KURBAN BİR İBADETTİR ET ŞÖLENI DEĞİLDİR

SEYİTHAN KAYA

Kültür-Sanat 31.05.2025 17:58:00 0
KURBAN BİR İBADETTİR ET ŞÖLENI DEĞİLDİR

Sözlükte, kurban kelimesi, yaklaşmak, Allaha Yakınlaşmaya vesile olan şey anlamına gelir. 

 

Kurban kelimesi bir anlam yelpazesine sahip olan  dinî terminolojide kendisiyle Allah’a yaklaşılan şeyi olarak ifade edilirken, özel olarak da Allah’a yakınlık sağlamak, yani ibadet amacıyla belli vakitte belirli cinsten hayvanları kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder.

 

Kurban bize, Hz. İbrahim ve İsmail’in teslimiyetini ve kulluktaki üstün hâllerini hatırlatır. Allah’ın her şeyi insanlara musahhar kıldığını fiilen gösterip bunlardan usulünce istifade ve infak etmeyi öğretir.

Kurban Allah (c.c) rızası için kesilir. Kurban kesmek, Allah'a olan bağlılığı, yakınlığı ve teslimiyeti ifade eder. Bu ibadet, kişinin Allah’a olan sevgisini ve O'na yaklaşma isteğini ifade eder. .

Kurban, Allah (c.c) nın bizlere bahşettiği nimetlere karşı şükrümüzün ifadesidir. O’na olan sevginin muhabbetin ilanıdır. Tüm varlığımızı kısacası sahip olduğumuz her şeyi Yüce Rabbimizin yolunda bir saniye tereddüt etmeden feda edebileceğimizi ifadesidir.

 

Kurban, İslâm dininin şeâirindendir (sembolüdür). Cenabı-ı Hak, Kevser Suresinde, "Rabb'in için namaz kıl ve kurban kes." buyuruyor.

 

Bu âyet-i kerimdeki" namaz"dan maksat bayram namazı, "kesmek" ten kasıt da, kurban kesme günlerinde kesilen hayvanlardır. 

 

Başka bir âyet-i kerimede ise, kurbanlık develerden şöyle bahsedilir:

 

"Kurbanlık develeri de size, Allah'ın şeâirinden kıldık." (S. Hac, 36)

Şeâir in manası, Allah'ın dininin alâmeti, işareti olan hususlardır.

 

Pek çok şey alâmetleri ve işaretleri ile tanınır. Bunlar terk edilmez. Dolaysıyla Kurban, İslâm dininin sembolü olduğu için emrin gereğini yerine getirmek gerekir.

 

Kurban vecibesinin yerine getirilmesi; hak yolundaki fedakârlığın bir nişanesi, Allah Teâlâ'nın verdiği nimetlere karşı kulun bir şükrüdür. Ayrıca günahların bağışlanmasını dilemektir.

 

Resulullah (S.A.S) buyurdular ki:

 

"Hiçbir kul, kurban günü, Allah indinde kan akıtmaktan daha sevimli bir iş yapamaz. Zira kesilen hayvan, kıyamet günü boynuzlarıyla, kıllarıyla tırnaklarıyla gelecektir. Hayvanın kanı yere düşmezden önce Allah indinde yüce bir mevki ye ulaşır. Öyle ise, onu gönül hoşluğu ile ifa edin." Tirmizi, Edahi 1)

 

Gabir (ra) rivayet ediyor:

 

Resulullah (S.A.S.) Kurban Bayramında alacalı, boynuzlu ve iğdiş edilmiş iki koç kesti. Koçları kesmek üzere (yatırıp kıbleye) yöneltince:

 

"Şüphesiz ki ben, bir muvahhid (Allah'ı bir tanıyıcı) olarak yüzümü o gökleri ve yeri yaratmış olan Allah'a yönelttim. Ben müşriklerden değilim" ve "Şüphesiz benim namazım da, menasikim de, hayatım da, ölümüm de hiçbir ortağı olmayan, âlemlerin Rabb'i Allah'ındır. Ben böylece emrolundum. Ben (bu ümmette) Müslüman olanların ilkiyim." (Enam 162) ayetlerini okudu ve

 

"Ey Rabb'im (bu kurban bize) sendendir, Senin rızan için (kesiyoruz) ve Sana (ulaşacak)tır. Ey Rabb'im, Muhammed ve ümmetinden bunu kabul buyur. Bismillahi vallah-hu ekber!" deyip, sonra koçu kesti. (Ebu Davud, Dahaya 4)

 

İbadetler, Rabbimizin emri olduğu için yapılır. Allah (celle celâluhu) emir verir, biz de kul olarak bunu yaparız. Fakat âmir olan Cenabı Hak, aynı zamanda hâkimdir. Yani emrettiği her şeyde hikmet de vardır. 

 

Allah'ın emri ile yaptığımız kurban ibadetinin de bildiğimiz bilemediğimiz sayısız hikmetleri vardır.

 

Kurban, insanı cimrilik ve mal sevgisinden kurtarır. Toplumdaki kardeşlik, yardımlaşma, paylaşma ve fakiri sevindirme duygularını geliştirir. İnsanları muhabbet ve merhametle birbirine bağlar. Allah’ın nimetlerinden bütün kullarının istifade etmesini sağlar. Toplum hâlinde yerine getirilen ferdî ve ictimâî ibadetlerle Allah’ın rızasını kazanmaya ve O’na yaklaşmaya vesile olur.

 

Allah-u Teala, Hac Suresi 37. Ayette şöyle buyuruyor: “Onların ne etleri Allah’a ulaşır ne de kanları; O’na ulaşacak olan sadece sizin takvanızdır. İşte Allah onları sizin istifadenize verdi ki size doğru yolu göstermesinden ötürü O’nu tazimle anasınız. İyilik yolunu tutanları müjdele!.” 

Ayetten de anlaşılacağı üzere kurban ibadeti Allah rızasını kazanmak, ibadeti yerine getirmek ve de gerçek ihtiyaç sahiplerinin yararını ön planda tutmaktır.

Kurban Bayramı, insanlar için de manevi bir yenilenme ve bir iç muhasebe dönemi anlamına gelir. Bu özel günler, Müslümanların hayatlarını gözden geçirmelerine, manevi hatalarını telafi etmeye ve dini bağlılıklarını güçlendirmeye yönelik bir fırsat sunar. 

Aynı zamanda, bireysel ve toplumsal huzura katkıda bulunacak davranışları teşvik eder. Kurban Bayramı, insanların kendilerini daha büyük bir bütünün parçası olarak görmelerini sağlar ve toplum içindeki bağları güçlendirirken, kişisel maneviyatı da derinleştirir.

Toplumdaki sosyal dayanışmanın temin ve devamı, tabakalar arasında uçurumların meydana gelmemesine ve kitleler arasında kavgayı körükleyecek boşlukların bırakılmamasına bağlıdır.

 

Yani zenginle fakirin arasındaki bağ ve irtibat kopmamalıdır ki, o toplumda karışıklık ve huzursuzluk meydana gelmesin. Toplumdaki sosyal tabakalar arasında bu irtibatı temin eden en önemli dinamik, her türlü yardımlaşma prensipleridir. 

Bu yardımlaşmalardan birisi de hiç şüphesiz kurban ibadetidir. 

Kurban Bayramı, toplumsal dayanışma ve kardeşliğin pekiştirildiği bir zaman olarak öne çıkar. Bu dönemde, Müslümanlar arasındaki sınıf farkı gözetmeksizin herkesin bayram sevincini paylaşması, sosyal barışın ve uyumun sağlanmasında kritik bir role sahiptir.

 Kurban etinin paylaşılması, toplumun her kesiminden insanları bir araya getirir ve paylaşmanın mutluluğunu yaşatır. Ayrıca, bu paylaşım sayesinde ihtiyaç sahipleri de bayramın bereketinden nasibini alır, böylece toplumsal adalet ve eşitlik duygusu kuvvetlenir.

 

İşte bu manada kurban; toplumda kardeşlik, yardımlaşma, fedakârlık ve dayanışma ruhunu mayalar ve geliştirir. Bu şekilde fakir de kendisinin zenginler tarafından gözetildiğinin farkına varır.

 

Kısacası, Kurban, toplumun tamamını kucaklayan potansiyel bir güç kaynağıdır. Onunla ekonomik hayat canlandığı gibi yine onun takdim ettiği imkânlarla, maddeye ihtiyacı olanların ihtiyaçları giderilerek içtimai bir dengelenme söz konusudur. 

 

Örneğin, Kurbanlık hayvanları yetiştirenler, alanlar, satanlar, nakliyesini ve kesim işini yapanlar, derisini alıp satanlar, kasaplar, yem tüccarları vs. birçok insan bu vesile ile para kazanmakta ve geçimini temin etmektedir.

 

Bilindiği üzere, bayramlar sevinç, neşe ve eğlence günü anlamına gelir. Müslümanların  yüzleri her zamankinde daha çok nurlu ve mütebessim. Kalpler sevinç ve mutluluk dolar. Bayram günleri Müslümanlar arasında sevgi ve kardeşlik duygularının bir volkan gibi fışkırdığı, birlik ve beraberlik bağlarının daha çok kuvvet kazandığı ulvi günlerdir.

 

Özellikle Kurban bayramı, sosyal dayanışma ve sosyal adaletin gerçek tezahür ettiği bir İslami yardımlaşma günüdür. 

 

Bayram günleri, kalplerden kin, haset ve husumet duygularının tamamen izale olduğu Müslümanlar arasında dargınlık, kırgınlık çekişme ve ayrılığın son bulduğu, iyilik, güzellik ve faziletin mümin gönüllerde karargâh kurduğu mübarek günlerdir.

 

Konuyu özetleyecek olursak; Kurban bayramında halı vakti yerinde olan müminler kurbanlarını keser, bu kurban etinden eşine dostuna ikram komşu ve akrabaya hediye, fakir yetim ve kimsesizlere tasadduk eder. Onların sevgi ve dualarını kazanır.

 

Kurban Allah'ın rızasını kazanmak ve Allah', yakın olma ümidi ve gayesiyle belli zamanda evsaftaki hayvanı keserek ve kan akıtmaktır. Yoksa bayram et yemek için değildir. 

 

Yani mümin kestiği kurbanın kanıyla birlikte günahlarının da akıp gittiğini iç dünyasında belirlenen tadına doyulmaz Ferahlama ile hisseder, huzur dolar ve maneviyatı artar. Allah uğrunda fedakârlık yapmanın en güzel örneğini kurbanı ile gösterir. Kurban ibadeti, kişinin Allah’a karşı takvasını geliştirmesine yardımcı olur ve onun Allah'a teslimiyetinin bir işaretidir.

 

Ayrıca kurban onu ve ailesi ile her türlü kazalardan, belalardan, musibetlerden ve sıkıntılardan kurtulmasına vesile olur.

 

Kısaca bu bayramın amacı hayvan kesmek olmadığı gibi et yemek değildir.

 

Bu bayramda fakir ve yoksulu azamı derecede gözetmeli; Belki de aylarca et yüzü görmeyen bu insanları sevindirmeliyiz. Amaç bu olmalı, yoksa mangal başına oturup abur-cuburla mideleri doldurmamalıyız. Yâda fakire bir iki kemik parçası verip, geri kalan en iyi etleri yılık et ihtiyacı için  donduruculara doldurmamalıyız. Çünkü bu mali bir ibadettir. Ölçü ne ise o yapılmalı, yoksa kendi kendimizi kandırmış oluruz.

 

Ölçü şudur; Kurban etinin üçte biri fakir ve yoksulara, üçte biri komşu, eşe, dosta ikram edilir. Üçte biride kurban sahibine kalır. Buna riayet edilmeli.

 

Kısacası Kurban bayramını et şölenine veya et bayramına dönüştürmemeliyiz.

 

Ayrıca, Kurban Bayramı sadece bir dini ritüel değil, aynı zamanda zengin kültürel ve tarihi bir mirastır da. 

 

Son olarak şunu ifade edelim; Rabbimizin emri olan kurban bizlere kulluk bilincini ve teslimiyeti hatırlatırken, paylaşma yardımlaşma ve kardeşliği yaşatır. Kurbanla yakınlaşır kul rabbine ve kulluğunu idrak eder. Kurbanla bir olur gönüller ve kurbanla kısalır mesafeler.

 

Bu vesile ile şimdiden mübarek kurban bayramınızı tebrik eder, Bayramın zülüm altında inleyen, hunharca çoluk çocuk, kadın, yaşlı demeden katledilen ve soykırıma uğratılan Filistin başta olmak üzere mazlum İslam ümmetinin kurtuluşuna, İslam âleminin acizlik, vurdumduymazlık ve gaflet uygusundan uyanmasına, birlik, beraberliğine ve insanlığın da hidayetine vesile olmasını yüce Allah tan niyaz ve temenni ediyorum.

 

Selam ve duayla.

 

SEYİTHAN KAYA

Anahtar Kelimeler: KURBAN İBADETTİR ŞÖLENI DEĞİLDİR
  • BIST 100

    9019,57%-1,65
  • DOLAR

    39,16% 0,32
  • EURO

    44,47% 0,28
  • GRAM ALTIN

    4152,82% -0,45
  • Ç. ALTIN

    6636,80% -0,11

Egazete


  • Pazartesi 22.3 ° / 9.6 ° Güneşli
  • Salı 18.6 ° / 7.3 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Çarşamba 18.1 ° / 7 ° Orta kuvvetli yağmurlu

Ağrı

02.06.2025

  • İMSAK 03:31
  • GÜNEŞ 05:27
  • ÖĞLE 13:07
  • İKİNDİ 17:06
  • AKŞAM 20:37
  • YATSI 22:25