Tarih: 22.07.2024 11:56

KPSS YANİ KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVI HER SENE HERKES İÇİN BİR EZİYETE DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA.

Facebook Twitter Linked-in

Düşünün 4 yıl boyunca Eczacılık, Psikiyatri, Ebelik, Hemşire, Peyzaj Mimari, Arkeolojiyi, Güzel Sanatlar, inşaat, Mimar vs. bölümünden mezun olan birine daha çok tarih, sayısal ve genel kültür ile ilgili sorular soruyorsun. 

Sadece bu mu? 

Son sınavda memur olma hayalini kuranlara 657 sayılı devlet memurları kanunu ile ilgili de sorular soruldu.

Bu ne perhiz ne lahana turşusu şimdi...

Yetenek ve mesleğe dayalı bir iş için alakasız sorular sormak neyin nesi?

Bu soruları hazırlayan komisyonlara kim bu aklı veriyor acaba?

Sorulara bakıldığında sanırsın KPSS'ye giren herkes, üniversitede matematik, fen, tarih, İngilizce barışlarında öğretmen olacak.

Bir ebe, bir hemşire, bir peyzaj mimarını işe alırken onun mesleki bilgisi mi önemli yoksa genel kültür bilgisi mi gerekli?

8 yıl ilk ve orta öğretim, 3 yıl lise, 4 yıl üniversiteyi okuyan birine sınavda genel kültür ile ilgili sorular neden sorulur ki?

Mecburi eğitime  en  az 3-4 sene dershanelerde geçen yılları da ekleyelim.

Bir de KPSS’ye hazırlama sürecin de etkiledi mi neredeyse ömrün yarısı zaten eğitimle geçiyor.

Ömrünün yarısı eğitimle geçen birini iş için KPSS ve mülakata bile tabi tutmak başlı başına zülümdür.

Özellikle KPSS sınavı zulümlerin en büyüğüdür.

Gençlerin çoğu üniversiteyi bitirse bile iş ve meslek edinemeyeceği için okul okumuyor.

Üniversiteyi bitirip iş bulamayanlar Avrupa ülkelerine kaçak yollardan mülteci olarak göç ediyor.

Bu gerçekliklerle yüzleşmek gerekir.

Herkese üniversitede okuma ve mesleğinde çalışma olanağı oluşturulmalıdır.

Sözün özü, gençleri bu eziyetten kurtarmak gerekir.(Recep Kavuş)

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —