıkış kaydı yapıldı. Giren hükümlülerin yüzde 96,2’sini, çıkan hükümlülerin ise yüzde 96,1’ini erkekler oluşturdu" dedi.
"Adli sicil ve memnu hakların iadesi ile ilgili düzenlemeye ihtiyaç var"
Bu rakamın 2019’da daha da arttığına dikkat çeken Hüseyin Demir, "Cezaevlerinde 288 bin mahkûm bulunuyor. Kolluk kuvvetleri 1 milyon 100 bin kişiyi aramakta öte yandan Şartlı tahliye 1 milyondan fazla olduğunu, hükmün açıklanmasını geriye bırakma rakamlarının 1 milyon 200 bin ve daha vahimi ise 7 milyon 500 bin ceza dava dosyası bulunuyor. Her dosyanın 2 sanık içerdiği varsayılsa 15 milyon, 2 tanık 15 milyon, 2 müşteki 15 milyon Toplam 45 milyon kişiyi kapsayan bir durum söz konusu" ifadelerini kullandı.
Bir diğer sorunun ise icra dosyası sayısındaki yükseliş olduğunun altını çizen Hüseyin Demir, "İcra dosya sayısı yaklaşık 28 milyon. İcralık olan ve icraya veren birer kişi olsa 56 milyon demek. Şirketlerin tüzel kişilikleriyle icraya muhatap olmasıyla icralık kişi sayısı çoğul olarak 90 milyon civarı oluyor. Türkiye’nin nüfusunun 82 milyon olduğu göz önünde bulundurulduğunda durumun vahameti ortada. Bu noktada adli sicil ve arşiv kaydı ile ilgili yasal düzenlemelerin yapılması ya da bir seferliğine mahsus memnu haklarının iadesi uygulamalarının hayata geçirilmesi önemli bir adım olacaktır." şeklinde konuştu.
"Af veya ceza indirimi gereklidir"
Araştırmacı-Yazar Hüseyin Demir, "Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2018 Ceza İnfaz Kurumu istatistikleri verileri ile 2019 güncel verileri incelendiğinde, af veya ceza indiriminin gerekliliği bu noktada bir kez daha ön plana çıkıyor. Gerekli yasal düzenlemelerin yapılması, ceza infaz kurumlarındaki ve adliyelerdeki yoğunluğun azaltılmasında önemli olacağı gibi daha işler ve adaletin tam anlamı ile tahsis edildiği bir sisteme de imkan sağlacaktır." şeklinde konuştu.